Enerji Günlüğü - Hem kendi elektriğini üret, hem de para kazan! Peki bu mümkün mü? Evet! Çünkü bunun yasal altyapısı tamam. Hatta evde lisanssız elektrik üretimi için iki ayda 300’den fazla başvuru yapıldı. Çatınıza 3 bin 500 TL’ye güneş paneli, bahçenize 5 bin TL’ye rüzgar türbini kurabilirsiniz. Böylece elektrik faturasından kurtulmakla kalmayıp fazlasını satarak para da kazanabilirsiniz...
Haftalık Para Dergisi editörü Erkan Kızılocak, Türkiye'de lisanssız elektrik üretimi ve bu yolla elektrik faturalarından kurtulmanın yanı sıra üste para kazanmanın yollarını ele aldı. İşte o yazı:
YENİLENEBİLİR kaynaklardan lisanssız elektrik üretimiyle ilgili mevzuat geçen haziran ayında tamamlandı. Kendi elektriğini üretip, fazlasını şebekeye satma imkanı getiren yasal sürecin tamamlanmasıyla enerji piyasasında ciddi bir hareket yaşanıyor.
Elektrik dağıtım şirketlerine yüzlerce başvuru geliyor. En fazla talepse güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik. Güneş paneli ticareti adeta patladı. İrili ufaklı çok sayıda şirket, başta Çin olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden güneş paneli ithalatı için sıraya girmiş durumda. Anahtar teslimi projeler içinse taksitle panel satışından tutun da banka kredilerine kadar uygulamalar dikkat çekiyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 500 kW (kilovat) altı elektrik üretiminde lisans zorunluluğunu kaldırdı. Yeni sistemle konutlar, işyerleri, fabrikalar, köyler, mahalleler, toplu konut alanları bireysel veya toplu halde kendi elektriğin üretmek için bir araya gelebilecek. Gerçek ve tüzel kişilerin, kendi ihtiyaçları olan elektriği üretmek için sadece bulundukları bölgenin elektrik dağıtım şirketine başvurmaları yeterli.
Bu arada yeni yasa taslağında lisanssız üretim sınırının 1 MW’ye (megavat) çıkarılması planlanıyor. Bu da önümüzdeki dönemde lisanssız üretime ilginin daha da artacağının habercisi. Şu ana kadar elektrik dağıtım şirketlerine kendi elektriğini üretmek amacıyla 310 başvuru yapıldı. Trakya ve İzmir’de rüzgar, Konya’da güneş, Karadeniz’de ise su başvuruları dikkat çekiyor. Toroslar bölgesinde ise rüzgar ve güneş aynı oranda ilgi görüyor.
Başvuruların çoğu orta ve küçük ölçekli şirketlerden geliyor. Yine çoğu gerçek kişiler tarafından yapılıyor. Elektrik dağıtım bölgelerine yapılan başvuruların 97’si olumlu sonuçlanırken, 174’ü uygun görülmedi.
Kaynak bazında ise en fazla lisanssız başvuru 60 adetle rüzgar santrallerine yönelik oldu. Güneş santrali için 45, hidroelektrik santral için 30 ve biyokütleye dayalı santral için de 3 başvuru yapıldı. 172 başvurunun değerlendirilme çalışması ise devam ediyor.
“YENİ BİR SEKTÖR DOĞUYOR”
Lisanssız elektrik üretimiyle ilgili düzenleme henüz tamamlanmasına rağmen çok sayıda anahtar teslimi proje gerçekleştiren firma faaliyete başladı. Güneş paneli ve küçük rüzgar türbini talebini karşılamak için ithalat yapan firma sayısı hızla artıyor. Bu alandaki ilk yapılanma ise dernekleşme şeklinde oldu. Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (Lİ-DER) şimdiden yüzlerce üye sayısına ulaştı. Dernek, özellikle kendi elektriğini üretmek isteyen bireylere ve küçük ölçekli şirketlere danışmanlık hizmeti de verecek. Lİ-DER Başkanı Yalçın Kıroğlu, her elektrik dağıtım bölgesiyle görüştüklerini, şu anda belli bölgelerde fazlalık olduğunu belirtiyor.
