Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin IŞİD'in ve El-Nusra Cephesi'nin kontrolünde olan bölgelerden petrol aldığına dair iddiaları yalanlayarak, bu iddiaların Türkiye'nin itibarsızlaştırılmasıyla alakalı bir çıkış olduğunu söyledi.
Bakan Taner Yıldız, Müstakil Sanayieci ve İşadamları Derneği Kayseri Şubesi'nin (MÜSİAD) Anadolu Harikalar Diyarı'nda düzenlediği bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, bir takım çevrelerin son günlerde Türkiye'nin IŞİD'in kontrolünde olan bölgelerden petrol aldığına dair iddiaların gündeme getirildiğini anımsatarak, "Türkiye bölgesinde güçlenmeye çalışırken, 2023 yılı hedeflerini ortaya koymuşken, bizim IŞİD'den Irak'tan, El-Nusra cephesi Suriye'den petrol aldığımızı iddia edenler oldu. Bu iddia tamamen asılsız, hatta yalandır, bir iftiradır. Türkiye'nin itibarsızlaştırılmasıyla alakalı bir çıkıştır" dedi.
Yıldız, konuyla ilgili "Bunlara kesinlikle tevessül etmeyeceğimizi, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak kesinlikle herkes bilir. Bununla alakalı bizim terör örgütünün içerisindeymiyçesine bir propaganda yapılmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. O yüzden kesin ve net bir dille bunları yalanlarken, Türkiye'nin kendi içinden de zayıflatılmasıyla alakalı çalışmaların olduğunu hep beraber görüyoruz" diye konuştu.
YASAKLANMASI MUHTEMEL PETROL IRAK’IN
Yıldız, ABD Teksas Eyalet Mahkemesi'nin Kuzey Irak petrolüne ilişkin yasaklama kararı hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Teksas Eyalet Mahkemesi’nin bu kararını yadırgadığını belirten Yıldız şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun dışında bir işe veya eyleme girmesi mümkün değil. Bağdat ile Erbil arasında bir anlaşmazlık var ve bu anlaşmazlığın çözülmesi için farklı mecralarda deneniyor. Türkiye orada bir sistem kurdu. Bu sistem Irak'ın normalleşmesi adına, Irak'ın gelirlerinin artması adına. Bu petrol Irak'ın petrolü, Türkiye'nin petrolü değil. Eğer yasaklanacaksa, yasaklanacak petrol de Türkiye'nin petrolü değil. Irak devleti diyorsa, bu iletilmeli, iletiliyorsa da tüketilmesi en normal bir şey. Biz Bağdat'la Erbil arasındaki hukuka karışmayız. Bağdat'la Erbil bir var'ı paylaşmak zorundalar, bir yok'u paylaşmamalılar. Şu ana kadar yaptıkları, bir yoku paylaşmaktı. O yüzden Irak'ın gelirlerinin artırılması, bölgenin istikrarı için önemli, komşu ve kardeş Türkiye'nin istikrarı açısından önemli. Bizim bu işe sadece petrol gözüyle, yalnızca bir gelir gözüyle bakmadığımızı, bütün bizi tanıyanlar bilirler. Ama şunu çok yadırgadığımı söylemem lazım ABD'nin olası bu kararının, özellikle Türkiye'nin 100 milyar dolarlık bir gelirden olduğuna dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylemem lazım. Öncelikle ortada böyle bir gelir yok. Erbil'le Ankara arasındaki bütün hatlar koptu, bozuldu diye, tabiri caizse zil takıp oynamak, Türkiye'nin menfaatleriyle çakışmamaktadır. Türkiye'nin aleyhine söylemlerdir. Biz komşu Irak'taki oluşacak gelirleri, hem Türkiye'de, hem de bölgedeki istikrar adına konulan katkı olarak görüyoruz. Çok enterasan cümleler duyuyorum IŞİD'in, El Nusra'nın petrolünü Türkiye aldı mı, teröre destek verdi mi, diye. Tekraren söylüyorum, Türkiye bir hukuk devleti, teröre hiçbir şekilde destek vermesi düşünülemez. Böyle bir şey ancak Türkiye'nin kurgularını, Türkiye'nin politikalarını bir saptırma olarak ancak tercüme edilebilir. Olası Birleşmiş Milletler'in alacağı karar, tabi ki Türkiye'yi bağlar. Ama Birleşmiş Milletler kararından önce de Türkiye ne IŞİD'in petrolünü almıştır ne de El Nusra'nın Suriye'den gelen petrolünü almıştır. İster legal, isterse illegal bu tür yapılan teklifler, hiçbir şekilde tarafımızdan kabul göremez. Birleşmiş Milletler'in kararına ihtiyaç olmaksızın Türkiye hiçbir terör örgütüne, hiçbir teröre bu manada yardım ve yataklık yapmaz, bu manada işlerini kolaylaştırmaz. İster bunlar Teksas'ta yasaklansın isterse başka bir mecrada, yasaklanması muhtemel petrol, Irak'ın petrolüdür. Bununla ilgili kararı Irak Anayasası verecektir. Irak'ta Bağdat'la Erbil arasındaki paylaşımı, Türkiye'nin üçüncü taraf olduğu bir paylaşımdır. "