Enerji Günlüğü - SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme entegre edilebilmesinin yolunun, elektrik sisteminin esnekliğinin artırılmasından geçtiğini açıkladı.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, ‘Türkiye Elektrik Sisteminde Esneklik Uygulamalarına Yönelik Politika Seçenekleri’ raporunu açıkladı. Rapora göre Paris İklim Anlaşması’na imza atan Türkiye, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için enerji dönüşümünü hızlandırmalı. Türkiye’nin gerek enerji arz güvenliğini sağlayabilmesi gerekse 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için büyük ölçüde yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanması gerektiği vurgulanan çalışmada, yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme entegre edilebilmesinin yolunun, elektrik sisteminin esnekliğinin artırılmasından geçtiği açıklandı.
ELEKTRİK SİSTEMİNİN ESNEKLİĞİ ARTIRILMALI
Raporda yenilenebilir enerji kaynaklarının şebekeye entegrasyonunun hızlandırılması ve beraberinde elektrik sisteminin esnekliğinin artırılması için teknolojik seçenekler incelendi. Elektrik sistemi esnekliğinin artırılması için, batarya enerji depolama teknolojilerinin, pompaj depolamalı hidroelektrik santrallerinin, iletim ve dağıtım sistemlerinin iyileştirilmesi gibi teknolojik seçeneklerin yanında, talep tarafı katılımının etkinleştirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik piyasasında etkinliğini artıracak düzenlemeler gibi, piyasa temelli seçenekler olduğu da kaydedildi.
“ARTAN SİSTEM ESNEKLİĞİYLE DAHA FAZLA YENİLENEBİLİR MÜMKÜN”
Rapora ilişkin açıklama yapan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, tüm dünyayla birlikte Türkiye’nin de enerji sisteminde kritik bir eşiğe yaklaştığını belirtti. "Önce COVID-19 salgını ile gerileyen talep, ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileriyle ortaya çıkan enerji krizi, enerji dönüşümünün gerekliliğini ortaya koydu” diyen Güllü, “Daha fazla değişken yenilenebilir enerji entegrasyonu için; güneş, rüzgâr ve diğer düşük karbonlu teknolojilere yeni yatırımlar yapılırken, eş zamanlı olarak iletim şebekelerinin gelişimine ve sistemdeki rolüne daha fazla odaklanmak büyük önem arz etmektedir. Artan sistem esnekliğiyle birlikte, klasik elektrik sistemi yaklaşımı olan baz yük gerekliliği azalacak ve sisteme daha yüksek oranda yenilenebilir enerjinin entegrasyonu mümkün hale gelecektir” ifadesini kullandı.