Enerji Günlüğü - GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli, güneş enerjisi sektöründe oyun değişikliği olduğunu ve artık sektörün toplu satıştan perakende satışa döndüğünü söyledi.
İstanbul’da gerçekleştirilen “Solar İstanbul Güneş Enerjisi, Enerji Depolama, Elektrikli Ulaşım ve Dijitalleşme Fuarı ve Konferansı’nın açılışında konuşan GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli, güneş enerjisi sektöründe birkaç mihenk taşı noktası olduğunu belirerek, “Fakat şunun altını önemle çizmek istiyorum. Oyun değişti. Artık eskisi gibi, 10 MW’lık 7 MW’lık arazi tipi santraller yok. Çok sayıda 200kW’lık 500 kW’lık az sayıda da olsa 2-3-5 MW’lık çatılar var. Dolayısı ile bir noktada sektörümüzün toplu satıştan perakende satışa döndüğünü söyleyebiliriz” dedi.
ÇATI PAZARININ AÇILMASI ARZ GÜVENLİĞİ SAĞLAYACAK
Kaleli, çatı pazarı açıldığı günden beri yapılan başvuru sayısının 2000’i geçtiğini kaydederek, “Yaptığımız ve Bu projelerin toplam kurulu güçleri 750 MW’ın üzerinde. Tahmin ediyorum ki yıl sonuna kadar bu rakam 1250 MW’ı geçecektir. Kurulumların da büyük bir bölümü bu sene sonuna kadar tamamlanacaktır” dedi.
Çatı pazarının açılmasının ne anlama geldiğine de değinen Kaleli, bu durumun arz güvenliği sağlayacağına dikkat çekti. Kaleli, “Kaynağımız her yerde. Dolayısı ile bizler, elektriğimizi dağıtık olarak üretebilecek bir sektörüz. Bu avantaj başka hiçbir yenilenebilir kaynakta, hatta herhangi bir kaynakta yok. Güneş santralleri her ülke için arz güvenliği noktasında çok ciddi katkı sağlayabilir” ifadesini kullandı.
YENİLENEBİLİR ENERJİDE İSTİHDAM BİR YILDA 20 BİN KİŞİ ARTACAK
Türkiye’de yenilenebilir enerji sektöründen evine ekmeğini götüren 60 bin üzerinde çalışan bulunduğunu ve 200 bin kişinin dolaylı olarak bu sektörler sayesinde yaşamlarını sürdürdüğünü kaydeden Kaleli, kurulumların küçülmesi ve çatı üstü GES’lerin artması ile bu sayının bir sene içerisinde 80 bine çıkacağını tahmin ettiğini söyledi. Tahminlerinin genelde doğru çıktığını belirten Kaleli, “Seneye sizlerle bu rakamları yeniden burada tartışırız” ifadesini kullandı.
YERLİ ÜRETİCİ KORUNMALIDIR
Kaleli, solar enerjide yerli üretim endüstrisinin gelişmesinin yıllardır önemle üzerinde durdukları bir konu olduğunu ifade ederek, “Yerli ürün, yerli üretici, yerli sanayi korunmalıdır. Eğer biz Türkiye olarak kendi ülkemizin çıkarlarını korumaz isek, bu mutlulukla para kazandığımız sektörümüzü başka ülkelerin üreticilerine, yeni cari açıklara, yurtdışına giden dövizlere bırakmış oluruz” dedi.
İKİLİ ANLAŞMALARIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI
İkili anlaşmalara da değinen Kaleli, bu konuda şunları söyledi:; "Neden yan komşuma elektrik satamıyorum? Ya da OSB içerisinde 500 metre uzağımdaki fabrikaya? Sektör olarak bu sorulara cevap arıyoruz. Bu hususları Sayın Bakanımıza ilettik, ve kendisinden de bu anlamda olumlu dönüş aldığımızı, gelecekte de aynı çatı pazarının açılması gibi, kendilerinin de göstermiş olduğu sıkı takip ve hızlı sonuçlandırma azmi ile ikili anlaşmaların önündeki engellerin hızlıca kaldırılacağına inanıyorum."
10 YIL İÇİNDE ELEKTRİK SİSTEMİ DEĞİŞECEK
Kaleli, gelecek öngörülerine de değinerek, 10 yıl içinde elektrik sisteminin bize öğretilegelenden çok daha farklı olacağını kaydetti. Kaleli öngörülerini şöyle sıraladı: “Bir mahalle kendi başına bir dağıtım şirketi gibi kapalı devre olacak, çoğu insan evinin, iş yerinin çatısında güneşten elektrik üretiyor ve ürettiği elektriği de sisteme vermeyip depoluyor olacak. Bataryalar sadece evlerimize iş yerlerimize entegre değil, araçlarımıza, bilgisayarlarımıza, pil kullandığımız her noktaya entegre olmuş olacak. Evinizde elektriğin ucuz olduğu saatlerde geç şarj ettiğiniz aracınızı, şirketteki sisteminize bağlayıp, gündüz aracınızın deposundaki elektriği kullanacaksınız, aracınız akşam nereye gideceğinizi programınız outlookunuzda kayıtlı olduğu için bilecek ve sadece o kadar elektriği içerisinde saklayacak. Bu esnada evinizdeki sisteminiz gün içerisinde piyasaya bağlanıp ucuz bir elektrik bulursa otonom olarak piyasadaki o elektriği satın alıp depolarını dolduracak, siz eve döndüğünüzde yine aynı sistem deposundaki elektrik mi yoksa sistemden almak mı ucuz kontrol edip, aracınızın bataryasını dolduracak. Bunlar şimdi bir ütopya gibi geliyor ama tamamen yazılım ve bugün elimizde bulunan, en basitinden cep telefonları gibi teknolojiler ile uygulanabilecek sistemler. 10 sene diyorum ancak belki de daha erken de gelebilir.”
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/İstanbul