Enerji Günlüğü - Uluslararası enerji arenasındaki gelişmeleri takip eden enerji ve iletişim danışmanı Murat LeCompte, iklim değişikliğiyle mücadele, enerji fiyatlarında artış nedeniyle bazı ülkelerin nükleerden vazgeçme kararını gözden geçirdiğini söyledi.
Uzun yıllar Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinde üst düzey yöneticilik ve sözcülük görevleri üstlenen Murat LeCompte, uluslarası enerji arenasında, dünyada olup bitenleri ve bunun Türkiye’deki iz düşümlerini Enerji Günlüğü’ne anlattı. Murat LeCompte, dünyada enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle ülkelerin bu durumla başa çıkabilmek için alması gereken önlemler olduğunu söyledi. Bütün enerji kaynaklarında son dönemde inanılmaz fiyat artışları meydana geldiğini kaydeden LeCompte, bunun muhtelif sebepleri olduğunu belirtti.
ANA NEDEN MALİYETLERİN YÜKSELMESİ
İklim değişikliği nedeniyle yenilenebilir kaynakların zaman zaman talebi karşılamakta yetersiz kaldığını hatırlatan Murat LeCompte, bu nedenle pek çok aktörün fosil kaynaklara dönüş yapmak zorunda kaldığını vurguladı. LeCompte “Kömür santrallerini devreden çıkaran bazı ülkeler bu nedenle kömür santrallerini tekrar devreye almaya başladılar. Ve kömürün fiyatı birden deli gibi arttı. Dolayısıyla en önemli nokta maliyetlerde çok büyük bir artış yaşaması. Bu enerji maliyetlerindeki artışla ülkeler nasıl baş edecek? Bunun ne kadarı tüketiciye yansıyacak, ne kadarı devletler tarafından karşılanacak?” dedi.
YENİ BİR DENGE İHTİYACI
Kömürden çıkışın devam edeceğini ancak bunun süresinin uzadığını belirten LeCompte şunları söyledi:
“Yenilenebilir enerjiye çok fazla yatırım yapan ülkeler, normal eski fosil kaynaklara aynı yatırımı yapmadı. Ve o kaynaklar atıl kaldı. Bu sefer yeterince petrol, doğalgaz, kömür üretilememeye başladı. Artık devreden çıkarıyoruz denen kömür santralleri tekrar devreye girmek zorunda kaldı. Birden dünyada kömür fiyatları patladı.” dedi. 2030 yılına kadar bir denge bulunması gerektiğini belirten LeCompte” O denge de hem yenilenebilir enerji kaynakları olacak hem fosil yakıtlar olacak.”
KARADENİZ GAZININ ETKİLERİ
Murat LeCompte, Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervinin Türkiye’ye olası etkilerini de değerlendirdi. Söz konusu gazın 2023 yılında Türkiye’de mutlaka kullanıma sunulacağına ve Türkiye’ye yetebileceğine dair açıklamalar yapıldığına dikkat çeken LeCompte, “Oradan çıkacak doğalgaz Türkiye’nin ihtiyacını ancak belli bir kısmını ve belli bir süreliğine karşılayabilir” ifadesini kullandı.
HİDROJENİN ÖNEMİ ARTACAK
Hidrojen üretim şekillerinden “yeşil hidrojen üretimi” yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretildiği için karbon salınımı yapmıyor. Üretilen hidrojen mevcut doğalgaz gibi kaynaklarla harmanlanabiliyor. Mevcut doğalgaz altyapısını kullanarak taşınabiliyor. Hidrojeninin öneminin giderek artacağını vurgulayan LeCompte “Suudi Arabistan gibi tamamen fosil yakıt odaklı ülkeler bile önümüzdeki dönemde hidrojene yapacakları büyük yatırımları açıklamaya başladılar. Suudi Arabistan hidrojende dünyada hidrojende pazar lideri olmak istediğini açıkladı. Bu yüz milyarlarca dolarlık yatırım gerektiriyor” dedi.
TÜRKİYE VE HİDROJEN İMKANI
Türkiye’de yenilenebilir enerjinin çok iyi bir düzeyde olduğunu hatırlatan LeCompte “Türkiye’nin yenilenebilir enerji kullanarak hidrojen üretme ve ürettiği hidrojeni de satma imkanı var” dedi. Son dönemde iklim değişikliği ile ilgili kanunların bir yaptırımı olarak Avrupa’da belli kaynakların daha çok kullanılması gerektiğine ve bu kaynaklardan birinin hidrojen olduğuna dikkat çeken LeCompte, Türkiye’nin ileride Avrupa’ya hidrojen ihraç eden bir ülke olabileceğini dile getirdi.
NÜKLEER ENERJİNİN YENİ ROLÜ
Nükleerin de karbon salmayan bir enerji türü olarak, iklim değişikliği ile mücadele hedefleri açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Murat LeCompte, “Şu anda Avrupa Birliği’nde Almanya, Fransa ve bir ülkede daha önceden nükleer konusunda verilen bir takım kararlar tekrar gözden geçiriliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da geçenlerde nükleer enerjinin kendi iklim değişikliği politikalarında ne kadar önemli bir rolü olduğunu söyledi” diye konuştu.
MİNİ REAKTÖRLER ÖNEM KAZANACAK
Nükleer enerji santralleri çok maliyetli ve yapımı çok uzun süren tesisler. Oradaki maliyeti azaltıp zamanı kısa bir döneme çekebilirseniz çok hızlı devreye girebilecek olan küçük ölçekli nükleer reaktörlerin önem kazanacağını söyleyen LeCompte “Dev bir nükleer tesis kuracağınız yerde küçük reaktörlerle gidip mesela enerji açısından daha aç olan bir bölgede ve her tarafa bağlantısı olmayan bir bölgede çok rahatlıkla kurabilirsiniz. Onun güvenliği, atıkları gibi bir takım önlemleri sağladığınızda onu gidip her tarafa kurabiliyorsunuz” dedi.
Ayça ORDU - Enerji Günlüğü