1. HABERLER

  2. DOĞALGAZ

  3. Ukrayna: Yeni hat Güney Akım`dan bile mantıksız

Ukrayna: Yeni hat Güney Akım`dan bile mantıksız

Enerji Günlüğü - Ukrayna Büyükelçisi Dr. Sergiy Korsunsky, Güney Akım'ın yerine geçmek üzere Rusya-Türkiye arasında yapılması öngörülen yeni doğalgaz...

Ukrayna: Yeni hat Güney Akım`dan bile mantıksız

Enerji Günlüğü - Ukrayna Büyükelçisi Dr. Sergiy Korsunsky, Güney Akım'ın yerine geçmek üzere Rusya-Türkiye arasında yapılması öngörülen yeni doğalgaz boru hattının "Güney Akım'dan daha mantıksız" olduğunu ileri sürdü.

Bloomberg BusinessWeek Dergisi, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Sergiy Korsunsky ile yapılmış bir röportaj yayınladı. Mehmet Erdoğan Elgin imzalı röportajda, Korsunsky, Türkiye-Ukrayna, Türkiye-Rusya, Rusya-Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.

Dr. Sergiy Korsunsky, Güney Akım Projesi'ni ve yerine önerilen, basında Türk Akımı da tabir edilen yeni gaz boru hattı projesini de değerlendirdi. İptal edilen Güney Akım Projesi'ni de öteden beri fizibıl bulmadıklarını ifade eden Dr. Korsunsky, yeni boru hattını "Güney Akım'dan bile mantıksız" olarak nitelendirdi.

İşte Mehmet Erdoğan Elgin'in soruları ve Dr. Korsunsky'nin cevapları:

Güney Doğu Ukrayna’daki son durum nedir? Ukrayna’daki çatışmaların bugüne kadar ülkeye maliyeti ne oldu?

Ukrayna’da durum oldukça zor ve çatışmalar devam ediyor. Bildiğimiz kadarıyla Donetsk ve Luhansk bölgelerinde 7 bine yakın Rus askeri bulunuyor.Dün Ukrayna tarafından sessizlik günü ilan edildi ve bu bir ateşkesti. Ama teröristler aynı gün Ukrayna askerlerine 17 kez ateş açtı. Öte yandan olumlu gelişmeler de yaşanmıyor değil. Dün itibariyle Rus askerlerinin Kherson Bölgesi’nden çekildiğini biliyoruz. Minsk’te anlaşma için görüşmeler sürüyor ve bizce görüşmelerin sonunda gerçek bir ateşkes sağlanacak. Bütün dünya Ukrayna’ya yapılanların büyük ve yıkıcı bir saldırı olduğunu biliyor. Bizim umudumuz Moskova yönetiminin doğru yolu seçip askerilerini Ukrayna’dan çekeceği yönünde. Unutmayın ki bir gün topraklarınızı geri alırsınız; ama asla kaybettiğiniz insanları geri getiremezsiniz. Bugüne kadar 4 binden fazla asker ya da sivil Ukraynalı hayatını kaybetti. Biz insanlarımızın canını korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Öte yandan buradaki çatışmaların Ukrayna ekonomisine 6-7 milyar dolara mal olduğunu belirtmek isterim.

Ama aradan geçen süre ve dünyadan gelen reaksiyonlara baktığımızda sanki Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı kabul edilmiş gibi görünüyor. Öyle değil mi?

Şu anda Kırım işgal altında, bu doğru. Ama hiç kimse bu durumu kabul etmiyor, diplomatik çabalar devam ediyor. Mesela bugün Dünya İnsan Hakları Günü ve işgal hükümeti, Kırım Tatarlarına bugünü kutlamalarını yasakladı. Bu nedenle Kırım Tatarlarının etkinlikleri Türkiye’de olacak. Uluslararası hukuka göre Kırım’ın statüsünü yalnız ve yalnız Kırım Tatarları belirler; çünkü Kırım, Tatarların topraklarıdır. Ama görüyoruz ki Ruslar tarafından Tatarlara bir soykırım uygulanıyor. Elbette dünya da böyle bir soykırımı kabul etmez. Hiç şüphemiz yok ki Kırım işgalden kurtulacak ama bunun için biraz zamana ihtiyaç var. Biz de bu konuda uluslararası mahkemelerde hakkımızı arıyoruz.

Kırım’a Rus bayraklı Türk gemileri yük taşıyor. Yani ticaret devam ediyor. Kiev yönetimi bu ticaret hakkında ne düşünüyor?

Türk hükümeti bize Kırım’ın işgalini kesinlikle kabul etmediğini belirtti. Gemiler uluslaarası hukuku çiğniyorlar. Kırım Tatarlarına yardım için gitmiyorlar. Orada bazı Türk şirketlerinin turizm, inşaat gibi alanlarda işleri var ve bu projeleri bir şekilde bitirmek istiyorlar. Para kazanmak için yapılan bu faaliyetleri anlıyoruz. Ama gemileri Kırım’a bu şekilde göndermek yasal değil. Bu şirketler ihtiyaç duydukları malzemeleri Ukrayna üzerinden gönderebilirler. Bu biraz daha maliyetli ama yasal olan budur.

Ayrıca Türkiye tarafından Tatarlara daha fazla yardım ve destek gitsin istiyoruz. Çünkü Kırım Tatarlarının gerçekten bu desteğe ihtiyacı var. Ama Ukrayna hükümeti aracılığıyla bunun yapılması gerekiyor. Kırım’ı terk etmek zorunda kalan ve Kherson bölgesinde zor şartlarda yaşayan Tatarların sayısı 10 bini buluyor. Biz bu insanlara Türkiye, Avrupa ülkeleri ve ABD ile nasıl yardım yapabileceğimizi düşünüyoruz. Maalesef Rusya ile bu konuda işbirliği yapamıyoruz. Çünkü onlar Tatarlara karşı soykırıma benzer bir uygulama yapıyor. Onların okullarını yok ediyorlar, medyasını yok ettiler. Düşünün Kırım’da Mevlana’nın kitaplarını bile yasakladılar. Unesco’nun koruduğu kitapları herhalde Ruslar bir tehlike olarak görüyor.

Böyle bir dönemde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Türkiye’ye geldi ve iki ülke arasında önemli ticari hamleler yapıldı. Siz bu ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz?

Putin’in Ankara’ya ziyaretinin tek önemli sonucu Güney Akım’ın bitişinin resmi açıklaması oldu. Bu ziyaretin tarihi bir öneme sahip olduğunu göstermek Rusya’nın propagandası. Ama bu gerçekten sıradan bir ziyaretti. Türkiye ile Rusya’nın çok önemli iki ticari ortak olduğunu biliyoruz ve bu doğrultuda konuşmaları, fikir alış verişi yapmaları gayet doğaldır. Ama bu ziyaretten sonra değişen bir durum olmadı. İki ülkenin ticari ilişkileri düşüyor ve Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı da düşüyor. Türkiye bu trendi değiştirmek istiyor.

Türkiye’nin Rusya ile stratejik ortak olduğu belirtiliyor. Ama iki ülkenin stratejik ilişkileri olduğunu göremiyoruz. İki ülke arasında çok önemli konularda ciddi fikir ayrılığı var. Ukrayna, Suriye, Azerbaycan- Ermenistan anlaşmazlığı, Irak, Kafkasya bu konu başlıklarını daha da uzatabiliriz. Türkiye için stratejik konularda Rusya’nın duruşu tam tersi. Bu nasıl stratejik ortaklık?

Ama yeni bir proje doğdu Putin’in ziyaretinde. Bu önemli bir işbirliği değil mi?

Güney Akım’dan daha kötü, akılsızca ve hiçbir mantığı olmayan bir proje bu. Emin olun kesinlikle gerçekleşmeyecek. Burada Moskova’nın amacı başka. İlk etapta TANAP’ı yavaşlatmak için bu projenin ortaya atıldığını söyleyebilirim. Çünkü TANAP’ın ve bu yeni projenin aynı hedef pazara yöneldiğini görüyoruz. Siyasal amacı ise AB’ye Rusya’nın, Avrupa ülkeleri dışında da partnerleri olduğunu göstermek istiyor.

Bu proje için Rusya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşma yalnız bir memorandum. Buna göre Rusya öncelikle anlaşmayı düşünecek, sonra Türkiye’ye bir teklifle gidilecek. Türkiye bu teklifi kabul ederse planlama yapacak. Birçok uzman bu projenin gerçekleşmesinin imkansız olduğuna dair fikir birliğinde.

Niçin mümkün olmasın ki bu proje? Nedir sizce hatalı olan taraf?

