Enerji Günlüğü - 21 dağıtım şirketi, elektriğin fiyatının belirlenmesinde hiçbir etki ve yetkilerinin bulunmadığını, fiyatları belirleyen üç ana unsurun enerji maliyeti, dağıtım bedeli ve vergiler/fonlar olduğuna dikkat çektiler.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), elektrik sektöründeki işleyişe dair geniş bir bilgi notu yayınladı. Açıklamada elektriğin üretilmesinden vatandaşlara ulaştırılmasına kadarki uzun değer zincirinin son halkası konumunda bulunan 21 üye elektrik dağıtım şirketinin vatandaşın ilk muhatabı konumunda olduğu vurgulandı. Dağıtım şirketlerinin elektrik tüketicilerinin ilk muhatabı olarak elektrik tarifelerinde yıl başında yapılan fiyat artışının vatandaşa, esnafa ve sanayiciye getirdiği yüklerin farkında olduklarına değinilen açıklamada “Onların tepkilerini anlayışla karşılıyoruz. Faturalardaki artış karşısında vatandaşlarımızın yaşadıklarını, sürecin en yakından şahidi olan 100 bin kişilik elektrik dağıtım ailesi olarak bizler de hissediyoruz. Türkiye için elektrik enerjisinin ne kadar hayati bir önemi olduğunu biliyoruz” denildi.
ELDER KAMUOYU AÇIKLAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Dağıtım sektörünün, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için çaba gösteren bir sektör konumunda olduğunun altı çizilirken,
“Maalesef bu dönemde Elektrik Dağıtım Şirketlerine karşı haksız ithamlarda bulunulduğunu, Elektrik Dağıtım Şirketlerinin bu fiyat artışlarının gerekçesi olarak gösterilerek birçok eksik ve yanlış bilgiye dayanan yorumlar ve açıklamalar yapıldığını görüyoruz” ifadesine yer verildi.
Türkiye’nin her yerinde faaliyet gösteren 21 Elektrik Dağıtım Şirketinin hepsinin lisansa tabi olup, tüm faaliyetleriyle, gider ve gelirlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından düzenlemeye ve denetlemeye tabi olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hatta bu şirketlerin işlettikleri varlıkların hepsinin mülkiyeti kamuya ait olup, lisans süreleri boyunca Elektrik Dağıtım Şirketleri bu varlıkları işletmek, yeni yatırımlarla genişletmek ve tüketicilere kaliteli hizmet sunmaktan sorumludur. Bu kapsamda Türkiye’deki 21 elektrik dağıtım bölgesi 14 farklı yatırım grubu tarafından işletilmektedir. Bu Elektrik Dağıtım Şirketleri ve yatırım gruplarının bazıları halka da açık olup, ikisi uluslararası olmak üzere 20’den fazla yatırımcı bu sektöre yatırım yapmıştır. Elektrik Dağıtım Şirketlerinin ve aynı yatırımcı grubunun altında bulunan ve aynı bölgede faaliyet gösteren Görevli Tedarik Şirketlerinin (GTŞ) faaliyetleri, özel sektör marifetiyle yürütülen kamu hizmeti niteliğindedir. Dağıtım ve Görevli Tedarik Şirketleri yasal olarak birbirlerinden ayrışmışlardır. Bu faaliyetler tamamen düzenlemeye tabidir. Elektrik Dağıtım Şirketlerinin gelirleri, elektrik tarifelerinden bağımsız bir şekilde, Düzenleyici Kurum EPDK tarafından, rasyonel maliyetleri hesaplanarak ve tüketici faydası gözetilerek şeffaf bir şekilde beş yıllık dönemler için belirlenmektedir.”
ELEKTRİK TARİFESİNİ OLUŞTURAN KALEMLER
Elektrik tarifeleri ile ilgili Elektrik Dağıtım Şirketlerinin hiçbir belirleyici rolü bulunmadığı vurgulanırken EPDK’nın belirlediği düzenlemeye tabi elektrik maliyetini etkileyen ve faturalar üzerinde görünen üç bileşen bulunduğu, son kullanıcının faturasının bu üç bileşenin toplamı olarak ortaya çıktığı kaydedildi. Söz konusu bileşenler şöyle açıklandı:
ENERJİ BEDELİ: Enerji üretim maliyeti faturanın ana maliyet unsuru olup; mesken faturaları içindeki payı ortalama yüzde 60’dır. Bu maliyet elektrik talebi, elektrik arzı ve emtia fiyatlarına göre çok değişken seyretmektedir. Özellikle elektrik üretimi için ithal edilen doğal gaz ve kömürün uluslararası fiyatları ve döviz kuru en önemli maliyet unsurudur. Yağışlara bağlı hidroelektrik üretimi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin miktarı ise elektrik üretimini etkileyen diğer bir unsurdur. Görevli Tedarik Şirketlerinin tahsilat ve finansman maliyetini de içeren hizmet bedeli ile beş yıllığına EPDK tarafından enerji üretim maliyeti üzerinden belirlenen %2,38 net kar marjı da enerji bedeli içindedir.
DAĞITIM BEDELİ: Ulusal İletim Şirketimiz TEİAŞ’ın yüksek gerilim iletim sistemi işletme ve yatırımı için 3 yıllığına ve Elektrik Dağıtım Şirketlerinin şebeke işletme ve yatırımları için 5 yıllığına belirlenen maliyetlerin toplamıdır. Bu maliyetler her yıl TÜFE ile güncellenir. Mesken abone grubunun faturaları içindeki iletim maliyetinin payı ortalama %4, elektrik dağıtım maliyetinin payı ise ortalama %18’dir.
VERGİ VE FONLAR: Sanayi abone grubu için %1 ve diğer abone grupları için %5 olarak enerji bedeli üzerinden oransal olarak belirlenen “Belediye Tüketim Vergisi”; ve tüm bedeller üzerinden oransal olarak belirlenen %18’lik KDV’nin toplamından oluşur. Vergi ve fonların mesken abone grubu faturalarının içindeki toplam payı ortalama yüzde 18’dir.
FİYATLAR NEDEN YÜKSELDİ?
Ocak ayında maliyetleri arttıran en büyük etkenin elektrik üretim maliyetlerinin ciddi şekilde yükselmesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Geçtiğimiz dönemde ülkemizde yaşanan kuraklık sebebiyle, elektrik üretimi içerisinde en yüksek paya sahip olan hidroelektrik santrallerinden sağlanan elektrik miktarı düşmüştür. Bu durum, elektrik üretiminde, ithal kaynaklar olan doğal gaz ve kömürün payını artırmıştır. Enerji maliyetlerindeki yükselişin en büyük sebebi ithal edilen, uluslararası fiyatlara ve dövize endeksli doğal gaz ve kömür alım maliyetlerindeki ciddi artışlardır. Son 1 yıl içerisinde doğal gaz fiyatları 10 kata kadar, ithal kömür fiyatları ise 5 kata kadar döviz bazında artış göstermiştir. Elektrik üretim kaynaklarındaki bu maliyet artışı, fatura bedellerinin de yükselmesine neden olmuştur.”
BASINDA VE SOSYAL MEDYADAKİ TARTIŞMALAR
ELDER açıklamasında, basında ve sosyal medyada yoğun şekilde devam eden elektrik fiyatları ve faturalar konulu tartışmalar hakkında kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı duyulduğu kaydedildi ve bu çerçevede şu bilgiler aktarıldı:
FİYAT NASIL BELİRLENİYOR?
Dağıtım ve Görevli Tedarik Şirketleri fiyat belirleyemezler, fiyat artışı talebinde bulunamazlar. Faturalara herhangi bir bedeli keyfi bir şekilde yansıtamazlar, fatura kalemlerinde bir oynama yapamazlar. Tarifeler EPDK tarafından tüm değer zincirindeki maliyetlere bakılarak üçer aylık dönemlerde belirlenmekte ve kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır.
