Enerji Günlüğü - Türkiye’nin en eski güneş paneli üreticilerinden Alfa Solar, yatırımlarını büyütme, faaliyet alanını genişletme peşinde. Alfa Solar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Hüseyin Karabaş, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.
Solar sektöründe gündem yoğun, sizin gündeminizde neler var?
Türkiye’de solar sektöründe son aylarda şu an üstünde çok konuşulan konu, yeni yönetmelik değişiklikleri. Öz tüketime yönelik lisanssız güneş santrali projeleriyle ilgili değişiklikler tartışılıyor. 2019 öncesi bağlantı görüşü alınmış projelere şebekeye satış sınırı haricindeki değişiklikleri olumlu buluyoruz. Onunla ilgili de yoğun kamuoyu baskısı var, düzeltilmesini temenni ediyoruz.
Neydi olumlu değişiklikler?
Lisanssız GES kurmak isteyenlere tesisin tüketim noktasıyla aynı bölge içinde şartının kalkması çok olumlu. Özetlemek gerekirse İstanbul’daki sanayici Van’da, Mardin’de, nereye isterse Türkiye’nin bütün bölgelerinde santralini kurabiliyor. Çok önemli bir gelişme bizim için. Çünkü arazinin çok pahalı olduğu bölgeler, özellikle Marmara bölgesinde santral yapmakta zorlanıyordu sanayici.
Başka ne tür yenilikler var?
Hibrit santral yatırımları ile alakalı bir yönetmelik çıktı. Hibrit santraller yatırımlarında ikincil kaynak için getirilen birincil kaynak kurulu gücünün yüzde 15’i sınırlaması kaldırıldı. Bu da bizim için çok önemli bir gelişme. Bu değişikliğin, özellikle önümüzdeki sene kurulu güç bazında güneş alanında çok ciddi talep artışına getireceğini düşünüyoruz.
Tam çatı derken sanayici talebiyle iş yine araziye kaydı, bunun sakıncaları yok mu?
Bir konuda haklısınız. Tabii ki elektrik iletim altyapısına son yıllarda çok fazla yatırım yapılamıyor. Ama bunun yanında depolamayla ilgili de bir yönetmelik çıktı. Depolamayla yönetmeliğiyle, bu sorunun bir miktar çözüme kavuşturulabileceğini öngörüyorum. Son çeyrekte ve 2023’te ciddi depolama yatırımları öngörüyoruz biz sektör olarak. Çünkü enerjinin geleceği kesinlikle depolamalı santraller. Bir kere yenilenebilir kaynaklara dayalı santraller şebekeye yük getirmeyecek. Çünkü ürettiğin yerde tüketeceğin, tükettiğin yerde üreteceğin santraller yayılacak.
Siz de yapacak mısınız depolama yatırımı?
Evet, biz de şirket olarak bu alanda yatırım yapmayı konuşmaya başladık. Ama daha çok taze, şu an açıklayabileceğim bir yatırım planımız yok. Ama önümüzdeki senelerde muhakkak bir yerinden tutup yatırım yapmayı istiyoruz. Çünkü dediğim gibi enerjinin geleceği depolama zaten. Depolamada şimdi araç şarj furyası var biliyorsunuz, takip ediyorsunuzdur. Araç şarj furyasında bir sonraki aşamasında artık herkes depolamaya yönelecek, yönelmek zorundayız.
Peki çatı GES’ler konutlarda ne kadar yayılacak?
Her ne kadar sanayici şu an elektrik fiyatlarının yükselişinden muzdarip olup mecburen bu yatırımı yapmak zorunda hissetse de, biz evsel piyasanın da çok hızlanacağını düşünüyoruz. Ki zaten şimdiden bir hareketlenme var. Tabii o cephede, çok daireli yüksek katlı binalarda çatıların yetersizliği söz konusu. Yani apartmanlarda efektif olmadığından dolayı daha çok müstakil evlerde çok yoğunlaşacak. Hatta şu an ciddi bir hareketlenme olduğunu ve oralarda ciddi satışlar yaptığımızı söyleyebilirim. Aslında evsel projelerde çok bir kredi olanağı yok, şu an cebinde parası olan yaptırıyor, olmayan yaptıramıyor. İnşallah bankalar da elini taşın altına koyarsa şebekeye daha az yük getirecek şekilde evsel projeler de yaygınlaşabilecektir.
Alfa Solar’ın sektördeki pozisyonu, payı nedir?
Türkiye’de güneş yatırımları alanında sadece TEİAŞ kurulu güç raporu yayınlıyor. Ortada üretici bazlı bir kurulu güç raporu da yok. O yüzden şu santrallerde bizim ekipmanlarımız kullanıldı diyenlerin ne yaptıklarından tam haberdar olamasak da biz toplam içindeki kendi payımızı hesaplayabiliyoruz. Bizim mevcut, yani kurulmuş güneş santrallerinde, yüzde 10’un üzerinde pazar payımız var. Yani kullanılan her 10 panelden bir tanesi kesinlikle Alfa Solar. Biz bunu kendi rakamlarımızdan ve TEİAŞ’ın açıkladığı toplama göre biliyoruz.
