Enerji Günlüğü - Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, jeotermal yatırımlarında sürenin 5 yılı aşabildiğine dikkat çekerek, YEKDEM’den yararlanabilmek için işletmeye alınma son tarihinin 10 yıl uzatılmasını talep ettiklerini açıkladı.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulumlarının artmasında, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) çok önemli payı bulunuyor. Ancak tüm yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlarda YEKDEM’den yararlanılması için 31 Aralık 2030 tarihine kadar işletmeye alınma koşulu olması, jeotermal yatırımcıları için büyük belirsizlik yaratıyor.
Sektörün yaşadığı YEKDEM takvimi sorununu değerlendiren Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, 31 Aralık 2030 kısıtının ivmelenme aşamasında olan jeotermal yatırımlarının önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı.
“PEK ÇOK JEOTERMAL YATIRIMCI YEKDEM KAPSAMINA GİREMEYECEK”
Jeotermal enerjinin rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklara göre çok farklı dinamikleri olduğunu kaydeden Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı:
“1 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla başlayan ve bizim ‘Üçüncü YEKDEM’ olarak adlandırdığımız süreçte jeotermal enerji yatırımlarının teşvik süresi 10 yıldan 15 yıla çıkarıldı. Bu süre uzatımı sektörümüz için yaşamsal önem taşıyordu. Ancak bu teşvikten yararlanmak için santrallerin 31 Aralık 2030 tarihine kadar işletmeye alınması gerekiyor. Jeotermal enerjiye yatırım yapmak isteyen yatırımcılarımız; lisans, izin, ruhsat, arazi alımı, ÇED, sondaj, kaynak verimliliğinin saptanması, santralin inşası ve devreye alınması aşamalarını en iyimser ihtimalle beş yılda tamamlayabiliyor. Bugün pek çok yatırımcı şirketin jeotermal enerjiye yatırım yapmak istediğini biliyoruz. Ancak 30 Aralık 2030 tarihe kadar yatırımlarını devreye alamama ihtimali yatırımcıyı düşündürüyor. Bugünkü mevzuata göre, bugün jeotermale yatırım yapma kararı veren pek çok yatırımcının YEKDEM kapsamına girmesi teknik olarak mümkün olmayacak.”
“YENİ YATIRIMLAR DEVREYE ALINMALI”
Sektörün bir diğer önemli sorununun on yıllık YEKDEM süresini tamamlayan santraller olduğunu belirten Kındap, 2024 yılında kurulu gücün yüzde 11’ine karşılık gelen 163 MW jeotermal santralin YEKDEM’den çıktığını, bu yıl ise 115 MW kurulu gücün YEKDEM dışı kalacağı bilgisini verdi. Kındap, sürelerini tamamlayarak teşvik sisteminden çıkan santrallerin yerine, en az aynı kurulu güçte yeni yatırımların devreye alınması gerektiğine işaret etti.
“YEKDEM’DEN ÇIKANDAN DAHA FAZLASI SİSTEME GİRMELİ”
2016-2025 yılları arasında toplamda 620 MW santralin destek sisteminden çıkmış olacağına, bunun toplam kurulu gücün yüzde 36’sına karşılık geldiğine dikkat çeken Ali Kındap, “Jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücünde dünyanın 4’üncü, Avrupa’nın birinci ülkesi olan Türkiye’nin son üç yıldaki kurulu güç artışı neredeyse sıfır seviyesinde gerçekleşti. Sektörümüz uyku durumundan çıkarak yeniden yatırım sürecine adım atıyor, 2010-2020 yılları arasındaki yatırım heyecanını yeniden tatmak istiyor. YEKDEM kapsamındaki proje stoğunun azalması, sektörümüz için bir risk. Sistemden çıkandan daha fazlası sisteme girmeli. Başta demir çelik sektörü olmak üzere, farklı sektörlerde yatırımları olan şirketler de jeotermali yatırım ajandalarına almış durumdalar. Bu gelişmeleri mutlulukla izliyoruz. Ancak jeotermal enerji, rüzgâr ya da güneş enerjisi gibi kısa sürede kurularak devreye alınan bir enerji türü değil. Kaynağın keşfedilmesi, sondajı, elde edilen sonuçların analiz edilmesi, yatırım kararı verilmesi ve yatırımın devreye alınması en az 5 senelik bir süre gerektiriyor” dedi.