ARALIK TÜKETİMİ OCAK FİYATINDAN MI FATURALANDI?
Ocak ayındaki faturalarda sık sık gündeme geldiği üzere, faturalarda toplam tüketimin 31 Aralık 2021 tarihine kadar olan bölümü 2021 son çeyrek boyunca geçerli olan eski tarife birim fiyatından, 1 Ocak 2022 tarihinden sonraki bölümü ise 2022 ilk çeyrek boyunca geçerli olan yeni tarife birim fiyatından hesaplanmaktadır. 1 Ocak öncesine ait dönem için herhangi bir fark yansıtılması söz konusu değildir. Bu her üç ayda bir yapılan standart bir uygulamadır.
KADEMELİ TARİFE NASIL İŞLİYOR?
Abonelerin tüketim miktarları baz alınarak hesaplama yapılan kademeli tarifede; günlük 7 kilovatsaate kadar olan tüketimler birinci kademe olan Düşük Kademeden, bu limitin üzerinde kalan tüketimler ise ikinci kademe olan Yüksek Kademeden hesaplanarak faturalandırılmaktadır.
SAYAÇLAR NE ZAMAN OKUNUR?
EPDK mevzuatına göre sayaç okuma periyotları 25 ve 35 gün arasında olmak zorunda. Örnek vermek gerekirse; 25 günlük okumalarda düşük kademeli tarife miktarı 25x7=175 kilovatsaat, 35 günlük okumalarda ise 35x7=245 kilovatsaat olarak hesaplanır. Bu uygulamaların dışında hareket eden şirketlere ağır cezalar uygulanır.
ÖZELLEŞTİRME BEDELİ İLE ELEKTRİK FİYATI ARASINDA İLİŞKİ YOK
EPDK tarifeleri belirlerken yatırımcıların 2013 yılında tamamlanan özelleştirmeler için ödedikleri bedeller için hiçbir şekilde karşılık ayırmaz ve döviz kurlarındaki değişimleri hiçbir şekilde dikkate almaz. Bu bedeller tarifelere konu edilmez.
EÜAŞ’TAN UCUZA ALINIP, VATANDAŞA PAHALI SATILMIYOR
Elektrik Dağıtım Şirketleri genel aydınlatma ile şebeke işletmesi için gerekli enerji ihtiyaçlarını EÜAŞ’tan temin ederler. Bu Elektrik Dağıtım Şirketleri için hiçbir şekilde bir gelir kalemi değildir.
Görevli Tedarik Şirketleri ise tarifesi düzenlemeye tabi olan tüketiciler için serbest piyasa, ikili anlaşmalar ve EÜAŞ’ın toptan satış tarifesi üzerinden elektrik enerjisi satın alır. 2021 yılında enerji ihtiyaçlarının çok düşük bir miktarı EÜAŞ’tan temin edilebilmiştir. 2022 yılında ise EÜAŞ’tan satın almaları öngörülen elektrik miktarı toplam ihtiyaçlarının sadece yüzde 20’si olup, yılın ilk iki ayında bu oranın sıfır olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
ALIM-SATIM FARKI GTŞ’LERİN GELİRİ DEĞİL
Görevli Tedarik Şirketlerinin gelirleri, alım fiyatları ile faturadaki satış fiyatı arasındaki marjdan oluşmuyor. Dolayısıyla EÜAŞ tarifesi seviyesinin piyasa maliyetlerinin altında belirlenmesi faturaları düşürmek suretiyle tüketicileri destekleyici mahiyette, yani bir sübvansiyon iken, Görevli Tedarik Şirketlerinin gelirlerini artırıcı bir etkisi yoktur. Bilakis, maliyet tabanlı kar marjından dolayı, EÜAŞ’ın düşük fiyattan elektrik satması, Görevli Tedarik Şirketlerinin gelirlerini düşürücü etki yapar.
