Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, enerji depolamanın hayati önemde olduğunu belirterek, “Sistemin emre amadeliğini mutlaka sağlamamız lazım. Depolamaya tabii ki önem veriyoruz, önemli ölçüde depolama yeteneğinin sistem içinde inşa edilmesi gerekiyor” dedi.
Ankara’da düzenlenen ‘Geleceğin Enerjisi ve Depolama Kongresi’nin açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, depolamalı santrallerin sisteme baz yük katkısı vermesinin beklendiğini ve bu açıdan hayati önem taşıdıklarını belirtti.
Yenillenebilir enerji entegrasyonunun artmasıyla birlikte depolamaya olan ihtiyacın daha da fazla artacağını belirten Demircan, “Çünkü sistemin muhakkak ama muhakkak belirli zamanlarda ihtiyaç fazlası enerjiyi bir şekilde depolayıp ihtiyacın olduğu zamanlarda kullanacak emre amadeliği sağlaması lazım, sistemin depolama yeteneklerini artırmak önemli” dedi.
YENİ STRATEJİDE ÇEŞİTLENDİRME ESAS
Türkiye’nin enerji alanında yeni stratejiler belirlediğini ve özellikle son 10 yılda yapılan yatırımlarla 132 milyar dolarlık enerji ithalatını önlenirken 890 milyon tonluk karbon emisyonu azaltımı sağlandığının altını çizen Zafer Demircan, şunları kaydetti:
“Yeni stratejilerimizi oluştururken uyguladığımız hususlardan bir tanesi önemli ölçüde çeşitlendirme yapmak. Yerli ve yenilenebilir kaynakların sistem entegrasyonunun maksimum seviyeye çıkarılması ve bunu yaparken altyapı, iletim ve dağıtım şebekelerinin de güçlendirilerek modernize edilmesi lazım. Türkiye’nin enerjide bölgesel enerji merkezi olması hususlarını da gündeme getiriyoruz, bunları da sağlayacağız. Ocak, Şubat aylarında GES RES YEKA’ları yapmayı planlıyoruz. Ayrıca yenilenebilir kaynaklara ilişkin izin süreçlerinin kısaltılması ile ilgili kanun çalışmalarını önemli ölçüde tamamladık.”
“ENERJİ DEPOLAMADA BÖLGESEL ÜS OLABİLİRİZ”
Kongrenin açılışında söz alan diğer isim olan EDEDER Başkanı Can Tokcan da Türkiye uzun yıllardır enerjinin farklı alanlarında ‘bölgesel hub’ olma yolunda ciddi bir çaba harcadığını kaydederek, “Ülkece edindiğimiz deneyimler, hızlı hareket edebilmemiz, kararlılıkla sürdürülen kamu iradesi, yetişmiş insan kaynağımız, teknik kabiliyetlerimiz ve tüm bunları tamamlayan yenilikçi vizyonumuzda biz bu çabaların ‘enerji depolama’ alanında başarılabileceğine, Türkiye’nin öncü teknoloji üreticileri arasına çok hızlı bir şekilde başarı ile gireceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“Depolamada şu anda alınmış olan 33 gigavatsaate yakın önlisans başvurularının tamamının yatırıma döndüğünü düşünmemiz durumunda, Depolamalı Üretim Tesislerine yönelik 10 milyar doları, ilişkili olduğu yenilenebilir santrallerle ile birlikte ise 30 Milyar Doları aşkın bir yatırım büyüklüğünden bahsediyoruz” diyen Tokcan, “Yine kurulacak olan Enerji Depolama Sistemleri’nin işletilmesi kadar işletim ömürleri sonunda sınırlarımız içerisinde tekrar kullanılmayı bekleyen bataryalar ile ilişkili olan 214 milyon kg’lık madenin ne şekilde değerlendirileceğinin de konuşulması gereken önemli konuların başında geldiğine inanıyoruz” değerlendirmesini de sözlerine ekledi.