1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Güneş ve rüzgar, yerli kömür enerjisini kalıcı olarak geçti

Güneş ve rüzgar, yerli kömür enerjisini kalıcı olarak geçti

2024 yılında Türkiye’de rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı yüzde 18’e ulaşarak ilk kez yerli kömürün tarihi zirvesini geçti.

Güneş ve rüzgar, yerli kömür enerjisini kalıcı olarak geçti

Enerji Günlüğü - Türkiye Avrupa’da kömürden en çok elektrik üreten ülke olsa da fosil yakıtların payı 31 yılın en düşük seviyesinde. Kömürün elektrik üretimindeki payı 2024’te yüzde 35,6'ya indi.

Küresel enerji düşünce kuruluşu Ember'ın bu yıl dördüncüsünü yayınladığı, elektrik üretim ve tüketim verilerinin analiz edildiği ‘Türkiye Elektrik Görünümü’ raporu, Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisinin artık yerli kömürden daha fazla elektrik ürettiğini ortaya koyuyor. Rüzgar ve güneş enerjisi 2024 yılında 62 TWh enerji üreterek üst üste ikinci kez yerli kömürün (47 TWh) önüne geçti. Hatta yerli kömürün tarihi zirvesi olan 2019'daki 53 TWh’lik elektrik üretimini bile geçti ki bu, söz konusu durumun kalıcı olabileceğine işaret ediyor.

Rapora göre yerli kaynaklardan elektrik üretiminin son yıllardaki itici gücü güneş ve rüzgar. 2024’te rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı yüzde 18’e ulaşarak ilk kez yerli kömürün tarihi zirvesini geçti.

“TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI”

Ember Türkiye ve Kafkaslar Bölge Lideri Ufuk Alparslan, “Rüzgar ve güneşin yerli kömürden elektrik üretimini geride bırakmış olması Türkiye için önemli bir dönüm noktası ve rüzgar ve güneş enerjisinin artık ülkenin enerji güvenliğinin önemli bir parçası olduğunu gösteriyor” dedi.

2035 yılı için öngörülen iddialı hedefler çerçevesinde, rüzgar ve güneş enerjisinin Türkiye'nin elektriğinin yarısını karşılayabilecek düzeye gelebileceğini belirten Alparslan, hem artan elektrik talebini karşılamak hem de fosil yakıt ithalatının yerini almak için rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı büyümesi gerektiğine dikkat çekti. Alparslan, “Bundan sonraki hedef, yerli yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açacak adımlar atmak olmalı” ifadesini kullandı.

ember-elektrik.jpg

GÜNEŞ ENERJİSİNDE REKOR BÜYÜME

Türkiye'de güneş enerjisi 2024 yılında da hızla artmaya devam ederek bir önceki yıla göre yüzde 39 (+7,3 TWh) gibi rekor bir oranda büyüdü. Sadece 2024 yılındaki bu ilave güneş enerjisi, Türkiye'nin 2018 yılındaki toplam güneş enerjisi seviyesine (7,8 TWh) neredeyse eşit. Güneş enerjisi kapasitesi de 2022'de 10,9 GW iken 2024 sonunda 19,8 GW'a ulaşarak neredeyse iki katına çıktı. 

ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KÖMÜRÜN PAYI DÜŞTÜ

Kömürden elektrik üretimindeki artışa (+4 TWh) rağmen kömürün Türkiye'de elektrik üretimindeki payı 2024 yılında yüzde 36,9'dan yüzde 35,6'ya düştü. Doğal gazdan elektrik üretimi ise 3 TWh (- yüzde 4) düştü. Böylece fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı 1993'ten bu yana en düşük seviye olan yüzde 55'e indi.

RÜZGARDA YAVAŞLAMA

Türkiye'de rüzgar enerjisi, 2022 yılına kadar istikrarlı yükselişini sürdürdü. O zamandan bu yana rüzgarın büyümesindeki yavaşlamaya rağmen, rüzgarın elektrik üretimindeki payı yüzde 11 olan Türkiye hala İtalya (yüzde 8,5) ve Fransa (yüzde 7,7) gibi G7 ülkelerinin önünde yer alıyor.

HİDROELEKTRİK ÜRETİMİ ARTTI

Hidroelektrik, 2024 yılında toplam elektrik üretiminin yüzde 22’sini karşılayarak Türkiye’nin enerji güvenliğine güçlü bir katkı sağlasa da yıllık üretimindeki dalgalanmalar nedeniyle rüzgar ve güneş enerjisi gibi tamamlayıcı özelliğe sahip kaynaklarla desteklenmesi gerekiyor. 

Bununla birlikte hidroelektrik santrallerinin 2024 yılında 2023’e kıyasla 11 TWh (+ yüzde 17) daha fazla elektrik ürettiği saptanırken ilkbaharda yaşanan kuraklık üretimi olumsuz yönde etkiledi. Akarsu tipi hidroelektrik üretimi kuraklık koşullarında azalırken barajlı hidroelektrik üretimi suyu depolayabilmesi sayesinde yükseliş kaydetti.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

‘Türkiye Elektrik Görünümü’ çalışmasında, rüzgar ve güneş kurulumlarının artırılması ve yeni 2035 yılı hedeflerine ulaşılması için çözüm önerileri de getirildi. Bu öneriler kısıtlı bağlantı kapasitesinin arttırılması, hibrit santrallere kolaylık sağlanması, ihalelerin iyileştirilmesi, bağlantı kapasitesinde yer açılması, yeni ihale çeşitlerinin eklenmesi ve komşu ülkelerle şebeke bağlantılarının güçlendirilmesi şeklinde sıralandı.