DAĞITIM YATIRIMLARI
Elektrik Dağıtım Şirketlerinin ana faaliyeti şebeke (trafo, kablo, direk, aydınlatma, sayaç vb.) yatırımlarıdır. Bu yatırımlar faaliyet gösterilen bölgenin büyümesine ve gelişmesine bağlı olarak artan elektrik talebi ile şebekenin yenileme ve iyileştirme ihtiyaçlarına göre planlanır. Bu planların EPDK tarafından onaylanmasını müteakip, Elektrik Dağıtım Şirketleri bu yatırımlar için gerekli finansal kaynağı temin ederler; malzeme ve işgücü planlamasını yaparak bu yatırımları gerçekleştirirler.
Bu yatırımlar için ihtiyaç duyulan tüm maliyetler EPDK tarafından en ince detayına kadar belirlenmektedir. Bu yatırımların planlara uygun ve eksiksiz bir şekilde yapılıp yapılmadığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına TEDAŞ tarafından yerinde denetlenmektedir.
75 MİLYAR LİRALIK YATIRIM
Elektrik Dağıtım Özelleştirilmelerinin tamamlandığı 2013 yılını da kapsayan 2011-15 tarife döneminde, dağıtım yatırımları 25 milyar TL iken, 2016-20 döneminde aynı fiyat bazında 50 milyar TL yatırım gerçekleştirilmiştir. İçinde bulunduğumuz 2021-25 döneminde ise yine aynı fiyat bazında 75 milyar TL’lik dağıtım yatırımı planlanmıştır.
Özelleştirmelerin tamamlandığı 2013 yılı referans alınarak 2014-2020 döneminde Türkiye genelinde kayıp oranları azaltılmış, bugünkü fiyatlarla 65 milyar TL tutarında verimlik sağlanarak bu maliyet faturalardan düşülmüştür.
ELEKTRİK DAĞITIMINDA 100 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
Elektrik Dağıtım sektörü 57 bini doğrudan 43 bini de dolaylı olmak üzere 100 bin kişilik istihdam sağlamaktadır. Sektör çalışanları bir kamu hizmeti yaptıklarının bilinciyle vatandaşlarımıza hizmet götürmek için, tüm zorluklara rağmen her türlü hava koşulunda ve sahada 24 saat hizmet sunuyor. Son zamanlarda hiçbir sorumlulukları olmadığı halde sektörün bu vefakar çalışanlarına fiyat artışları nedeniyle gösterilen tepkileri de üzülerek görüyoruz. Ancak kesintisiz enerji için en zor iklim şartlarındaki saha çalışmalarını gören vatandaşlarımızın çalışanlarımıza gösterdiği anlayış ve manevi destek kelimelerle tarif edilemez. 1999 yılından beri elektrik sektöründe faaliyet gösteren bir Sivil Toplum Kuruluşu olmanın sorumluluğuyla hareket eden Elder olarak hedefimiz; elektrik dağıtım sektörüne ilişkin enerji politikalarına, düzenlemelere ve yasal çerçeveye katkı sunmak; sektörümüzün insan ve teknoloji kaynaklarını geliştirmektir.
YATIRIM YAPMASAK MALİYET DÜŞER Mİ?
Elektrik üretim maliyetlerimizi azaltmak adına yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı azami derecede kullanmalı, bu üretim teknolojilerini ülkemizde geliştirmeliyiz. Verimliliği her alanda; üretim santrallerinde, iletim ve dağıtım şebekelerinde esas almalı, kayıpları en aza indirmeliyiz. Elektriği tüketirken de verimliliği esas almalı, gerekirse bunun için yatırım yapmalıyız.
Yetkin insan kaynağımızı ve doğru teknolojileri etkin şekilde kullanarak dünyanın içinden geçtiği bu zor dönemde, ülkemizde hep birlikte uygulayacağımız doğru ve yapıcı politikalarla elektrik maliyetlerimizi azaltacağımıza inancımız sonsuzdur.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü