1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. G20 ülkeleri petrol ve gaz rezervlerinin dörtte üçünü tüketiyor

G20 ülkeleri petrol ve gaz rezervlerinin dörtte üçünü tüketiyor

Türkiye’nin Avrupa için bir gaz merkezi olma politikası ve olası yeni fosil yakıt yatırımlarının Türkiye'yi yıllarca fosil yakıt ekonomisine ve karbon tuzağına hapsedeceği kaydedildi.

G20 ülkeleri petrol ve gaz rezervlerinin dörtte üçünü tüketiyor

Enerji Günlüğü - G20 ülkeleri küresel petrol ve gaz rezervlerinin dörtte üçünü tüketiyor. ABD ise petrol ve doğal gaz üretimi, tüketimi ve planlanan genişlemede açık ara lider konumunda.

"G20 Acceleration Call – Time is Running Out for Oil and Gas” (G20 Hızlandırma Çağrısı - Petrol ve Gaz için Zaman Tükeniyor) başlıklı rapor Climate Transparency tarafından bugün yayınlandı. Rapora göre, küresel GSYH'nin yaklaşık %85'ini oluşturan ve küresel emisyonların yaklaşık dörtte üçünden sorumlu olan G20 ülkeleri küresel petrol ve gaz rezervlerinin dörtte üçünü tüketiyor.

ABD en büyük üretici ve toplam petrol ve gaz tüketicisidir.  2050 yılına kadar planlanan küresel petrol ve gaz genişlemesinin üçte birinden fazlasını ABD oluşturuyor; onu Kanada ve Rusya izliyor.

GAZ ÜRETİMİNDEKİ FARKLILIKLAR DİKKAT ÇEKİCİ

G20 ülkelerinde gaz üretiminde ABD, Rusya, Çin ve Kanada başı çekiyor. Ancak üretimdeki farklılıklar dikkat çekici. ABD neredeyse 1,000 (Mt/y) gaz üretirken, Rusya'da bu rakam 600'ün (Mt/y) biraz üzerinde, Çin'de 200'ün (Mt/y) biraz üzerinde ve Kanada'da ise 200 (Mt/y) bile değildir. Suudi Arabistan, Kanada, Rusya, ABD ve Avustralya ile birlikte kişi başına gaz tüketiminde G20 ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.

PETROL ÜRETİMİNİN YARISINDAN FAZLASI 5 ÜLKEDEN

ABD'nin tek başına küresel petrol rezervlerinin %21'ini kullandığı, Çin'in ise %15 ile onu yakından takip ettiği belirtiliyor. Ancak yine de Amerikalılar diğerlerinden çok daha fazla petrol üretiyor - yaklaşık 750 (Mt/y). Suudi Arabistan'da bu rakam yaklaşık 570 (Mt/y), Rusya'da 550 (Mt/y), Kanada'da yaklaşık 300 (Mt/y) ve Çin'de 200 (Mt/y) civarındadır. Bu beş G20 ülkesi dünya petrol üretiminin %50'sinden fazlasını gerçekleştiriyor. Küresel petrol talebinin yarısından fazlası G20 ulaştırma sektöründen kaynaklanırken, çoğu OECD ülkesi olan G20 üyeleri küresel ulaştırma emisyonlarının neredeyse %70'inden sorumlu.

TÜRKİYE'YE FOSİL YAKIT UYARISI

Petrol ve gaz üretiminde ABD’nin başı çektiğini belirten raporda Türkiye ile ilgili şu bilgiler yer alıyor:

-Türkiye’nin Avrupa için bir gaz merkezi olma politikası ve olası yeni fosil yakıt yatırımları Türkiye'yi yıllarca fosil yakıt ekonomisine ve karbon tuzağına hapsedecek.

Türkiye ayrıca Karadeniz'de ve Türkiye'nin güneydoğusunda gaz ve petrol aramalarını arttırmaya çalışıyor. Bu yatırımlar Türkiye'nin fosil yakıt ithalatını azaltmayı ve cari açığını düşürmeyi amaçlasa da, her yeni fosil yakıt gelişimi fosil yakıt temelli bir ekonomiyi güçlendirecek ve yenilenebilir enerjinin gelişimini engelleyecektir. Türkiye fosil yakıt arama ve taşımacılığına yapılacak bu yeni yatırımları engelleyebilir.

- Türkiye’de, sadece 2022 yılında 200 milyon ABD doları tutan fosil yakıt teşvikleri, yenilenebilir enerji yatırımlarını yavaşlatıyor. 

Türkiye gaz fiyatlarını büyük ölçüde sübvanse etmekte ve yeni petrol ve gaz yatırımlarını destekliyor. Türkiye kömür, petrol ve gaz için GSYH'sinin %0,2'sine eşdeğer devlet desteği sağlıyor. Kapasite Mekanizması sisteminin 2018 yılında yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye, mevcut kömür ve gaz santrallerine yapılan kapasite ödemelerini artırdı. 2022 yılında 44 santrale 200 milyon ABD doları tutarında sübvansiyon sağladı.

Türkiye'nin fosil yakıt santrallerini sübvanse etmeyi bırakarak, devlet desteğini yeni yenilenebilir enerji yatırımlarına kaydırabilir. Türkiye'nin ayrıca fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak için karbon üzerine adil bir fiyat koyması gerekiyor.

- Türkiye, Metan Taahhüdünü (Methane Pledge) imzalamayan az sayıdaki G20 ülkesinden biridir. 

Türkiye bu taahhüdü imzalayarak, boru hatları ile kömür madenlerinden kaynaklanan metan emisyonlarını azaltmaya yönelik politikalar ve uluslararası işbirlikleri geliştirebilir.