Bundan sonrasına dair planlarınız, hedefleriniz?
Biz Türkiye’de güneş enerjisi paneli üreten ilk firmalardan biriyiz. 2011 kuruluşlu bir firmayız. Tabii o zamanlar yönetmelik olmadığı için 2014-2015’te aktif üretime başladık. 30 MW’lık üretim bandıyla başlayan serüven şu anda 1500 MW (1 Gigavat – GW) seviyesine ulaştı. Önümüzdeki yıl bunun da üstüne çıkmayı hedefliyoruz. Talebi karşılamak için bu yatırımları yapmak zorundaydık.
Pazar payı dağılımını görmek için veriye ihtiyacı var sanırım…
Güneş paneli üretim bantlarını alırken makine üreticileri sanki hiç arıza yapmayacakmış gibi satıyor bunları bize. O yüzden mesela 500 MW’lik üretim yapacağız dediğimiz hattın, kağıt üstündeki verisi 700 MW. Makineciler konuşunca Türkiye’de çok fazla kurulu güç varmış gibi anlaşılıyor. O yüzden biz artık reel üretim verisini söylüyoruz. Sektörde herkes böyle yaparsa ülkemizdeki gerçek solar paneli üretim potansiyelini görebiliriz. Türkiye dünyada iki numara olma yolunda ilerliyor şu anda.
Diğer solar ekipmanlarında durum ne?
Konstrüksiyonda da çok iyiyiz, çok iyi kablo firmalarımız da var. Bir tek invertör yok. Aslında o da kuruldu, çalışmaları devam ediyor. Yani toplmada Türkiye bir güneş üssü haline geldi diyebiliriz. Özellikle güneş paneli tarafında yeni yapılan çok fazla fabrika da var. Burada herkes gerçek gücünü ortaya koyarsa toplam gücümüzü görebiliriz. Üretim üssü olduğumuzu herkese ispatlayabiliriz.
Bunca yatırımla atıl panel üretim kapasitesi yaratma riski yok mu?
Eğer sadece Türkiye’yi hedefleyerek bir fabrika kuruyorsanız ya da kapasitenizi artırıyorsanız tabii ki sizin için öyle bir durum var. Ama hedefiniz dünya pazarları ise ve buna uygun üretim yapabiliyorsanız, öyle bir sıkıntı yok demektir.
Bunca ekipman üretimine karşılık içeride ne kadarlık bir talep var?
Günün sonunda geçmiş yılların verilerine baktığımız zaman ülkemizde yıllık 1-2 GW (1000-2000 MW) arasında kurulum yapıyoruz. Önümüzdeki yılın çok iyi geçmesini bekliyoruz, şahsen ben 2023’te 4 GW kurulum bekliyorum. Tekrar söylüyorum 4 GW kuruluma, eğer 20 GW fabrika kapasitesi kurarsanız tabii ki atıl bir kapasite olur. Çok da büyük bir risk var demektir. Ama yine söylediğim gibi dünyayı hedeflemelisiniz, biz öyle yapıyoruz.
Siz önümüzdeki birkaç yılda neler yapmayı planlıyorsunuz?
Bu saatten sonra iştirakler kurarak büyümeyi hedefliyoruz. Panel materyallerinin üretiminde, cam ve çerçeve alanında işin ehlini bulduğumuzda ortaklıklar oluşturabiliriz. Eskiden kurulum işleri de yapıyorduk, 2017’den bu yana EPC projeleri de yapmak istemiyoruz. Aslında herkes kendi işini yapsın mantığında bir firmayız. Dolayısıyla 2023 yılından itibaren hücre hariç, bu alanda işin ehlini bulduğumuz noktada ortaklıklar kurarak ilerlemek istiyoruz.
Hücre hiç mi olmayacak?
Şu an için bizim planlarımızda yok hücre tesisi kurmak. İnşallah o da 2023’ten sonraki perspektifimizde var. Hücre işi daha önce üç kere masamıza geldi. Hepsinde de fizibilite raporlarını okuyup henüz buna hazır olmadığımıza karar verdik. Bir gün hazır olursak bilin ki bodoslama gireceğimiz bir iş kolu olacak. Çünkü zaten çok ciddi bir tutumumuz var.
Yaptığınız ve yapacağınız yatırımların finansmanını nasıl sağlıyorsunuz?
Şirketimiz yeni yatırımların birinci fazını ve işletme sermayesi kısmını kendi öz kaynaklarıyla finanse etti. Yılın son çeyreği itibariyle halka arz planımız var. Dosyamız SPK’da, önümüzdeki ay halka arz olmayı hedefliyoruz. Oradan bir miktar finansman sağlamayı hedefliyoruz. Yani yeni yatırımları öz kaynak artı halka arzdan gelen gelirle finanse ediyoruz diyebiliriz.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü