Enerji Günlüğü - Akdeniz’de köpekbalığı ve vatoz popülasyonları, sürdürülebilir olmayan ve yasadışı balıkçılık, plastik kirliliği ve denizürünleri dolandırıcılığı gibi nedenlerle tükenme noktasına geldi.
WWF’in (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) 14 Temmuz Dünya Köpekbalığı günü öncesinde yayınladığı “Köpekbalığı Krizi: Akdeniz için Eylem Çağrısı” başlıklı rapor havzadaki köpekbalığı ve vatoz popülasyonlarının tükenme noktasına geldiğini ortaya koyuyor. Rapora göre sürdürülebilir olmayan ve yasadışı balıkçılık gibi nedenlerle tüm dünyada köpekbalıklarının en fazla tehlike altında oldukları bölge Akdeniz.
BÜTÜN AKDENİZ ÜLKELERİ SORUMLU
Akdeniz'de yaşayan köpekbalığı ve vatoz türlerinin yarısından fazlası tehdit altında ve bu türlerin neredeyse üçte biri tükenme seviyesine kadar avlandı. WWF Akdeniz Deniz İnisiyatifi Direktörü Giuseppe Di Carlo, “Köpekbalıkları Akdeniz'de yok olma riski altında. Bu hızlı düşüş, denizlerimizin ve sürdürülebilir olmayan balıkçılık uygulamalarının durumuna yönelik ciddi bir işaret. Bu durumda bütün Akdeniz ülkelerinin sorumluluğu var. Köpekbalıkları binlerce yıldır denizimizin ve kültürümüzün bir parçası olmuştur, gelecekte de var olmalarını sağlamak için hızlı hareket etmeliyiz” dedi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Raporda WWF, balıkçıların ve balık pazarı yöneticilerinin göz önünde bulundurması gereken bazı çözümleri -avlanırken kritik önemi olan köpekbalığı ve vatoz habitatlarından (üreme bölgeleri gibi) kaçınılması, hedef dışı avlanmayı önlemek için buna uyarlanmış avlanma teknolojileri kullanılması gibi- vurgulanıyor. Köpekbalığı ve vatoz popülasyonları hakkındaki bilgilerin geliştirilmesi ve ticareti yapılan türler hakkında veri toplanması, koruma çabalarını artırmak ve balıkçılık sektöründe tam şeffaflık ve yasallığı sağlamak için de önemli olacak.
LİBYA VE TUNUS KÖPEKBALIĞI AVINDA EN ÖNDE
Rapora göre, Akdeniz köpekbalıkları ve vatozlarına karşı en büyük tehdit aşırı avlanma olmakla birlikte, her boyutta balıkçılık aktivitesi sayılarındaki ciddi düşüş üzerinde etkili. Libya ve Tunus yakaladıkları köpekbalığı miktarı bakımından diğer Akdeniz ülkelerinden çok önde yer alıyor. Libya’da (4.260 ton) ve Tunus’ta (4.161 ton) yakalanan köpekbalıklarının, İtalya (1.347 ton) ve Mısır'da (1.141 ton) yakalananların yaklaşık üç katı olduğu belirlendi.
Bazı türler doğrudan avlanıp pazara girerken geri kalanlar ise ne yazık ki balıkçı ağlarına takılıp (hedef dışı avlanma) ölmek üzere denize geri atılıyor. Trol ağlarına yakalanan 60'tan fazla tür kaydedilirken, bazı bölgelerde paraketelere takılan köpekbalıkları ve vatozlar toplam avın üçte birinden fazlasını teşkil etmekte. Çok sayıda köpekbalığı kullanımı yasadışı olan sürüklenen ağlara takılırken nesli kritik tehlikede olan büyük beyaz köpekbalıkları gırgır ağlarına takılıp yaşamlarını yitiriyor.
BİR DİĞER TEHLİKE PLASTİK KİRLİLİĞİ VE DOLANDIRICILIK
Avlanmanın yanı sıra, diğer tehditler de Akdeniz'deki köpekbalıklarının durumunu giderek daha da kötüleştirmekte. Akdeniz’in köpekbalıklarına yönelik tehditlerin başında, plastik kirliliği yani köpekbalıklarının plastikleri yutması veya plastik atıklara takılması ile deniz ürünleri dolandırıcılığı yer almakta. DNA testleri sonucunda, Akdeniz’de kılıç balığı yediklerini düşünen birçok tüketicinin, aslında yasa dışı olarak pazarlanan köpekbalığı yediği tespit edilmiş durumda. Bu durum, bazı köpekbalığı türlerinde güvenli yasal sınırların çok üstünde bulunan cıva miktarları sebebiyle, aynı zamanda tüketiciler için sağlık riski de oluşturmakta.
TÜRKİYE’DE YANLIŞ ALGIDAN KURTULMAK GEREK
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Deniz ve Yaban Hayatı Programı Müdürü Ayşe Oruç, “Şurası bir gerçek ki Türk sularında yaşayan köpekbalıklarını ve onlar gibi kıkırdaklı balıklar olan vatozları yakın bir zaman kadar ihmal ettik. Ticari bir öneme sahip olmamaları ve balıkçılığın bel kemiği olan türleri doğaları gereği avlamaları nedeniyle onları daima bir sorun olarak görmeyi tercih ettik. Bu yanlış algının bir sonucu olarak dünya denizlerinde olduğu gibi denizlerimizde de hedef dışı köpekbalığı ve vatoz avcılığı yakın zamana kadar gündemimizde olmadı. Ancak bu yanlış algıdan kurtulmanın, köpekbalıklarını ve vatozları korumaya değer türler olarak görmenin zamanı geldi. Bu türleri korumak hepimizin sorumluluğu” dedi.