DR. NEJAT TAMZOK
Bugün, 32 yıldır ilk defa ülkemizde yeni bir petrol rafinerisi işletmeye alınıyor.
Azerbaycan petrol şirketi SOCAR’ın İzmir Aliağa’daki yatırımı olan ve bir süredir test üretimlerini sürdüren Star Rafineri’nin açılışı resmi bir törenle yapılacak.
Yapımı 7 yıl süren ve yaklaşık 6,3 milyar dolara mal olan rafineri, aynı gruba ait petrokimya tesisi Petkim’in hammadde ihtiyacının tamamına yakınını karşılayacak.
Petrokimya hammaddesinin yanısıra motorin, havacılık yakıtı, nafta, LPG ve petrokok gibi petrol ürünlerini de üretecek olan tesis, Türkiye’nin petrol dış ticaretindeki dengelerini de önemli oranda değiştirmiş olacak.
KATMA DEĞERLİ ÜRÜN
Türkiye’nin yıllık ham petrol ithalatı 25 milyon ton, petrol ürünleri net ithalatı ise 18 milyon ton civarında. Net enerji ithalatımızın yaklaşık yüzde kırkını bu iki kalem oluşturuyor.
Ülkeye giren ham petrol bugüne kadar sadece TÜPRAŞ rafinerilerinde işleniyor, buna karşılık 30 milyon tona yakın petrol ürünü elde ediliyordu. Star Rafineri’nin devreye girmesiyle Türkiye’nin ham petrol ithalatı 10 milyon tona yakın artacak. Buna karşılık katma değeri yüksek petrol ürünleri üretimi de 40 milyon ton seviyesine yükselecek.
Star Rafineri’de, Azerbaycan’dan gemilerle Aliağa Limanı’na taşınacak olan ham petrolden yıllık 4,9 milyon ton motorin, 1,6 milyon ton havacılık yakıtı, 1,6 milyon ton nafta, 260 bin ton LPG ve 692 bin ton petrokok üretilecek. Elbette bu üretimin Türkiye enerji sektörü üzerinde önemli etkileri olacak.
İlk etkisi de motorin üzerine. Türkiye’nin hızla artan motorin tüketimi geçtiğimiz yıl 24 milyon ton civarında oldu. Bunun 10 milyon ton kadarı TÜPRAŞ tarafından üretilmekte, kalanı ithal edilmekteydi. Motorinde yüzde 60’a varan ithalat bağımlılığı yeni kapasitenin devreye girmesiyle yüzde 40’ın altına çekilmiş olacak.
Nafta ithalatımız tamamen sıfırlanırken, yeni kapasitenin LPG ithalatı üzerinde yüzde 10’a yakın ve çimento sektöründe yoğun şekilde kullanılan petrokok ithalatı üzerinde yüzde 15’e varan oranlarda azaltıcı yönde etkisi olacak. Havacılık yakıtında ise ithalatçı konumundan net ihracatçı konumuna geçmiş olacağız.
Son toplamda, rafinerinin işletmeye alınmasıyla, net petrol ürünleri ithalatımız yüzde 35’e yakın azalacak.
SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME İÇİN
Özellikle ulaştırma sektöründeki büyüme dikkate alındığında, Türkiye’nin, yıllar içerisinde petrol ürünlerine giderek daha fazla ihtiyaç duyması kaçınılmaz. Söz konusu ürünlerin ithalatla karşılanmasının ise Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi bir baskı yarattığı bilinmekte.
Dolayısıyla, Türkiye’nin petrol ürünleri ithalatı yükünden kurtulmak için rafineri kapasitesinin arttırılması ve yüksek katma değerli petrol ürünlerinin ülkemizde üretilebilmesi sürdürülebilir bir gelişme için mutlaka gerekli. Bu bakımdan, 32 yıl sonra da olsa yeni bir petrol rafinerisinin kurulmuş olması son derece önemlidir.
Dr. Nejat TAMZOK - Ankara/Ekim 2018
E-posta: nejattamzok|at| yahoo.com