Aynı zamanda küçük ölçekli rüzgar türbini üreticisi Mars Enerji’nin CEO’su olan Kıroğlu’nun verdiği bilgiye göre, Türkiye’de 350 bin trafo var. Bunların yarısı abonelere, yarısı ise kamuya ait. Hanelerin de kamuya ait trafolardan bağlanmaları gerekiyor. Trafo kapasitesinin en fazla yüzde 30’u kadar bağlantı izni var. Örneğin, trafo 400 kW ise en fazla 120 kW ile bağlanma şansı var. Rüzgar ve güneş için sadece dağıtım şirketine başvuru yeterliyken hidrolik santral projeleri için il özel idaresi ve Devlet Su İşleri’ne (DSİ) başvurulması gerekiyor.
Kıroğlu, şu ana kadar kendilerine maden ocakları, demir-çelik ve döküm atölyeleri, benzin istasyonları, tavuk ve balık çiftlikleri gibi işletmelerin başvurduğunu vurguluyor. Ağırlıklı olarak 250 ila 500 kW arasında kurulum yapıldığını ifade eden Kıroğlu, “Mars Enerji son 1 yıl içerisinde yaklaşık 4 bin başvuru aldık” diyor.
“BİR KAMU BANKASI FİNANSE EDECEK”
Yalçın Kıroğlu, dernek olarak lisanssız elektrik üretimini finanse etmek üzere bir kamu bankasıyla 7 yıl vadeli kredi anlaşması yaptıkları bilgisini veriyor. Kıroğlu, başvuruların teknik inceleme ve onayının ise dernek bünyesinde oluşturulacak bir komisyon tarafından yapılacağını ifade ediyor.
Yalçın Kıroğlu, 4 bankayla da görüşmelerin sürdüğünü bunların sonuçlanması durumunda tüketicilerin elektrik faturası öder gibi kurulum bedelini taksitlendireceklerini belirtiyor. Çoğu müşteri cebinden para çıkmadan elektriğini üretecek imkana sahip olacak.
Bu arada Mars Enerji, Avrupa kökenli bir yenilenebilir enerji fonundan müşterilerine 2 yılı anapara ödemesiz 6 yıl vadeli kredi kullandırıyor.
BİN 500 KİŞİYE İŞ OLANAĞI
Yalçın Kıroğlu, lisanssız elektrik üretmeyi düşünenlere küçük ölçekli rüzgar türbini kurulum maliyetleriyle şu bilgileri veriyor: “50 hanelik bir sitenin talep birleştirme yoluyla kendi elektriğini üretmek istediğini varsayalım. Bunun için 50 kW’lik bir rüzgar türbini kurmaları yeterli olacaktır. Bu ölçekteki bir türbinin kurulum maliyeti, yerine göre değişmekle birlikte 80-100 bin euro arasında olacaktır. Bu durumda hane başına bin 800-2 bin euro düşer. Bu türbin elektriği kullanacak olan sitenin yakınına olduğu gibi başka bir bölgeye de kurulabilir. Ancak o zaman iletim bedeli ödenmesi gerekecektir. Ancak yönetmelikle amaçlanan, elektriğin tüketildiği bölgede üretilmesi. Bu türbin ayda 11 bin, yılda ise yaklaşık 130 bin kWh elektrik üretir. Bunu 50’ye bölersek her hanenin aylık yaklaşık 100 TL’lik bir elektrik faturası karşılanmış olur.”
Kıroğlu, üretimin fazlasının şebekeye satılma imkanı nedeniyle ihtiyaçtan daha fazlasını kurmanın daha fizibil olacağını ve uzun geri dönüş süresini çok kısaltacağını vurguluyor. Geri dönüş içinse 5 yıllık süre veriyor.
