Enerji Günlüğü - TÜREB, Türkiye’nin rüzgar enerjisine ilişkin her türlü detayı kapsayan ve daha sağlıklı yatırımlar yapılmasını sağlayacak bir veri tabanı oluşturuyor.
Koronavirüs önlemleri nedeniyle bu yıl dijital formatta düzenlenen 26. ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı (ICCI Digital) kapsamında gerçekleştirilen özel oturumda “2021 ve Sonrası Destek Mekanizmaları” değerlendirildi.
Moderatörlüğünü ETKB Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın yaptığı oturumda değerlendirmelerde bulunan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Genel Koordinatörü Güray Erol, rüzgar enerjisi sektöründe ilk defa olarak yapılan bir veri tabanı projesi başlattıklarını açıkladı. Erol, “Bizler optimizasyon ile gelişen ve ilerleyen sektörleriz. Dolayısıyla böylesi detaylı bir veri tabanına ihtiyacımız olduğunu gördük ve ilk defa aklınıza gelebilecek bütün detayları tek bir çatı altında toplayacak ve gelecek dönemde sektörün çok daha sağlıklı yatırımlar yapmasını sağlayacak detayları yeni bir veri tabanı olarak şu anda derlemekteyiz” ifadesini kullandı.
Erol çalışmada Ekim sonuna kadar veri toplanacağını ve Kasım veya Aralık ayında başlamayı planladıkları konferans serisinde Veri tabanının lansmanını yapmayı planladıklarını kaydetti.
TÜREB SANAYİ ENVANTERİ ÇALIŞMASI DA BAŞLATILDI
İkinci bir çalışmaya daha ihtiyaç olduğunu gördüklerini belirten Erol, bu kapsamda TÜREB Sanayi Envanteri çalışmasını da başlattıklarını açıkladı. İlk defa yapılan bu çalışmada şu ana kadar 80 rüzgar enerjisi aksamı üreten firmaya ulaştıklarını ve bu raporu da Ocak - Şubat gibi yayınlamayı düşündüklerini ifade etti. Doğrudan 15,443 kişiyi istihdam eden böyle kuvvetli bir sanayiyi kesintisiz sürdürüp büyütebilmek için 2021 sonrasında mekanizmanın değişerek, dönüşerek devamına ihtiyaç duyduklarını da vurguladı.
YERLİLİK ORANI EN FAZLA OLAN SEKTÖR RÜZGAR
Erol yaptığı değerlendirmede, Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe bugün 2300 MW civarında inşaat halinde proje bulunduğunu ve mevcut 8300 MW’ın da eklenmesiyle Aralık sonu ya da en geç 2021 yılı ilk yarısında yaklaşık 10 bin 500 - 11 bin MW kurulu güce ulaşılacağını tahmin ettiklerini belirtti.
YEKDEM’de bulunan santral tiplerinden en yüksek yerlilik oranının rüzgar enerjisi sektöründe olduğuna dikkat çeken Erol, kulelerde şu anda yerlilik oranının yüzde 64, kanatta yüzde 49 olduğunu ve jeneratörde de az olan yerlilik oranının giderek artacağını öngördükleri bilgisini paylaştı. Erol, 2020 itibariyle 165 rüzgar enerjisi santralinin YEKDEM’de olduğunu ve bunun da 95’inin yerli katkıdan da faydalandığını ifade etti. Bu kapsamda 2021 sonrasında ihtiyaç duydukları teşvik mekanizmasını özellikle bu yerlilik oranını kaybetmemek için, yatırımların devamını sağlamak için elzem ve ihtiyaç olarak gördüklerini söyledi.
RÜZGAR SANAYİSİNDE KESİNTİSİZLİK ÇOK ÖNEMLİ
Erol, “Bahsettiğimiz yerlilikle beraber rakamdan bağımsız bir destekleme mekanizmasına halen ihtiyacımız var. Rüzgar enerjisi sanayisinde geldiğimiz noktadan ileriye gidebilmek için kesintisizlik çok önemli. Rüzgar enerjisi sanayicilerinin yerli aksamda bir iki yıl sipariş alamaması demek malesef uluslararası piyasadan silinmeleri anlamına gelir. Çok ciddi kontratlarla çalışan bir endüstri” ifadesini kullandı.
Erol ayrıca, mekanizmada günün teknolojik ve ekonomik koşullarına uygun olarak bir esneklik çerçevesinde karma bir para birimi ile kurulması gerektiğini ve mekanizmanın kendisinin de şimdiye kadar denenmemiş olan ve yurtdışında oldukça yaygın olarak kullanılmaya başlanan piyasa takas fiyatına göre hareketli bir destek mekanizması olabileceğini kaydetti.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü
