1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Türkiye enerji tüketiminin yüzde 5’ini yeşil hidrojenle karşılayabilir

Türkiye enerji tüketiminin yüzde 5’ini yeşil hidrojenle karşılayabilir

Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketiminin yaklaşık %5’inin yeşil hidrojen ile ikame edilebileceği kaydedildi. 

Türkiye enerji tüketiminin yüzde 5’ini yeşil hidrojenle karşılayabilir

Enerji Günlüğü - Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 5’inin yeşil hidrojen ile ikame edilebileceği kaydedildi. 

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi tarafından “Türkiye’nin Ulusal Hidrojen Stratejisi için Öncelikli Alanları” raporu yayımlandı. Rapor, günümüzde esas olarak kimya ve petrokimya ürünlerinin üretiminde ham madde olarak kullanılmakta olan hidrojenin, Türkiye’nin enerji dönüşümü stratejisine katkısının anlaşılmasını da kapsayan bir ulusal hidrojen stratejisinin geliştirilmesinde farklı öncelik alanlarına işaret ediyor.

Raporda Türkiye için hidrojen stratejisi nasıl önceliklendirilmeli sorusuna cevap aranıyor. Rapora göre, Türkiye için ulusal bir hidrojen stratejisi geliştirmesinde yardımcı olabilecek öncelikli alanlar şöyle:

1) Yeşil hidrojenin enerji ithalatına bağımlılığı azaltmak için sunduğu fırsatların anlaşılması: Bu raporda ele alınmış basit bir analizin ortaya koyduğu yeşil hidrojen potansiyeline göre Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketiminin yaklaşık %5’i hidrojen ile ikame edilebilir ve bu Türkiye’nin doğal gaz ve diğer fosil yakıtlara olan ithalat bağımlılığının azaltılmasında önemli bir rol yaratabilir. Örneğin, doğal gaz şebekesinde yapılacak %5’lik karışım, yılda 2,5 milyar m3 ithal doğal gazın, yani yılda yaklaşık 0,6 milyar dolara eşdeğer doğal gaz ithalat maliyetinin ortadan kaldırılması anlamına gelir. Ayrıca yoğun enerji tüketen ağır sanayi, ulaştırma için temiz bir enerji alternatifi sağlayacak ve en önemlisi de Türkiye’nin doğal gaz şebekesini dönüştürecek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının şebeke yatırımları için alternatif esneklik seçenekleri sağlayacaktır.

2) Doğal gaz sektörü için fırsatların anlaşılması: Nakil boru hatları kullanıldığı takdirde, hidrojen, AB bölgesi ve diğer komşu ülke ve bölgelere ihraç edilebilir. Türkiye’nin Doğu-Batı yönündeki elektrik nakillerinin, yeni üretim kapasitelerinin eklenmesiyle 2023 yılına kadar büyümesi beklenmektedir. Bu üretimin bir kısmı, Türkiye’nin batısındaki kombine çevrim gazı yakıtlı enerji santrallerine hidrojen olarak aktarılabilir.

3) Elektrolizör ve yenilenebilir enerji kapasiteleri için finansman seferberliği: Yenilenebilir enerji kapasitesine yönelik yatırımlar, elektrolizörlere göre üç kat daha fazla olması sebebiyle yatırımların harekete geçirilmesi için finans yaratılması gerekmektedir. Maliyet rekabet gücünü hayata geçirmede, elektroliz maliyetlerini düşürmek için teknolojinin hızlı şekilde yayılmasına ihtiyaç vardır.

4) Yeşil hidrojen üretimi için yenilenebilir enerji entegrasyonun planlanması: Türkiye’nin enerji sektörünü karbonsuzlaştırmak ve ihracat fırsatları yaratmak, böylelikle de hem talep esnekliği hem de hidrojen üretimi olarak elektrolizörler kullanarak başta güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kapasitesini en üst düzeye çıkarmak, daha fazla yenilenebilir enerji entegre etmek için Türkiye’nin sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynak potansiyelinin nasıl kullanabileceğine dair bir plana ihtiyacı vardır.

5) Hidrojen üretiminin maliyetleri, sosyal, ekonomik ve çevre açısından faydalarının ölçülmesi: Yeşil hidrojenin kullanılabileceği birçok sektör mevcuttur. Kullanım alanlarının maliyet ve faydaları, Türkiye’nin enerji sistemini karbonsuzlaştırmak için diğer düşük karbonlu çözümlerle karşılaştırma da dâhil olmak üzere, sektör/uygulama düzeyinde karşılaştırılmalıdır. Yeşil hidrojenin yararları, hava kirletici emisyonların azaltılmasından, iklim değişikliğini önlenmesine olan katkısına kadar tüm faydalarıyla birlikte ele alınmalıdır. Enerjiyle ilgili CO2 emisyonlarının azaltılmasına yönelik piyasa temelli mekanizmaların uygulanması, Türkiye’nin endüstriyel rekabet gücünü artıracaktır. Bu bulguların kömür ve diğer kaynaklardan hidrojen üretimiyle ilgili maliyet ve faydalarıyla da karşılaştırılmasına ihtiyaç vardır.

6) Yeşil hidrojenin enerji sistemi üzerindeki etkileri hakkında bilgi edinilmesi: Mevsimsel depolamanın gerekliliği, yüksek oranda yenilenebilir enerjiye bağlı çalışan elektrik sistemlerin önündeki en büyük engeldir. Batarya depolama, elektrik sisteminin kısa vadedeki ihtiyaçları için çok daha yararlı olacaktır. Hidrojen depolama, hidrojen doğal gaz altyapısına ekonomik olarak entegre edilebildiği takdirde uygulanabilir bir seçenek olabilir.

7) Yerli bir hidrojen ekosistemi oluşturulması: Türkiye’nin enerji politikası, yerli kaynakların yerli teknoloji ile kullanımına dayanmaktadır. Hidrojenin iş fırsatlarının sunduğu yerli bir hidrojen teknolojisi ve başlangıç ekosistemini oluşturmak, tüm ekonomi için fırsatlar yaratacaktır.

8) Türkiye’nin enerji dönüşüm stratejisinde, yeşil hidrojenin rolünün belirlenmesi: Enerji sektörünün karbonsuzlaştırılmasında, yeşil hidrojen enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve elektrifikasyonu destekleyecektir; bu nedenle de teknoloji geliştirme ve uygulama, optimum lokasyon seçimi, maliyetler ve faydalar, endüstri dönüşüm fırsatları ve iş modelleri için bir zaman planıyla birlikte Türkiye’nin ulusal enerji ve iklim stratejileri bağlamında, yeşil hidrojen için bir strateji geliştirilmesine ihtiyaç vardır.