Enerji Günlüğü - Dünya enerji kriziyle boğuşurken, alternatif arayışları da hızlandı. Üzerinde durulan yeni enerji teknoloji ve çözümlerinden biri de hidrojen. Gerek fosil yakıtların muadili, gerekse doğalgaz ile karıştırılıp kullanılması, hatta amonyağa çevrilerek değerlendirilmesi de insanlığın gündeminde. Elektrikli araçlar revaçta olmasına rağmen, hidrojenli araçların da hızla gündeme girmesi de bu enerji formunun önemini arttırıyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen Türkiye de bu alanlardaki gelişmelere yabancı değil. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın önderliğinde, TÜBİTAK, Eti Maden, Aspilsan ve Enerjisa Üretim’in içinde bulunduğu bir yeşil hidrojen platformu oluşturuldu.
YEŞİL HİDROJEN ÜRETİMİ
Platformdaki tek özel sektör temsilcisi konumundaki Enerjisa Üretim’in Genel Müdür Yardımcısı Emre Erdoğan, Ekonomi gazetesinden Barış SEDEF’e hidrojen alanındaki çalışmalarının ayrıntılarını anlattı. Enerjisa Üretim Bandırma Enerji Üssü’ndeki hidrojen tesisinde pilot amaçlı hidrojen üretimine başladıklarını belirten Emre Erdoğan “Tamamen yeşil hidrojene odaklandık. Bu kapsamda yenilenebilir enerji tesislerimizde üretilen elektrikle suyun hidrolize edilmesi sonucunda yeşil hidrojen elde ediyoruz” dedi.
SANAYİCİYE HİDROJEN VERECEK
Halen ürettikleri yeşil hidrojeni Bandırma Enerji Üssü’nde kendi ihtiyaçları için kullandıklarını anlatan Erdoğan “İlerleyen dönemde bunu doğalgazla çalışan türbinlerimize yakıt olarak belirli bir oranda verme düşüncemiz var” diye konuştu. Bandırma ve yakın çevresinde çok sayıda sanayi tesisi bulunduğuna dikkat çeken Emre Erdoğan, ileride daha büyük yatırımlarla bu tesislerin enerji ihtiyacını da yeşil hidrojen ile karşılamayı hedeflediklerini kaydetti.
YEŞİL AMONYAK VE İHRACAT
Genel Müdür Yardımcısı Emre Erdoğan’ın ifadelerine göre Enerjisa Üretim, halen enerji ithalatçısı konumundaki Türkiye’yi hidrojen üzerinden enerji ihracatçısı konumuna taşımayı da planlıyor. Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynaklarını bir ihracat kalemine dönüştürmek istediklerini belirten Emre Erdoğan, ürettikleri yeşil hidrojeni yurt dışına satmayı hedeflediklerini anlattı. Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre hidrojenden yeşil amonyak elde edip bunu yurtdışına ihraç etmek de hedeflenen çözümlerden bir diğeri.
NORVEÇ VE DANİMARKA’YA YOĞUNLAŞACAK
Yeşil hidrojenin, gri ve kahverengi hidrojene göre bir miktar pahalı kalabildiğini ileten Erdoğan, “Sürdürülebilirliğe odaklanan sanayiciler ağırlıklı olarak yeşil hidrojeni tercih ediyor. İlave olarak yeşil hidrojenin yeşil amonyağa çevirerek bu alanda bir katma değer ortaya koymayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. İhracat tarafında ilk etapta Avrupa’ya açılmayı planladıklarını anlatan Erdoğan, özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinin çevresel hassasiyetlerle ilgili regülasyonları hızlı bir şekilde devreye aldığını ve Norveç, Danimarka başta olmak üzere bu bölgelere yoğunlaşacaklarını söyledi.
SUYU DENİZDEN ALACAK
Enerjisa Üretim Genel Müdür Yardımcısı Emre Erdoğan, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin geliştireceği hidrojen elektrolizör Ar-Ge projesine destek verdiklerini belirterek “TÜBİTAK MAM hidrojen üretmek üzere elektrolizör geliştirecek. Biz de elektrolizörleri Bandırma Enerji Üssü’ne kurup, yeşil hidrojen üretip Eti Maden’in hidrojen ihtiyacını karşılayacağız. Böyle bir ortaklığa geldik, süreçle ilgili protokoller imzalandı. 2023’ün son çeyreğinde ilk defa Türkiye’de üretilen yerli bir elektrolizörle hidrojen enerjisini firmalara sunma imkanını elde edeceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, yeşil hidrojen üretiminde deniz suyunu kullanacaklarının altını çizerek, içilebilir su kaynaklarını korumaya önem verdiklerini dile getirdi.
