1. HABERLER

  2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda yeşil ekonomiye odaklanıldı

Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda yeşil ekonomiye odaklanıldı

WRI Türkiye’nin düzenlediği Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda yeşil ekonomiye ve yeşil yatırıma vurgu yapıldı. Etkinlikte iklim krizi önlemleri kapsamında şehirlere odaklanılması gerektiğinin altı çizildi.

Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda yeşil ekonomiye odaklanıldı

Enerji Günlüğü - WRI Türkiye'nin Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nun odağı yeşil ekonomi oldu. İklim krizi önlemleri hususunda kentlerin önemine vurgu yapılan etkinlikte, şehirlerde yaşayanların temel ihtiyaçlarının karşılanması için 7 öneri sunuldu.

WRI Türkiye, bu yıl onuncu kez Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nu düzenledi. Yaşanabilir Şehirlerin Yolu ‘Yeşilden Geçiyor’: Yeşil Ekonomi, Yeşil Finansman, Yeşil Yatırım başlığı altında gerçekleştirilen sempozyumda, yeşil ekonomi, yeşil finansman ve yatırım kaynakları konuşuldu. Etkinlikte yeşil ekonomi, yeşil finansman konusunda hem günümüzde hem de gelecekte insanların ihtiyaçlarını sürdürülebilir şekilde nasıl karşılayabileceği ve sürdürülebilir kalkınma tartışıldı.

“İKLİM KRİZİ ÇÖZÜMÜ İÇİN ŞEHİRLERE ODAKLANILMALI”

WRI Ross Center for Sustainable Cities Vekil Global Direktörü Rogier van den Berg yaptığı açılış konuşmasında, Paris Anlaşması’nda öngörülen iklim kriziyle mücadele ve uyum hedeflerini gerçekleştirme konusunda şehirlere önemli görevler düştüğünü vurgularken, “Şehirlere odaklanmadan iklim krizini çözemeyiz. Şehirler, Dünya’nın karasal yüzeyinin yalnızca yüzde 2’sini kaplasalar da kentsel alanlar, küresel enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 70’inden ve emisyonların yüzde 75’inden sorumlu. Kritik bir dönüm noktasındayız, fakat aynı zamanda bu, dönüşmek için de bir fırsat. Şehirler inovasyonlara imza atma, refahı ve yaşam kalitesini artırma, daha az kaynak tüketimi ve emisyonla yani daha küçük bir karbon ayak iziyle, daha fazla insan barındırma gücüne sahip. Bunun yolu ise yeşil ekonomi ve yeşil yatırımdan geçiyor” ifadelerine yer verdi.

SEMPOZYUMUN ODAK NOKTASI “YEŞİL EKONOMİ”

WRI Türkiye Direktörü Dr. Güneş Cansız ise yeşil ekonominin ekolojik problemleri ve çevresel riskleri önemli oranda azaltırken, aynı anda insan refahını ve sosyal eşitliği artırdığını söyledi. Diğer yandan yeşil finans alanındaki çalışmaların da yatırımcılara sosyo-ekonomik büyümeyi olumlu etkileyebilecek, yatırımlarını geliştirebilecek ve yeni iş fırsatları yakalayabilecekleri olanaklar sunduğunu ifade etti. Cansız sözlerine, “Sanayiden ulaşıma, nüfus yoğunluğundan yapılaşmaya pek çok nedenden ötürü ‘iklim krizinin beşiği’ sayılan şehirler, iklim kriziyle mücadelede kilit öneme sahip. Aynı zamanda iklim krizinin etkilerinin de en fazla hissedildiği yerler olan şehirlerde krize adaptasyon ve tehditlere karşı alınacak önlemler, ivedilikle çözülmesi gereken meseleler. Sürdürülebilir, dirençli şehirler yaratmak, iklim krizine set çekebilmek demek. Sürdürülebilir ve dirençli şehirler ise daha yeşil ve daha yaşanabilir şehirler demek” şeklinde devam etti.

TEMEL HİZMETLERE ULAŞIM SAĞLANMASI İÇİN 7 ÖNERİ

Yeşil ekonomiyi odak noktasına alan sempozyumda “Daha Eşit Bir Şehre Doğru” isimli raporunu sunan WRI Ross Center for Sustainable Cities Bilgi ve İş Birliği Direktörü Dr. Robin King, 2050’ye kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağına dikkat çekti. Raporda günümüzde şehirlerde yaşayan her üç kişiden birinin su, elektrik, konut, işe ve okula ulaşım gibi temel günlük hizmetlere güvenli veya uygun fiyatlı erişemediği bilgisi de verildi. Kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik etmek için önce fiziksel kentsel altyapı ve hizmetlerin tüm şehir sakinleri için erişilebilir hale getirilmesinin şart olduğunun vurgulandığı raporda, yedi başlık altında toplanan şu çözüm önerileri geliştirildi:

  • Altyapı Tasarımı ve Sunumu: Savunmasız gruplar önceliklendirilmeli.
  • Hizmet Sağlama Modelleri: Alternatif servis sağlayıcılarla ortaklığa gidilmeli.
  • Veri Toplama Uygulamaları: Kamu katılımı yoluyla yerel veriler iyileştirilmeli.
  • Kayıt Dışı Kentsel İstihdam: Kayıt dışı çalışanlar tespit edilip desteklenmeli.
  • Finansman ve Destekler: Yatırımlar artırılmalı ve yenilikçi fonlar hedeflenmeli.
  • Kentsel Arazi Yönetimi: Şeffaf arazi piyasası ve entegre alan planlaması teşvik edilmeli.
  • Yönetişim ve Kurumlar: Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından (STK) oluşan koalisyonlar kurularak ortak bir vizyon etrafında politik etki yaratılmalı.
İlgili Haberler