1. YAZARLAR

  2. Hüseyin ORTAK

  3. Petrol vedalaşma öncesi güç gösterisi yapacak
Hüseyin ORTAK

Hüseyin ORTAK

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Petrol vedalaşma öncesi güç gösterisi yapacak

Petrol, içinde bulunduğumuz yıllarda ekonomik ömrünün sonuna yaklaşmaya başladı. Aslında petrolün sicili epey bozuk. Çünkü sicilini bozan birden fazla faktör söz konusu. 

Öncelikle iklim değişikliğinde kirletici rolüyle öne çıkıyor. 

Petrol, ticaret savaşları yoluyla bölgesel çatışmalara zemin oluşturuyor. Savaş nedeni özelliğiyle özellikle üretildiği ülkelerde savunma harcamalarını artırıyor, bunların devamında da totaliter siyasal yönetimlere yol açıyor. 

Bu arada petrol, siyaset, çevre ve mühendislik konularının dışında iktisat bilimi ve dış politika ile de güçlü bağlara sahip. Bu konumundan ötürüdür ki petrol üretim miktarı ve fiyat belirleme kararlarının arkasında çok güçlü diplomatik savaşlar yatar. 

Petrol sadece reel politikanın ve bilimin dışında Pseudo politika ve/veya bilim de denebilecek komplo teorilerinin de gözde uğraşı alanlarının başında gelir. 

Günümüzde üretimin artması uluslararası ticareti önemli ölçüde büyük ve karmaşık hale getirmiş, petrolu de üretimin önemli maliyet kalemlerinden birisi haline dönüştürmüştür. Petrol neredeyse 1970’li senelerin başından beri fiyat artışıyla enflasyon artırıcı kalemlerin başında gelmektedir. 

1973 OPEC Tahran Konferansından sonra petrol fiyatlarındaki yükselme ve ardından dünya ekonomisinde yaşanan maliyet kaynaklı enflasyon konuyla ilgi herkesin hafızalarında hala tazedir. 

Bunun dışında OPEC üyesi ülkelerin petro-dolarlarının İngiliz bankacılık/finans sistemine sağladığı güçlü kaynak yapısı bu ülkenin finansal sistemini çok uzun yıllar istikrarlı bir biçimde sırtında taşımıştır. 

Petrol, böylesi çoklu ilgi ve çıkarların odağı olarak, sıcak savaşlardan fiyat ve miktar kartelleri kurulmasına kadar bir çok melanetle anılır bir madendir. Bu çoklu ilgiden olsa gerek fiyatı büyük dalgalanmalar gösterir. Pandeminin ilk döneminde kısa bir süreliğine de olsa sembolik düzeyde de negatif fiyatı gören petrolün, 100 yılı aşan ticari ömründe varil başına 140 dolarlık fiyatları gördüğünü akıllardan çıkartmamak lazım. 

Petrolün fiyat oynaklığı onun bir zaafı olmaktan çok, değişen ekonomik konjonktüre ayak uydurma yetenegi olarak anlaşılmalı diye düşünüyorum. 

2008 krizi öncesinde dünyadaki üretim artışına paralel olarak ortaya çıkan petrol yatırımlarındaki artış, son yıllardaki petrol fiyatlarındaki düşmeyle beraber gerilemeye döndü. Bu durum sadece petrolde değil kaya gazı gibi ikame ürünlerde de azalışa sebebiyet veriyor. 

Petrol her ne kadar olumsuzlukları sebebiyle sevimsiz bir doğal kaynak gibi gözümüze görünse de yeşil alternatiflerinin ve çevre teknolojilerinin henüz yeterince gelişmemesinden dolayı üretim girdileri içinde olmazsa olmaz yerini korumaya devam ediyor. Çünkü yeşil enerji hala en çok maliyet oluşturan ve kaynak gerektiren AR-GE ve sabit tesis maliyeti yatırımları aşamasında. Bu durum, yeşil enerji ürünlerinin  piyasayı ele geçirmesinde geciktirici etki yapıyor. 

Pandemiyle dünyanın girdiği karanlık ortamdan sonra bilimin Covid-19 aşılarını bulması ve aşı üretiminde son aylarda görülen verimlilik ve üretim artışı dünyanın üzerine çöken karanlık dönemin bitmek üzere olduğunu gösteriyor. 

Pandemi sonrası, üretim, turizm ve taşımacılık sektörlerinde önemli canlanmaların olacağı ise hepimizin malumu. Dünya yakın tarihlerde böylesi bir konjonktüre girmeye hazırlanırken, petrol talebinin de artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sanırım Goldman Sachs’ın analistleri de bu güçlü piyasa beklentisinden kaynaklı bir şekilde petrolun varil fiyatının yakın gelecekte 100 USD’yi aşacağını öngörüyorlar. Brent petrolunun varil fiyatının da geçtiğimiz iki yılın ardından 73 USD/varil fiyatı gibi yüksek bir seviyeyi görmesi analistlerin petrol fiyatıyla ilgili kehanetlerini destekler nitelikte.

Evet. Petrol piyasası tam arzı kısıyor ve petrol ile ilgili yeni yatırımlardan vazgeçiyor. Norveç’in kamu ortaklılıklı petrol şirketinin kaynaklarının yarısını peyder pey yenilenebilir enerji yatırımlarına kaydırmaya başladığını 2030 yılında yatırım kaynaklarının yarısını yenilenebilir enerjiye tahsis edeceğini açıkladı. 

Bununla beraber dünyanın büyük petrol üreticisi BP ve Shell’in yavaş yavaş kaynaklarını yeşil enerji yatırımlarına kaydırmaya başladıklarını büyük tanıtım kampanyalarıyla açıklayalı çok zaman olmadı. Böylesi bir konjonktürde talepteki görülen yükselme sinyalleri petrole fani ömrünün bu son demlerinde yeni bir yükseliş yaşatacak gibi duruyor. 

Bu yükselişin doğuracağı enflasyon ve onun toplumsal maliyeti ise henüz gündemlerin ilk konularından değil. 

Önceki ve Sonraki Yazılar