Yalçın Kıroğlu, lisanssız elektrik üretimiyle ilgili nitelikli eleman ihtiyacına da dikkat çekiyor. Ülke genelinde acilen bin 500 kişinin bu eğitimi alması gerektiğini belirtiyor. Dernek olarak bir sertifika programı hedeflediklerini ve bu kişilere bu eğitimi uzmanlar aracılığıyla vereceklerini dile getiriyor. Eğitilen kişiler başvuru ve üretim süreci ve şebeke bağlantısı konularında bilgi sahibi olacak.
“TARIMDA KULLANANA HİBE”
Lisanssız üretimle ilgili yasal düzenleme, yukarıda belirttiğimiz gibi en çok güneş enerjisine ilgiyi artırıyor. Halen bir ya da birkaç panelle şebeke olmayan bölgelerde aydınlatma yapanlar, televizyon buzdolabı çalıştırıp kuyudan su çekenler bile var.
İşte bu yoğun talep, panel satışına ciddi bir ivme kazandırmış durumda. Mevcutların yanı sıra güneş paneli ithalatına başlayan çok sayıda firma dikkat çekiyor. 4 yıldır Çin ve Almanya’dan güneş paneli ithal eden Solarcell, son düzenleme sonrası satışlarda yüzde 40 civarında artış sağlamış.
Solarcell Satış ve Pazarlama Müdürü Nuh Döşoğlu, güneş açısından adeta birer cennet olan Mersin, Mardin, Denizli, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Antalya illerinde 6 bayilikleri bulunduğunu, kendilerine özellikle KOBİ’lerden talep geldiğini söylüyor. Döşoğlu, yeni bayilikler için başvuruların sürdüğünü belirtiyor. Ancak kendilerine bayilik başvurusu yapacakların mutlaka güneş paneli kurulumu konusunda eğitim almaları ve uzmanlaşmaları gerektiğini ifade ediyor.
Nuh Döşoğlu, güneş enerjisine ilginin çok arttığını, özellikle kırsal bölgelerde tarımsal sulamada kullanımın teşvik edildiğini vurguluyor. Bu noktada, tarımda yenilenebilir enerji kullanımı durumunda enerji maliyetinin yarısının hibe edildiğini hatırlatıyor.
Güneş paneli kurulum maliyetine gelince... 1 kW’lik güneş paneli kurulumunun KDV dahil anahtar teslim maliyeti 3 bin 894 dolar. Bu panel aylık 25 TL’lik elektrik faturasını karşılayacak kadar elektrik üretebiliyor. Ancak bu maliyet kurulu güç arttıkça düşüyor. Örneğin, 2 kW’lik bir kurulumun maliyeti 5 bin 300 dolar. Bu güçteki bir panelle de aylık 50 TL’lik elektrik faturası karşılanabiliyor.
“100 KW’NİN ÜZERİNDE İDDİALIYIZ”
Lisanssız elektrik üretimiyle ilgili düzenleme sadece yerlilerin değil, birçok uluslararası tedarikçi firmanın da Türkiye pazarına ilgisini artırdı. Bunlardan biri de Almanya’nın fotovoltaik uzmanı firmalarından IBC Solar...
IBC Solar, 2010 yılında girdiği Türkiye pazarında adını, geçtiğimiz aylarda Konya’da hayata geçirdiği güneş enerjisi santraliyle duyurdu. IBC Solar’ın Meram Elektrik Dağıtım için kurduğu 200 kW kurulu güce sahip bu santralin yatırım maliyeti 350 bin euro oldu.
IBC Solar Türkiye Ülke Müdürü Hayri Bali, lisanssız üretimin ÇED raporu ve öncesinde ölçüm gerektirmemesi nedeniyle avantajlı olduğuna dikkat çekiyor. Bali, güneş enerjisi konusunda Konya’da yöre halkını bilgilendirmek ve ikna etmek için yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor:
“Bu işe ilk başladığımda Karaman’a gittim. Kahveye uğradım ve insanlarla sohbet ettim. Herkes elektrik parasından şikayetçi. Sonra Almanya’ya gittim ve yönetim kuruluyla bir toplantı yaptım ve onlara ‘Türkiye’ye gelin, korkmayın’ diyerek ikna ettim.”
