MEHMET KARA
Türkiye, bu kışa, geçen kıştan kalan doğalgaz kesintisi ve buna bağlı elektrik kesintileri korkusuyla girdi. Geçtiğimiz kış aşırı soğuklar gaz talebini artırmasına rağmen, aynı nedenle Batı Hattı`ndan gelen Rus doğalgazında kesinti yaşanmıştı. Bu da hem gaz hem de elektrik kesintilerine yol açmıştı.
Türkiye son bir haftadır yine sert kış koşulları altında yaşıyor. Üstelik soğuk ve yağışlı hava kütlesi yine Türkiye`ye doğalgaz gönderen Rusya üzerinden buraya ulaştı. Ve enerjide geçen yıl yaşananların tekrarlanabileceği korkusu başladı. Enerji yetkilileri sistemin bu kışa hazırlıklı olduğunu, kışın sorunsuz atlatılabileceğini söylüyordu.
Ancak gelen bilgiler korkunun çok da yersiz olmadığını gösteriyor. Günlük doğalgaz talebi bir süredir 180 milyon metreküplük risk sınırında geziniyordu. Geçen hafta sonu kar ve fırtına eşliğinde başlayan aşırı soğuklar talebi zirveye taşıyınca günlük doğalgaz talebi 200 milyon metreküpün üzerine yükseldi. Bunun üzerine kamu santrallerinden başlamak üzere elektrik santrallerine verilen doğalgazda kesinti başladı. Kamu santrallerine verilen günlük doğalgaz miktarı 6 milyon metreküple sınırlandırıldı.
Benzeri şekilde Yap İşlet Devret (YİD) doğalgaz çevrim santrallerine verilen doğalgazda da kesintiye gidilmeye başlandı. Bu tip santrallere verilen gazın da yaklaşık yarı düşürüldüğü belirtiliyor.
Çevrim santrallerine verilen gazın tamamen kesilmemesinin arkasında, yine soğuklar nedeniyle artan elektrik talebinin karşılanamaması gibi bir riskin ortaya çıkmaması kaygısı yatıyor. Kimi uzmanlar, aşırı soğukların etkisiyle günlük doğalgaz talebinin daha da yukarılara taşınması halinde durumun tehlikeli hal alabileceğini söylüyor.
Ancak alınan önlemler ve alternatif çözümler sayesinde bu kışın hasarsız atlatılabileceği düşünülüyor. Çünkü örneğin gazı kesilen çevrim santrallerinin geçen kış olduğu gibi tamamen atıl kalmayıp, alternatif yakıtlara dönebilmesi mümkün. Çünkü enerji yönetimi yılbaşından hemen önce bu riski görüp, doğalgaz yerine kömür, fuel oil ya da propan gibi alternatif yakıtlara dönecek santralleri özel tüketim vergisinden muaf tutmuştu.
Yine de bütün bunlar gösteriyor ki, enerji yönetimi sadece doğalgaz tedariğini değil, ülke sınırları içine giren gazın bir şekilde Türkiye`nin bir ucundan başka bir ucuna rahatlıkla iletimini sağlayabilecek daha yüksek kapasiteli bir boru hattı altyapısına sahip olması gerektiğini ortaya koyuyor. Aynı şey, elektrik iletim şebekeleri için de geçerli diyebiliriz. Çanakkale Boğazı`nın altından geçirilecek iletim hattı, Trakya`daki riski bir nebze azaltabilir örneğin...
Enerjiniz bol olsun...
Mehmet KARA