Yalnız şunu düşünün. Büyük maliyetlerle kurulan ve büyük kısmı denizden geçen boru hattıyla 50 milyar metreküp doğalgaz Türkiye- Yunanistan sınırına gelecek. Bundan sonraki süreçte doğalgazın nakli için boru hatları yok ortada. Diyelim ki bu doğalgaz geldi. Yunanistan’ın ihtiyacı 10 milyar metreküp. Diğer Balkan ülkelerinin hatta bütün Güney Doğu Avrupa ülkelerinin ihtiyacından bile daha çok doğalgazdan bahsediyoruz.

Bunun için bu proje söyleminin özel bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Yani insanların kafasını karıştırmak, suyu bulandırmak için yapıldı. Sonra bir bakacaksınız Rusya tarafı, tıpkı Güney Akım gibi bu projenin de yapılmayacağını ilan edecek.

Peki, Rusların bu teklifine alternatif nasıl bir proje olabilir?

Aslında geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul’daki Atlantik Konseyi toplantısında alternatif bir proje gündeme geldi. Bu hem Ukrayna hem Türkiye için çok önemli ve her iki ülkenin de içinde olması gereken bir proje. Baltık Denizi ile Akdeniz’i birbirine iki yönlü boru hattıyla bağlayan ve LNG terminalleriyle desteklenen bir doğalgaz boru hattı sistemi bu. Kuzey- Güney doğrultusunda, iki yönlü akışı sağlayacak bu sistem çok daha fazla doğalgaz arz çeşitliliği yaratacak. Bunun için Polonya ve Litvanya’ya LNG terminalleri kurulması gerekiyor. Ege’de de bu altyapı var.

Burada doğalgazın kaynağı neresi olacak?

Türkiye’nin HUB olacağı bu hat için kaynak çok fazla. Hazar doğalgazı, Irak, belki gelecekte İran, Kıbrıs. Öte yandan Kuzey’den Norveç doğalgazı ki Ukrayna artık Norveç doğalgazı satın alıyor. 4-5 yıl içinde ABD doğalgazı LNG olarak Kuzey Avrupa’ya ulaşacak. Bugün Cezayir de daha fazla LNG için yatırım yapıyor. Bu proje Gazprom’un fantastik projelerine göre daha mantıklı bir projedir.

Ukrayna’nın Rus doğalgazını kullanım miktarı hangi seviyede şu anda?

Rus doğalgazının payını azaltmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu yıl en az seviyede gaz alacağız. Şimdi Avrupa’dan doğalgaz alıyoruz. Norveç doğalgazını almamız çok sarsıcı bir gelişme. Sekiz yıl önce Rusya’dan 50 milyar metreküpe yakın doğalgaz alıyorduk. Şimdi ise 5 milyar metreküp civarında, 10’da birine indirdik. Rusya ile geçici bir anlaşmamız var ve bahara kadar devam edecek. Bin metreküp yaklaşık 380 dolar civarında ve kış ihtiyacımızı gidermek için alıyoruz. Biz Rusya ile al ya da öde anlaşması yapmıyoruz. İhtiyacımız kadar olanı satın almak için anlaşma yapıyoruz. Ayrıca kendi topraklarımızdan doğalgaz çıkarmak için çalışıyoruz. Avrupa Komisyonuyla birlikte de Avrupa doğalgaz sistemine nasıl katılacağımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki bir-iki yıl zor olacak ama başaracağız.

Son olarak yaptırımları sormak istiyorum. Batı dünyasının uyguladığı yaptırımlara Türkiye dahil olmuyor. Bu konuda Ukrayna yönetimi ne düşünüyor?

Bizce yaptırımlar çok etkili bir mekanizma ve agresif Rusya’yı zorluyor. Dünyanın birçok ülkesi yaptırımlara dahil oluyor. Elbette biz Türkiye’nin de bu sürece dahil olmasını isteriz. Ama diğer taraftan Rus ekonomisinin tamamen çökmesini istemiyoruz. Çünkü Rus halkının sıkıntı çekmesini değil suç işleyen Moskova yönetimin cezalandırılmasını istiyoruz.Türkiye’nin Rusya ile ekonomik ilişkileri var ve devam ediyor. Ama askeri ve teknik alanlarda, büyük çapta finansal yatırımlarda iki ülkenin işbirliği içinde olmadığını biliyoruz. Zaten bu alanlarda iki ülke arasında bir işbirliğinin olmaması bizim için yeterli. Bizim Türkiye’den talebimiz, Rusya’ya zarar vermesinden daha çok Ukrayna’ya destek olmasıdır.