1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. JEOTERMAL

  4. TÜBA: Jeotermal ısı enerjisi arzında büyük bir potansiyel var

TÜBA: Jeotermal ısı enerjisi arzında büyük bir potansiyel var

TÜBA, Türkiye’nin jeotermal ısı enerjisi arzında büyük bir potansiyeli olduğunu ve kızgın kuru kaya, EGS gibi konvansiyonel olmayan jeotermal kaynak arama çalışmalarına yönelik AR−GE çalışmalarına başlanması gerektiğini açıkladı.

TÜBA: Jeotermal ısı enerjisi arzında büyük bir potansiyel var

Enerji Günlüğü - TÜBA, Türkiye’nin jeotermal ısı enerjisi arzında büyük bir potansiyeli olduğunu ve kızgın kuru kaya, EGS gibi konvansiyonel olmayan jeotermal kaynak arama çalışmalarına yönelik AR−GE çalışmalarına başlanması gerektiğini açıkladı.

Türkiye Bilimler Akademisi - TÜBA, Jeotermal Enerji Teknolojileri Raporu’nu yayımladı. TÜBA-Enerji Çalışma Grubu tarafından Afyon Kocatepe Üniversitesi ev sahipliğinde 19 – 20 Şubat 2020 tarihlerinde Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen TÜBA – Jeotermal Enerji Teknolojileri ve Panelinde sunulan bildirilerden derlenerek oluşturulan rapora göre, Türkiye jeotermal elektrik enerjisi arzında büyük ilerleme kaydetmekle beraber ısı enerjisi arzında kullanımı bekleyen büyük bir potansiyel bulunuyor. Bu potansiyelin kullanılabilir duruma gelmesinin geçmişte olduğu gibi tüm paydaşların iş birliği ile sağlanabileceğine dikkat çekilen raporda,  “Önemli jeotermal ısı potansiyelimizin olduğu ülkemizde, konvansiyonel olmayan jeotermal kaynak arama çalışmalarına yönelik (Kızgın kuru kaya, EGS vb.) AR−GE çalışmalarına başlanması ve bu konuda gerek insan kaynağı gerekse de teknoloji aktarımı ve geliştirilmesi konusunda gerekli adımların orta-uzun vadede mutlaka atılması gerektiği değerlendirilmektedir” denildi.

JEOTERMALDE MUTLAKA ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Raporda, jeotermal kaynaklarda oluşan hızlı yatırım büyümesi ve buna bağlı uygulama artışının, beraberinde farklı yan sektörlerin de (türbin üretimi, boru üre- timi, kimyasal inhibitör üretimi, sondaj makinesi ve ekipmanları üretimi, danışmanlık, mühendislik vb.) gelişimini sağladığına dikkat çekildi. Bu gelişmelerin devam ettirilebilmesi için de ülkemiz jeotermal sektöründeki güçlü ve zayıf yönlerin dikkatle ele alınması ve ileriye dönük çok yönlü politikaların titizlikle oluşturulması ve takip edilmesi gerektiği kaydedildi. Bu kapsamda, jeotermal enerjinin yenilenebilir ve temiz enerji kaynağı olması, zengin kaynak potansiyeli, ekonomik derinlikte elde edilebilirlik, yatırım güvenliği (mevzuat varlığı), teşvikler (elektrik alım garantisi + kamu arazisi tahsisi), dinamik yatırımcı varlığı ve ilgisi, yerinde istihdam ve ekonomiye katkısı nedeniyle yerel ilgi ve destek, diğer yenilene- bilir enerji kaynaklarına göre işletimde kullanım süresi (8500 saat/yıl) ve risk azlığı avantajı gibi güçlü yanlarımızın jeotermal kaynakların daha etkin sürdürülmesinde önemli olduğu belirtildi. Bununla birlikte artan yetişmiş uzman eleman ihtiyacı, sondaj (makine parkı yetersizliği) yapacak girişimci ihtiyacı, kaynakların korunması, sürdürülebilir üretim, re-enjeksiyon (geri basma) konularında bilgi düzeyinin artırılması ihtiyacı, sektörde know−how ve tecrübelerin yeterince paylaşılamaması, ilk arama ve yatırım maliyeti ve riski, yerli inhibitör ve teknoloji geliştirme amaçlı AR−GE çalışmaları yetersizliği, jeotermal kaynak arama, geliştirme ve işletme aşamasında alınması gereken yasal izin (ÇED, Orman, Sit, Tarım, İmar vb.) süreçlerinin uzun sürmesi, zaman zaman yaşanan denetim eksikliği veya yetersizliği, jeotermal enerjinin muhtemel çevresel etkilerinin azaltılmasına yönelik yatırımcı−yerel halk bilinçlenmesinin sağlanamaması gibi sorunların giderilmesine yönelik de mutlaka adımlar atılması gerektiği belirtildi.

Enerji Günlüğü