Hayri Bali, Karaman’da kurdukları güneş enerjisi santralinin ardından bölgedeki sanayi kuruluşlarından çok sayıda teklif aldıklarını anlatıyor. Öyle ki son birkaç haftada bile 10’dan fazla potansiyel yatırımcı kapılarını çalmış. IBC Solar, 100 kW üzeri kurulu güçteki güneş uygulamalarında iddialı. Bali, yerli partner arayışlarını da dile getiriyor.
İKİNCİ EL PANEL PAZARI
Hayri Bali, dünya panel üretimindeki artış nedeniyle konsolidasyon yaşandığına, teknolojinin gelişmesiyle panel fiyatlarının düştüğüne işaret ediyor. Bunun da güneş yatırımlarını daha fizibil hale getirdiğini düşünüyor. Bali, artan talep üzerine Avrupa ve Çin’den ikinci el panel ithalatının da başladığına da dikkat çekiyor:
“Adamın biri beni aradı ve ‘Elimde 10 bin 700 adet güneş paneli var’ dedi. Gittim baktım ve Avrupa’da ömrünü doldurmuş GES’lerden (güneş enerjisi santralleri) sökülmüş ikinci el paneller olduğunu gördüm.”
ÇATIYA KURULUMDA UZMAN
Else Enerji, özellikle çatılar üzerine anahtar teslimi güneş paneli kurulumunda uzman. Şimdiye kadar 143 çatı üzeri uygulama yapmış. Daha çok 100 kW altı uygulamalara ağırlık veriyor. Else Enerji CEO’su Mustafa Herdem, anahtar teslime projelerde A’dan Z’ye tüm ekipmanların kendileri tarafından tedarik edildiğini ve sahada uygulandığını belirtiyor. İlgili mevzuatın tamamlanmasıyla birlikte lisanssız elektrik üretimi için yoğun talep geldiğine dikkat çeken Herdem, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Biz lisanssız projeleri iki gruba ayırıyoruz: Çatı üzeri ve serbest zemin uygulamaları. Çatı üzeri için daha çok müstakil konutlardan talep geliyor. Serbest zemin içinse fabrikalardan. Yatırımcıların çoğu, küçük güneş enerji santralleri sahibi olmak için serbest zemin uygulamalarını tercih ediyor. Biz firma olarak her üç talep için de sürekli teklifler üretiyoruz.”
Herdem, gerçekleştirdikleri ve tamamlanacak projelerle birlikte yılsonu itibariyle 2.5 MW’lik toplam kurulu güce ulaşacaklarını ifade ediyor.
Mustafa Herdem, kendilerine gelen taleplerin ortak ihtiyacının, uygun vadeli ve faizli kredi olduğunu belirtiyor. Bankaların lisanssız pazarda yenilenebilir enerjiye verilen teşvikleri göz önüne alarak makul bir ödeme planı hazırlaması gerektiğini isteyen Herdem, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu sayede taleplerin büyük bir kısmının uygulamaya dönüşeceğini söyleyebilirim. Çünkü bu alanda yatırım yapmak isteyenlerin tamamı alım sonrasında kendi özkaynaklarının dönüş süresi ne olacaksa, bankadan sağlanan kredinin de bankaya dönüşünün buna yakın olmasını istiyor.”
“1.5 KW’LİK KURULUM YETER”
Mustafa Herdem, anahtar teslimi proje maliyetlerinin projenin büyüklüğüne göre değiştiğini hatırlattıktan sonra kabaca şu hesabı yapıyor:
“50 TL’lik fatura yaklaşık 150 kWh’lik aylık tüketime denk geliyor. Eğer bu kullanıcı yıl boyunca aynı faturayı ödeyecekse sistemin kurulacağı noktada bu yıllık tüketime karşılık gelen üretimi yapacak sistem kurulmalı. Ortalama 1.5 kW’lik bir sistem kurulumu bu ihtiyacı fazlasıyla karşılayabilir. Bu sistemin anahtar teslim maliyeti 2 bin 250-2 bin 700 euro arasında oluşacaktır. Bu da vat başına maliyeti 1.5 ila 1.8 euro arasında ortaya çıkarıyor. Sistemin kurulu gücü arttıkça bu fiyat da düşecektir.”
