Enerji Günlüğü - Türkiye’de son iki yıldan bu yana sanayiciler arasında kendi elektriğini üretme akımı başladı. Nedeni belli, uluslararası piyasalardaki kömür ve doğalgaz fiyatlarının sert şekilde yükselmesinin de etkisiyle elektrik fiyatlarında yaşanan sert yükselişler. Kimi sektörlerin önde gelen bilindik markaları kendi elektriğini üretmenin de ötesine geçerek, enerjiyi ana uğraş alanlarından biri haline getiriyor. Bunlardan biri de gıda sektörünün tanınmış oyuncularından Doğuş Çay. Grubun yeni şirketi Karakan Enerji’nin Satın Alma Müdürü Tolga Paşaoğlu Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.
Doğuş Çay güneş paneli üretimine başlamış, neden alana giriş yaptınız?
Aslında Doğuş Çay 1985’te kurulmuş bir şirket ve gıda üretimi konusunda Türkiye’nin sayılı şirketlerinden biri. Türkiye genelinde cips, çay, soğuk çay ve salça üretimleri yapıyoruz. Enerji önemli maliyet kalemlerimizden biri. Bu vesileyle de biz kendi sahalarımızda, mevcut 11 tesisimizde kullandığımız enerjinin tedariki için güneş santralleri kurmayı düşündük. O vesileyle bu işle tanıştık ve bu işe girmeye karar verdik. Aynı zamanda hem kendi sahalarımız için üretim yapıp ve satışını da gerçekleştirme planı dahilinde bunu hayata geçirdik.
Siz de güneş santralleri kurdunuz mu, kuracak mısınız?
Evet, bizim de GES projelerimiz var ve kurulumları başladı. Bunlar tesislerimizin ihtiyacına yönelik hesaplamalar dahilinde hayata geçiriliyor. Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki kurulumlarımız devam ediyor. Tahminen 70 MW’lık bir kurulu güce erişeceğiz arazi tipi santral yatırımlarında.
Kurmakta olduğunuz santraller ihtiyacınızın ne kadarını karşılayacak?
Aslında planladığımız kapasite, kendi ihtiyacımızın hemen hemen tamamını karşılayabiliyor. Yani yıllık ihtiyacın tamamını karşılıyor. Ve düzenlemelerin verdiği hak çerçevesinde ihtiyaç fazlasının satışını da gerçekleştirebileceğiz.
Peki güneş paneli işine de girmişsiniz?
Evet, panel üretim tesisimiz de hayata geçmiş durumda ve üretime başladık. Tesisimiz yıllık üretim 300 MW’lik üretim kapasitesine sahip. Sipariş almaya başladık, yani satışlarımız da başlamış durumda.
Panel dışındaki diğer ekipmanları da üretme ihtimaliniz var mı?
Aslında bu iş böyle kurulumla beraber, EPC denilen kurulum müteahhitlik tarafıyla beraber yapılabiliyor genelde. Bizim de yine saha deneyimimizin yanında santrallerde ihtiyaç duyulan konstrüksiyonla ilgili çeşitli makine alımlarımız var. Onlarla ilgili de üretim planımız var.
Panel üreten şirket sayısı arttı, bu alanda nasıl bir gelecek görüyorsunuz?
Herkes tarafından biliniyor ki solar yükselen bir sektör. Enerjinin pahalılaşmasıyla beraber dünya çapında tercih edilen bir iş haline geldi. Doğuş Çay’ın TEMA Vakfı ve diğer çevre kuruluşlarıyla yakın temasları var. Bu işi de o çerçevede değerlendirdik aslında. Yani yenilenebilir enerji kullanımı çevreye duyarlı bir üretim anlayışımızın da bir yansıması. Biz çay üretimindeki gibi güneş paneli üretiminde de kaliteyi yakalayarak müşterilerimize hizmet etmeye ve satış yapmaya gayret göstereceğiz.
Doğuş Çay markasının enerji alanındaki faaliyetlerinize etkisi?
Aslında enerji tarafı, sektör farkından dolayı çok bağımsız gidiyor. Gıda kendi içinde çok başka dengelere sahip bir sektör, enerji sektörü ise bambaşka dengelere sahip. Ama bizim Doğuş Çay’dan gelen hem ithalat hem ihracat konusunda çok yoğun tecrübemiz var. O da bizim işimizi bu aşamada kolaylaştırıyor. Bu işin ihracata yönelik de tabii ki sertifikasyonlar ve satışları gerçekleştireceğiz. Bunu da planlıyoruz şu an.
Yenilenebilir enerjinin Doğuş Çay’ın mevcut işlerine bir etkisi olacak mı?
Tabii ki olacak. Sonuçta yenilenebilir yatırımıyla enerji maliyetlerinizi otomatik olarak karşılamış oluyorsunuz. Tabii ki bir yatırım maliyeti var. Belli geri dönüş süreleri var. Ama belli bir süreden sonra bu maliyeti doğrudan ürününüzün maliyetine etki ediyor ve genel olarak Türkiye’de bütün sanayicilerin de böyle bir eğilimi mevcut. Geçen yıldan beri özellikle artan bir trendde bu maliyetleri azaltmak istiyor sanayiciler. Bizim de maliyetlerimize düşürücü etkisi olacak.
Bu iş sizin ileride karbon ticaretine girmenize de yol açar mı?
Biliyorsunuz yenilenebilir enerji çalışmaları karbon ayak izini azaltan unsurlardan. Bir sanayicinin kendi enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya başlaması, sahip olduğu tesislerin çevreye olumsuz etkilerini ve karbon ayak izini de azaltıyor. Sonuç olarak tabii ki işin o yönünden de faydalanabileceğiz.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü