Enerji Günlüğü - TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, koronavirüs salgınının ‘mücbir sebep’ olarak kabul edilmemesi durumunda inşa halindeki 1300 MW’ı aşkın rüzgar yatırımının tamamlanmasının büyük ölçüde zora gireceği uyarısında bulundu.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TÜREB, 2019 yılı verilerini kapsayan Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’nu koronavirüs salgınının sektöre olası etkileriyle birlikte açıkladı. Online düzenelenen toplantıda değerlendirmelerde bulunan TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, sektörün büyüme trendini sürdürebilmesi için Dünya Sağlık Örgütü’nce ‘pandemi’ (küresel salgın) olarak ilan edilen Koronavirüs salgınının ‘mücbir sebep’ olarak kabul edilmesi ve mevcut destek mekanizmasının bitim tarihinin ötelenmesi gerektiğine dikkat çekti. 1.309 MW’lık 25 santralin inşa halinde olduğuna ve normal şartlarda bu santrallerin büyük bir bölümünün 2020 sonunda bitecek olan YEKDEM mekanizması sona ermeden devreye alınmasının planlandığına dikkat çeken Yıldırım, “Koronavirüs sebebiyle yaşanan gecikmelerden dolayı mücbir sebep ilanı yoluna gidilmezse bu yıl sonunda devreye alınması planlanan 1.300 MW’ı aşkın santral yatırımlarının tamamlanması büyük ölçüde zora girecek” ifadesini kullandı.
Türkiye rüzgar sektörünün her yıl en az 1 GW’lık daha kurulumu hedeflerken beklenmedik engellerle karşılaşıldığını kaydeden Yıldırım, “Bunların en sonuncusu Koronavirüs salgını oldu. Bu salgın dolayısıyla Çin ve Avrupa’da yoğunlaşmış olan türbin tedarikçileri imalat tarafında ciddi gecikmeler yaşıyor ve bu durum türbin teslim sürelerini geciktirerek bize de yansıyacak. Türkiye’de birçok rüzgar enerjisi santralinin bu yıl sonuna kadar tamamlanması ne yazık ki riske girmiş durumda. Bu artık bir ‘mücbir sebep’ olarak kabul edilmeli. Hem sektörleri hem de genel ekonomimizi korumak adına bir dizi önlem hazırlığında olan hükümetimizin bu konuyu da gözeterek mevcut YEKDEM’in bitiş tarihini ertelemesinin sektöre nefes alma imkanı vereceğine inanıyoruz” dedi.
RAPORDA ÖNE ÇIKAN BİLGİLER
Türkiye’nin 2009 yılında 792 MW olan kurulu rüzgar gücü 2019 yılı sonu itibarıyla 10 kat büyüme gösterdi ve 8.056 MW’a ulaştı.
Rüzgar enerjisi santrallerinden elde edilen elektriğin Türkiye’nin toplam elektrik üretimindeki payı Ağustos 2019’da yüzde 10 seviyesini geçerken 2019 yılı ortalaması yüzde 7,42 oldu.
2019 yılının ilk çeyreğinde rüzgardan sağlanan elektrik oranı yüzde 8’lerin altına düşmedi (Mart 2019’da yüzde 8,86; bir önceki yıl yüzde 8,45). Ağustos ayında ise Türkiye’de üretilen her 100 kWh elektriğin 10,1 kilowatt saat’i rüzgardan geldi ve rüzgarın ülkemiz elektrik üretimindeki payı yüzde 10’u geçti. Bu oran bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 8,78 olarak gerçekleşmişti.
2019 yılında rüzgarda kurulu güçte ilk 5 sırayı toplam yüzde 30,54’le Polat Enerji, Güriş, Demirer Enerji, Borusan EnBW ve Eksim Yatırım Holding aldı. 2019 yılında Polat Enerji 586,68 MW kurulu güçle yüzde 7,28, Güriş 529,25 MW kurulu güçle yüzde 6,57, Demirer Enerji 526,87 MW kurulu güçle yüzde 6,54, Borusan EnBW 436,05 MW kurulu güçle yüzde 5,41 ve Eksim Yatırım Holding de 382 MW kurulu güçle yüzde 4,74’lük paya sahip oldu.
Türkiye’de en çok rüzgar yatırımı alan iki bölge Ege ve Marmara. Aslan payı ise bir önceki yıl olduğu gibi yine Ege Bölgesi’nin oldu.
Rüzgar enerji santrallerinin illere göre dağılımına bakıldığında İzmir, Balıkesir ve Manisa, bir önceki yıl olduğu gibi yine ilk 3 sırayı paylaştı.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü