Enerji Günlüğü - Rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımları bulunan Akiş Grup, mevcut yatırımlarına yenilerini eklemeye devam ediyor. Yeni YEKA lisans süreçlerini yakından takip eden şirket, depolamalı üretim lisansları ile yatırım yapmaya da sıcak bakıyor.
Akiş Enerji CEO’su Berk Eyilik, Enerji Günlüğü’nün rüzgâr ve güneş enerjisine ilişkin yatırım ortamı ile Şirket’in faaliyet ve hedeflerine ilişkin sorularını cevapladı.
Akiş Enerji’nin gündemi nedir?
2025 yılı için yeni yatırımlarımız var. Rüzgâr ve güneş alanında hem depolamalı projeleri hem de YEKA projelerini takip ediyoruz. Yeni açıklanan YEKA sahalarından Antalya, Van ve Muş’taki ihalelere katılmayı öngörüyoruz. Bununla beraber yabancı finansman kuruluşlarıyla iletişim halindeyiz. Büyük çaplı projelerde hem saha ziyaretlerinizi gerçekleştirdik hem de büyüme üzerine çalışmalarımızı devam ettirmeyi düşünüyoruz.
Akiş Enerji hem yatırımcı, hem kurulumcu bir firma, yeni YEKA’larda doğrudan yatırımcı mı olmak istiyorsunuz?
Şu anda yüzde 100 yatırımcı olmayı planladığımız projeler var. Bazılarında ortaklı girmeyi planlıyoruz. Birçok YEKA projesine dahil olmayı hedefliyoruz. Bir taraftan güneş santrali kurulumlarımız da devam ediyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde, Edirne’den, Kilis’e kadar Diyarbakır’dan Karadeniz’e kadar güneş santralleri kuruyoruz. Hem arazi projeleri hem de çatı projeleri yapıyoruz.
Şu anda inşa halinde ne kadarlık kurulu güç var?
Yaklaşık 50 MW kurulumuna devam ettiğimiz projelerimiz mevcut. Bunlar Bilecik, Uşak, Edirne illeri ile Karadeniz Bölgesi’nde. Bunlar arasında hem çatı hem de arazi tipi GES projeleri var. Aynı zamanda yatırımcılarımız için yeni projeler geliştiriyoruz, yeni çağrı mektubu aldığımız projeler var.
Son açıklanan üç ildeki 12 YEKA sahasının daha önce açıklanmış olanlardan farkları var mı?
Şu anda inceleme halindeyiz. Tabii işte Muş ve Van bölgesinde biraz daha zorlu şartların olabileceğini de öngörüyoruz. Onları takip ediyoruz, saha ziyaretlerimiz devam ediyor. Tabii burada yerli katkı paylı paneller kullanılması da söz konusu. Yeni düzenlemelere göre panel ve diğer ekipman tercihlerimizi gerçekleştireceğiz.
Şu anda ekipman tedariki konusunda bir sıkıntı var mı sektörde?
Şu an için bir sıkıntı yok. Hatta fazla panel fabrikaları da var. O yüzden her taraftan panel ve diğer ekipmanları temin edebiliyoruz.
O zaman maliyetler düşmüş olmalı…
Tabii hem dünyada hem Türkiye’de maliyetler düşüyor.
Maliyet düştüğüne göre elektrik santrali kurmanın tam zamanıdır denilebilir mi?
Tabii ama burada finansman maliyetleri şu anda biraz daha belirsizliğini koruyor. Çünkü faizlerin yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Ama finansman konusunda da, maliyetlerin aşağı doğru düşeceği öngörülmekte. O yüzden de gelecek 3 aylık, 6 aylık, 9 aylık periyotlarda faiz indirimleri oldukça, bu yatırımların da önü daha hızlı bir şekilde açılacaktır. Tabii ki bu yeni YEKA ihaleleri ve aynı zamanda depolamalı yatırımlar da 2025 ve 2026 yıllarında gündeme geleceği için muhtemelen o zaman diliminde uygun faizli ve uygun finansman maliyetli projeler ortaya çıkacaktır.
Depolama lisansı verilen projelerden ilk şebekeye bağlantıyı ne zaman bekliyorsunuz?
Şu anda üzerinde çalıştığımız kendi projelerimiz bulunuyor. Tabii bu depolama konusunda da bataryanın gümrük vergileri meselesi söz konusu. O yüzden de hem Koreli hem Türk hem de aynı zamanda Çinli tedarikçilerle görüşüyoruz. Bir taraftan Çin EximBankı’ndan finansman da sağlıyoruz yatırımcılarımıza. O yüzden bu olay aslında biraz daha üç boyutlu değerlendirirsek, işin maliyet boyutunun yanı sıra, finansman ve finansmanın kaç yıllık olduğu önemli. Yani bir 10 yıllık finansman bir sağlayabiliyoruz mesela Çin EximBankı üstünden. Ve hangi ürünlerin kurulacağı da, alacağınız teşvik birimleri de ona göre değişiyor. O yüzden bir bataryalı teknoloji yatırımında birden çok fizibilite ortaya çıkabiliyor.
Bu konuda tercih yaparken dikkate alınacak en kritik unsurlar neler?
Burada önemli olan bütün alternatifleri doğru şekilde değerlendirmek. Yerli teşvik için kullanılacak ürünler ile bunların finansman metodolojisi de çok önemli. Eğer yerli teşviklerle 10 yıllık bir finansman sağlayamıyorsanız, yerli ekipman kullanmanız zorlaşıyor. Tam tersi Çin EximBankı’nın finansmanı ile Çinli batarya teknolojisiyle ilerlediğimiz takdirde de orada daha uzun vadeli ve daha düşük faizli bir kredi sağlayabilir. Tabii bunların hepsini ortak paydada bir değerlendirmeye alıp hangisinin finansal olarak daha uygun olduğuna karar verdikten sonra yatırımcılarımızla bu senaryolar üzerinde görüşüyoruz. Bu çerçevede 2025 ve 2026 yılı içerisinde de büyük yatırımlar söz konusu olacağına inanıyoruz.
Peki sizin depolamaya dair yatırımcı olarak perspektif var mı?
Şu anda satın alma sürecinde olduğumuz birkaç tane projemiz var. Daha tamamlanmadığı için nihai bilgi veremiyorum. Ama yatırım yapmayı öngörüyoruz. Batarya teknolojisi üzerine güneş santrali kurulumu. Aynı zamanda rüzgâr santral projeleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Tabii burada ürünün teknolojisi, projenin verimliliği ve şalt sahalarının müsaitliği de çok önemli depolamalı projelerde.
Emobilite son dönemin moda kavramlarından biri, elektrikli araçlar meselesi ile ilginiz var mı?
Yaklaşık beş sene önce elektrikli araçlar üzerine çalışmalarımız oldu. Hatta İsveç’te ve Norveç’te bu konuda incelemeler ve araştırmalar yaptık. Ancak bu aşamada gördük ki sektörün tüketim tarafında biraz daha büyümesi gerekiyor. Yani elektrikli arabaların daha çok olması gerekiyor, bu şarj istasyonlarının daha fazla kullanabilmesi, daha ekonomik olabilmesi için. Bu yüzden 2025 içerisinde bir yatırım yapmayı öngörmüyoruz.
Mehmet KARA – Enerji Günlüğü