1. YAZARLAR

  2. Sabiha KÖTEK

  3. Yeni Akım`ın marifeti çok
Sabiha KÖTEK

Sabiha KÖTEK

Yazarın Tüm Yazıları >

Yeni Akım`ın marifeti çok

Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in 1 Aralık’ta Türkiye ziyareti esnasında Rus gazını Avrupa’ya taşıyacak olan Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı’nın iptal edildiğini ve yerine Ukrayna ve Bulgaristan’ı bypass edecek ‘Türk Akımı’ projesinin yapılacağını açıklaması deyim yerindeyse dünya gündemini çalkaladı.

Uzun zamandır gündemde olan ve yer yer çalışmalarına başlanan böylesi büyük bir enerji projesinin iptali en başta çok inandırıcı gelmedi. Herkes ama en çok da AB, bunun Rusya’nın bir şantajı olduğunu düşündü. Ancak Rus yetkililerin ardı ardına yaptıkları açıklamalarda kararlılığın vurgulanması ile işin ciddiyeti anlaşılmaya başlandı.

Bir hafta süren olayı anlama ve algılama süreci sonrasında durum değerlendirme ve elde var olan kozların ve alternatiflerin değerlendirilmesi telaşı başladı.

Doğal olarak Ankara görülmemiş bir trafiğe sahne oldu. AB ve bazı Avrupa ülkeleri Türkiye’nin jeopolitik konumunun güvenlik için ne kadar önemli olduğunu ve AB üyeliğine desteklerini belirtmek üzere iptal açıklamasını takip eden haftada Türkiye’ye akın etmeye başladılar.

Önce, Avrupa Birliği Komisyonu yeni yönetimi 8-9 Aralık`taüç komiserini birden Ankara’ya gönderdi ve bugüne kadar ilk olan bu diyalog tarzı, Türkiye-AB ilişkilerinde sürpriz bir gelişme yaşanabilir mi sorularını bile sordurttu.

Aynı hafta, İngiltere Başbakanı David Cameron ve İtalya Başbakanı Matteo Renzi Türkiye’yi ziyaret ederek Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine destek verdiklerini açıkladılar.

Bu diplomasi trafiğine Rusya da kayıtsız kalamadı ve yine aynı hafta GazpromExport Genel Müdürü Elena Burmistrova Gazprom ve BOTAŞ arasındaki temaslar için Türkiye`ye geldi. Burmistrova, iki ülke arasında doğalgaz alanında yürütülen ortak projelerin, parlak bir gelecek vaat ettiğinin belirterek, doğalgaz güzergahının artık Türkiye’ye çevrildiğini vurguladı.

Gazprom kraliçesinin yeni projeyi pekiştirmeye yönelik açıklamalar yaptığı sırada, ABD cephesinden basına ilginç bir iddia yansıtıldı. Bloomberg, adının açıklanmasını istemeyen dört kaynağa dayandırdığı bir haberde, 6 yıl önce BTC Boru Hattı`nda meydana gelen ve PKK`nın üstlendiği patlamanın sebebinin sofistike bir siber saldırı olduğu iddiasını yazdı. Yazının sonunda ise Amerikan istihbaratına göre baş şüphelinin Rusya olduğunun altı çizildi. 

Peki bunun konumuzla ne ilgisi olabilir? Ayrıntılarını bilmesek de kapalı kapılar ardında bir şeyler konuşulduğu kesin. Arka planda konuşulanların dışında, medya üzerinden de bir mesaj verilmeye çalışılması, konuya verilen önemi anlatıyor. Yoksa tam da Rusya ile Türkiye arasındaki yeni boru hattı işbirliği haberlerinin tam ortasında neden 7-8 yıl önceki bir patlamanın haberi Bloomberg`te hem de yorum ağırlıklı şekilde yer alsın?

Bu konu, yani boru hattı patlamasının bir siber saldırı sonucu yaşandığı ve arkasında da Rusya`nın olduğuna ilişkin iddia, Enerji Bakanı Taner Yıldız`a soruldu. Bakan`ın verdiği cevap, Bloomberg`teki haberin yorum ağırlıklı olduğu ve bazı eksik bilgiler içerdiği yönündeydi. Yıldız, "varsa ellerinde bilgi belge bizimle paylaşsınlar, değerlendirelim" mealinde bir cümle de kurdu. 



Peki heyecan yaratan yeni boru hattına dönersek, Türkiye ne yaptı? Tam da Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin İsrail’i de yanlarına alarak Türkiye’yi by-pass etme amaçlı bir projeyi gündeme oturtup AB’nin de desteğini almaya başladıkları bir dönemde yaşanan bu gelişme Türkiye tarafından heyecanla karşılandı. Uzun zamandır dillendirilen enerji merkezi olma hedefine de büyük katkılar sunacak yeni projeyle ilgili olumlu açıklamalar peş peşe geldi.

Bu tatlı memnuniyet süresi geçince, işin ayrıntıları yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. Rusya cephesinden Güney Akım ile taşınması düşünülen gazın TANAP ile taşınabileceği yönlü bazı açıklamalar bunun bir boyutuydu. Dolayısıyla Türkiye, devletin en yetkili ağızlarından hemen Rusya ile hukuki bağlayıcılığı olmayan bir ön mutabakat anlaşmasının imzalandığı ve eğer anlaşma sağlanırsa bu yeni Boru Hattı çalışmalarının yürütüleceği açıklamasını yaparak elindeki kozları en iyi şekilde değerlendireceğinin sinyalini verdi. Azeri yetkililere de TANAP projesi ile ilgili garanti ve güvence vermeyi de ihmal etmedi.

Görüldüğü gibi, Rusya’nın biraz mecburiyetten, biraz da elindeki gaz kozunu en iyi şekilde değerlendirme isteğinden ocağa koyduğu yeni Türk Akımı çorbasında herkes tuzu olsun istiyor. Önemli olan ise bu çorbanın lezzetli ve herkesi doyuracak bir çorba olması.

6 yıl önce BTC boru hattında yaşanan patlamanın arkasında yatan nedenle ilgili tam bugünlerde yeni, tartışmalı bir haber/yorum yayınlanması manidar. Rusya`nın işaret edilmesi iddiaları da ilginç. Yani, bu öyle etkili bir proje oldu ki, altı yıl önce bir başka boru hattında meydana gelen patlamanın arka planına ışık tutuverdi. 

Önceki ve Sonraki Yazılar