Enerji Günlüğü – HT Solar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ahmet Beler, Türkiye’de çatı uygulamalarının hareketlendiğini ancak çatı pazarında piyasadaki asıl hareketlenmenin 2019 yılında yaşanacağını belirtti.
HT Solar Enerji A.Ş’nin yüzde 100 Çin Halk Cumhuriyeti Devleti’ne ait olduğunu ve finansal yapısının çok güçlü olduğunu ifade eden HT Solar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ahmet Beler, “Diğişen mevzuatla birlikte Türkiye’de özellikle sanayi öz tüketiminde çatı uygulamaları hareketlendi. Ancak pazardaki hareketlenme 2019 yılında patlama yaşayacak” dedi.
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 40’I KADIN
HT Solar’ın ana şirketi olan HT SAAE’nin uydu teknolojileri, telekomünikasyon gibi faaliyet alanları olduğunu ifade eden Beler, “Şirket sermaye yapısı bazında yüzde 100 Çin Devleti’ne ait ve ciro bazında dünya da 300’üncü sıradayız. Firmamız güneşte devlete ait tek firma. Diğer firmalara göre çok daha sağlam bir finansal yapıya sahibiz. 1990’da araştırmalara güneş ile ilgili araştırmalar başladık ve 2008’de ilk GES tesisimizi kurduk. 2016 yılında ise ilk fabrikamızı Türkiye’de kurduk. Avrupa’nın çeşitli yerlerinde 80 MW olmak üzere güneş enerjisi santrallerimiz var. Türkiye’de modül ve hücre üretimi üretmeye karar verdik ve tesis kurduk. 2017 yılında 350 MW tedarik yaptık. Tuzla OSB’de bulunan fabrikamızda 600 çalışanımız var. Bunların yüzde 40’ı kadın çalışanlardan oluşuyor. Özellikle lehimleme kısmının hepsi kadın çalışan. 100 kişilik bir ARGE ekibimiz var. 45 kişilik Çinli vatandaşlardan oluşan bir çalışan grubumuz da mevcut. Fabrikamız 40 bin metrekare üzerinde bulunuyor” dedi.
YEKA 2’DE MUTLAKA MASADA OLACAĞIZ
“1 ila 1,5 yıl arasında kapasitemizi 1 GW’a çıkarmayı düşünüyoruz. Üretimden sonraki aşamamız yatırımlar yapıp santralleri devreye almak ve Çin’den buraya bilgi birikimi aktarmak istiyoruz” diyen Beler, “Enerji konusunda Çin hükümeti yatırımlarını arttırıyor. Sisteme 40 GW’a yakın bir güneş enerjisi entegre edildi. Biz özellikle böyle güçlü bir güneş geçmişi olan Çin ile birlikte YEKA 2 ihalesinde masada olacağız. Ortaklık için bazı görüşmeler yapıyoruz fakat şu an bu üzerinde çalıştığımız bir konu. YEKA 2’ye çok aktif olarak Çin Hükümeti ve merkez şirketimiz ısrarla katılmamızı istiyor. Biz şu an burada ABD, Belçika ve Hollanda pazarlarını besliyoruz. Özellikle Belçika ve Hollanda pazarını dömine etmiş durumdayız.”
AEG İLE FARKLI ÜLKELERE AÇILDIK
Bazı ortaklıklarla ihracat yaptıklarının altını çizen Beler, “Elektrolüx Grubu ve AEG’nin bütün modüllerini İstanbul’daki fabrikada üretiyoruz. 6 aylık bir hazırlık ve sertifika sürecinde geçen ay üretime başladık. Hollanda, Afrika ve İspanya gibi ülkelere AEG altında modül üretiyoruz. 4 ila 5 ay kadar ABD piyasasına çalışıp sonra Türkiye piyasasına döneceğiz. Şirketimizin yüzde 85’i Çin hükümetinin yüzde 15’i de yerel bir firmanın. Türkiye’de yapılan ilk yatırımdan sonra Brezilya ABD’de yatırım yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
FİNANSAL SORUNLAR ÇÖZÜLÜRSE ÇATIDA ATILIM OLUR
Devletin çatı pazarının önünü açmaya çalıştığını fakat bazı belirsizliklerin de ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Beler, Türkiye’de yapıların çok katlı olduğunu ve bu çok katlı yapılarda kaçak çatılar olduğunu, bunun da bazı imar sorunlarını beraberinde getirdiğini söyledi. Devletin sera ve hayvancılık özelinde projelerinde çatı kurulumunu ön plana çıkardığını ifade eden Beler şöyle konuştu, “Çatı pazarında daha çok 2019 yılında patlama yapacak. Şu anda en çok konuşulan orta ölçekli sanayi kuruluşları. 2019 yılı ile birlikte bankalar finansman sorunlarına çözüm bulabilirler. Finansman konusu çatı pazarını etkileyen en önemli etken. 10 kW’lık ve maliyeti 41 bin TL gibi bir fiyat olan enerji santraline kimse parasını 10 yıllığına parasını bağlamak istemez. Avrupa’da çatının hızlı ilerlemesinin sebebi de finansman sorununa buldukları çözümler oldu. Biz mevzuatı hazırladık ama finansman sorunumuz var. ABD ve Avrupa’da finansman modelleri oturdu. Biz mevzuatı hazırlıyoruz ama paramız yok. Mevcut tüketici kredileriyle bunun altından kimse kalkamaz. Bankalar bunun için özel kredilendirme yapmalılar. Burada kilit nokta mevzuat değil finansal yapı olacaktır.”
Raşit Kırkağaç