2 BİN DOLARA TÜRBİN KURUYOR
Soyut Holding bünyesindeki Soyut Wind, 500 kW altı rüzgar türbinleriyle tanınıyor. Soyut Wind İş Geliştirme Direktörü Serhat Ay, 1 kW’dan 500 kW’ye kadar rüzgar türbini kurabildiklerini söylüyor. Ay, bu tip projeler için çok uygun krediler kullanılabileceğini hatırlatıyor ve yatırımın tutarından çok geri dönüş süresinin önemli olduğunu vurguluyor.
Lisanssız olarak en fazla 500 kW’lik rüzgar türbini kurulabiliyor. Bunun maliyetinin 750 bin dolar civarında olduğunu söyleyen Ay, “Bu santral, şu anki destek alım fiyatları göz önüne alındığında ayda 45 bin TL gelir sağlar. Bu durumda yatırım kendini 5-6 yılda amorti edebilir” diyor.
Serhat Ay, söz konusu türbinin bankaların yeşil enerjiye verdiği ucuz maliyetli kredilerle aylık 20 bin TL taksitlerle alınabileceğini belirtiyor. Ardından türbinin kurulduğu aydan itibaren hem taksitlerini ödediğini hem de yatırımcısına ciddi gelir sağladığını vurguluyor.
EK GELİR YARATABİLİRSİNİZ
Peki konutlarda rüzgar türbini uygulamaları nasıl işliyor? Serhat Ay, bunun için de farklı çözümler olduğunu söylüyor. Örneğin, aylık elektrik gideri 100 TL olan dairelerden oluşan toplam 350 konutluk bir site 500 kW’lik türbin kurabilir. Bu durumda daire başına 2 bin ila 2 bin 500 dolarlık maliyet oluşuyor. Buna karşılık konut sahipleri hem elektrik faturalarından kurtuluyor hem de ekstra gelir elde edebiliyor.
Ay, bireysel olarak müstakil evinin bahçesine türbin kuracakların, fizibil olması ve ihtiyaç dışı para da kazandırabilmesi için en az 10 bin dolarlık yapması gerektiğini belirtiyor.
Soyut Wind de lisanssız elektrik üretimiyle ilgili mevzuatın tamamlanmasıyla birlikte ciddi bir talep artışıyla karşılaşmış. Özellikle Ankara ve İstanbul’daki konut ve alışveriş merkezlerinden yoğun ilgi gördüklerini ifade eden Ay, “Güzel sözleşmeler imzaladık. Resmi prosedürlerin tamamlanmasıyla beraber rüzgar türbinleri artık Türkiye’de de her yerde görülmeye başlayacak. Özellikle yeni kurulan AVM’ler, kiracılarla yaşadıkları aidat ve diğer bazı gider sorunlarını bu sayede azaltabilecek” diyor.
BİYOGAZ TESİSİ DE UCUZLADI
Lisanssız elektrik üretimiyle ilgili yönetmelik, organik atıktan elektrik üretim tesislerini de yenilenebilir enerji kapsamına alıyor. Yani gerçek ve tüzel kişiler, kendi ihtiyaçları için güneş, rüzgar ve su kaynaklarına dayalı santrallerin yanı sıra biyogaz tesisi de kurabiliyor, aynı teşviklerden faydalanabiliyor.
Organik atıklardan biyogaz tesisi kuran Hunbiyogaz’ın CEO’su Altan Denizsel, sadece inek gübresi kullanarak 80 kW ile 1 MW arasında tesis kurabildiklerini söylüyor. Hunbiyogaz, gazlaştırma konusunda ise 240, 480 ve 500 kW ile 2 MW kurulu güce sahip tesis kurabiliyor. Denizsel, bu konuda önemli bir noktaya dikkat çekiyor:
“Lisanssız elektrik üretimiyle ilgili yasadan önce megavat seviyesindeki büyük projeler görüşülüyordu. Ancak Avrupalı firmaların fiyatlarıyla bir tesis kurmak rantabıl olmuyordu. Biz Almanya’dan know-how transferi yaptık. Yerli ve Çin malı ekipmanları birleştirerek fiyatları Türkiye’ye uygun sistemler hazırladık ve 1 ay önce satışa sunduk.”
Altan Denizsel, 80 kW’den başlayan sistemler için umduklarından fazla talep aldıklarını ve birçok firmayla görüşmelerin devam ettiğini belirtiyor. Hunbiyogaz, 100, 240 ve 500 kW’lik üç tesis için imza aşamasına gelmiş.
ÇİFTLİKLER DE ELEKTRİK ÜRETECEK
Yeni uygulamayla kalkınma ajansı veya Ipard (AB kırsal kalkınma programı) desteği alan firmalar, kendi elektriklerini üretip, fazlasını YEK (Yenilenebilir Enerji Kanunu) kapsamında satabilecek, atıkları organik gübreye dönüştürebilecek. Türkiye’de binlerce inek ve tavuk çiftliği olduğu düşünülürse, arazilerin bir anda elektrik tarlasına dönmesi işten bile değil. Biyogazda kendi elektriğini üretmek için en az 300 baş hayvana sahip olmak gerekiyor.
Biyogaz tesislerinde inek gübresinin yanı sıra yumurta tavuğu gübresi, yemek fabrikaları ve otel yemekleri atıkları, dondurulmuş sebze ve meyve fabrikası atıkları, arıtma çamurları, şeker ve bira fabrikası atıkları ve daha birçok organik madde atıkları kullanılabiliyor. En önemli unsur, atık maddelerin düzenli bir şekilde temin edilmesi. Küçük çaplı firmalar da ortak bir yerde atıklarını birleştirerek bu tesisleri kurabilir.
BAYMAK’TAN GÜNEŞ KREDİSİ
Isıtma ve soğutma sektöründe faaliyet gösteren ve kombici olarak bilinen Baymak, konut çatılarında güneş enerjisi uygulamaları için kampanya başlattı.
Baymak Genel Müdürü Ender Çolak, yasal düzenlemelerin tamamlanmasıyla birlikte artık her ev için lisans gerekmeksizin kendi elektriğini üretmenin yolunun açıldığını vurguluyor. Çolak, kullanım fazlasını şebekeye satmanın önünde de herhangi bir engel kalmadığına dikkat çekiyor.
Çolak, Baymak olarak 1.23 kW’den başlayan ve değişik kapasitelerde hazırlanan güneş enerji sistem paketlerinin satışına başladıklarını söylüyor. Başmak, yaygın bayi ağı sayesinde evlere, okullara, işyerlerine, fabrikalara güneş enerji sistemleri kuruyor. Şirket, güneş sistemlerini finanse etmek için Finansbank’la özel bir paket üzerinde anlaşma sağladı. Bu paket kapsamında kendi elektriğini üretmek isteyenlere 7 yıla varan vadelerde aylık yüzde 1.03 faizle kredi sunuluyor.
Ender Çolak, önümüzdeki dönemde özellikle işyerleri, okullar ve yazlık konutlardan büyük talep doğacağını düşünüyor. Ardından da bu alandaki potansiyeli şöyle anlatıyor:
“Güneş pillerinin defa çatıya kurulduktan sonra ortalama 45 yıl ömrü var. Baymak güneş pilleri tamamen yerli olduğu için devletin verdiği en yüksek teşvikten yararlanıyor. İthal güneş pilleriyle üretilen elektriğin kilovat saati 13 dolar sentten şebekeye satılıyor. Baymak güneş pilleri kullanıldığında bu rakam yüzde 18 daha fazla oluyor. Dolayısıyla kurulum maliyeti daha kısa sürede geri dönüyor ve çok daha fazla gelir elde edilebiliyor.”
“FİYAT DÜŞTÜKÇE REKABET ARTACAK”
Ana faaliyet alanı merkezi klima sistemleri olan Form Şirketler Grubu bünyesindeki Form Temiz Enerji ise özellikle 500 kW’nin altındaki uygulamalar için anahtar teslimi projelere imza atıyor. Alışveriş merkezi, fabrika, turizm tesisi, çiftlik, konut ve villa için çatı uygulamaları yapıyor.
Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Korun, güneş panelinde dünyada üretim fazlası olduğu için fiyatların son yıllarda çok gerilediğine dikkat çekiyor. Sonra da şu örneği veriyor:
“5 yıl önce biz bu işe başlarken 1 kW’lik güneş enerjisi kurulumunu 6 bin euro’ya yapıyorduk. Geri dönüş süresi de 20 yılın üzerindeydi. Şimdi fiyatlar 1 kW için 2 bin euro’ya kadar geriledi. Bu iş yaygınlaşırsa anahtar teslimi proje yapan firma sayısı artacaktır. Rekabet ucuzluk getirir. 100 liraya kurulacak bir sistemi 10 liraya yapacak çok firma çıkar ortaya.”
Korun’a göre, 500 kW’ye kadar lisanssız uygulamalarda güneş enerjisi sistemleri öne çıkacak. Rüzgarda ses kirliliği nedeniyle şehir içi kurulum daha zor. Ancak geniş bahçesi veya oturduğu yere yakın arsası olanlar bu türbinleri daha kolay kurabilir.
Form Enerji, şimdiye kadar rüzgar enerjisine pek girmemiş. Tunç Korun, önümüzdeki dönemde 50 ve 100 kW’lik projeler için sipariş alabileceklerini ifade ediyor. Son dönemde daha çok 100 ve 200 kW’lik güneş enerjisi kurulum siparişleri aldıklarını vurguluyor.
60 MİLYON METREKARELİK GÜNEŞ TARLASI YATIRIMCI BEKLİYOR!
Konya’nın Karapınar ilçesi, gerek aldığı güneş miktarı gerekse düz alanlarıyla Türkiye’nin güneş enerjisi açısından en uygun bölgelerinden biri. Nitekim bu ilçedeki 60 milyon metrekarelik alan “enerji ihtisas endüstri bölgesi” ilan edildi. Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nin kurulmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı 8 Eylül 2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
Bu karar uyarınca, çölleşmenin hakim olduğu, tarıma elverişli olmayan bölgede kurulacak tesislerde güneş enerjisinden elektrik üretilecek. “Enerji vadisi” olarak da nitelendirilen alanda, güneş enerjisi paneli ya da rüzgar tribünü üretimi yapacak tesisler kurulması gündemde. Ayrıca isteyenler, ABD'deki Silikon Vadisi'nde olduğu gibi burada yenilenebilir enerji teknolojisi geliştirebilecek.
Karapınar’da güneş enerjisi santrali kurmak isteyen firmalara, merkezi Konya'da bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) bünyesindeki Destek Ofisi de yardımcı oluyor. MEVKA Enerji Sorumlusu Mücahit Kınalı, bölgeyle ilgili gelişmeleri ve önümüzdeki döneme yönelik potansiyeli şöyle anlatıyor:
“Şu ana kadar enerji yatırımı yapmak isteyen iki firma bize başvurdu. Beş firma da yatırım mevzuatı gereği Karapınar'da 6 ay sürecek test çalışmalarına başladı. Devlet, buraya yatırım yapacak firmalara 10 yıl elektrik alım garantisi veriyor. Alım fiyatı 13 sent. 1 metrekarelik enerji panelinin üreteceği elektriğin yatırımcıya yıllık getirisi yaklaşık 120 TL civarında olacak. Tarıma elverişli olmayan bir arazi için bu oldukça karlı bir kazanç. Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nde ilk etapta kurulması planlanan güneş panellerinden yılda yaklaşık 124 GWh (gigavat saat) elektrik enerjisi üretilmesi öngörülüyor. Tamamı devreye girdiğinde ise Türkiye'nin mevcut elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 8'ini karşılayacağı hesaplanıyor.”
KENDİ ELEKTRİĞİNİZİ NASIL ÜRETİRSİNİZ?
* Önce yaşadığınız ve oturduğunuz yerin şartlarını düşünerek kuracağınız tesisin tipine karar vermelisiniz. Eğer güneş paneli ya da rüzgar türbini kuracaksanız, bulunduğunuz bölgedeki elektrik dağıtım şirketine başvurmanız yeterli.
* Kuracağınız tesis suya dayalı küçük ölçekli bir hidroelektrik santrali olacaksa o zaman İl Özel İdaresi’ne ve Devlet Su İşleri’ne başvurmanız gerekiyor.
* Başvuruyu yaptıktan sonra dağıtım şirketi, kuracağınız tesisin trafoya bağlanma şartlarını değerlendirip karar veriyor.
* Talebiniz onaylanırsa izleyeceğiniz en pratik yol, anahtar teslimi proje yapan güvenilir bir firmayla anlaşmak olacaktır.
* Proje hazırlanıp onay aldıktan sonra tesis kurulum süreci başlar. İşin yasal prosedürü tamamlandıktan sonra da tesisiniz işletmeye açılır.
* Çift taraflı bir sayaçla hem tükettiğiniz hem de şebekeye verdiğiniz elektrik aylık olarak ölçülür. Tüketiminizden fazlasının parasal karşılığı, piyasada yenilenebilir enerjiye verilen alım fiyatı üzerinden hesabınıza nakit olarak yatar.
* Tesisinizin ömrü 15-25 yıl arasında değişir.
HANGİ TESİSİ HANGİ ŞARTLARLA KURABİLİRSİNİZ?
1 - KOJENERASYON SANTRALLERİ
* Lisans şartı yok
* Şirket kurma zorunluluğu yok
* Gerçek/tüzel kişi başvurabilir
* Kurulu güç kısıtı yok
* Sisteme enerji veremez
* Kaçan enerji için bedel ödenmez
2 - İKROJENERASYON SANTRALLERİ
* Lisans alma şartı yok
* Şirket kurma zorunluluğu yok
* Gerçek/tüzel kişi başvurabilir
* Tüzel kişi ihtiyaç fazlasını satabilir, gerçek kişi satamaz
* Kurulu güç en fazla 50 kW olabilir
3- YENİLENEBİLİR ENERJİ SANTRALLERİ
* Lisans alma şartı yok
* Şirket kurma zorunluluğu yok
* Gerçek/tüzel kişi başvurabilir
* Gerçek/tüzel kişi ihtiyaç fazlasını satabilir
* Kurulu güç en fazla 500 kW olabilir
* YEK’teki alım garantisinden faydalanabilir
Türkiye elektrik şebekesinin dağılımı (2010)
Dağıtıcı Trafo sayısı Trafo gücü (MW)
TEDAŞ dağıtım şirketleri 125.424 44.546
Özel dağıtım şirketleri 46.941 14.279
Üçüncü şahıslar 162.734 52.256
Toplam 335.099 111.082
Trafo güç ve kapasiteleri
Trafo gücü (kW) Bağlanabilir toplam kapasite (kW) 1 kişiye 1 yıl içinde tahsis edilebilecek kapasite (kW)
50 15 7.5
100 30 10
160 48 16
250 75 25
400 120 40
630 189 63
800 240 80
1000 300 100
1250 375 100
1600 480 100
2000 600 100
2500 750 100
YEK teşvik fiyatları
Tesis tipi Alım fiyatı (Dolar sent/kWh) Yerli üretim olursa alım fiyatı (Dolar sent/kWh) Toplam en yüksek değer (Dolar sent/kWh)
Hidroelektrik 7.3 2.3 9.6
Rüzgar 7.3 3.7 11
Fotovoltaik güneş 13.3 6.7 20
Yoğunlaştırılmış güneş 13.3 9.2 22.5
Biyokütle 13.3 5.6 18.9
Jeotermal enerji 10.5 2.7 13.2
Not: Enerji Günlüğü olarak, bu çalışması için Erkan Kızılocak'ı kutluyor, kendisine teşekkür ediyoruz. Bu çalışmadan alıntı yapmak isteyenlerden, alıntılar için Enerji Günlüğü'nü değil, asıl sahibini, yani Erkan Kızılocak'ı referans göstermelerini rica ederiz.