Enerji Günlüğü - Gazbir Başkanı Yaşar Arslan, yeni Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı’nın gaz iletim hattı ve LNG terminali yatırımlarını hızlandıracağını söyledi. Ancak Arslan’a göre, gaz dağıtım firmalarına uygulanması düşünülen cezalar şirket kapattıracak kadar ağır.
Doğal gaz piyasasında önemli değişiklikler öngören kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevkedildi. Tasarı, doğalgaz piyasasının serbestleştirilmesini, bu çerçevede BOTAŞ'ın üçe bölünmesini, özel sektörün gaz ithalatının kolaylaştırılmasını hedefliyor. Ayrıca arz güvenliğinin sağlanması için yeni iletim ve depolama-terminal yatırımlarının hızlandırılması da tasarıyla getirilen düzenlemeler arasında. Peki bu tasarıyla doğalgaz piyasasında liberalizasyon süreci tamamlanabilir mi? Eksiklikleri ya da değiştirilmesi gereken noktaları var mı? Bu ve benzeri soruları, Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan'a sorduk.
Sizin cephenizden bakıldığında Yeni Doğalgaz Kanunu Tasarısı’nda sorun var mı?
Tasarı, doğalgaz dağıtım sektörü açısından bazı sorunlar içeriyor. Özellikle tanımlarda yapılan değişiklikler ve tarifelerle ilgili maddelerde yapılan değişiklikler, dağıtım şirketleri açısından sorunlara yol açacak. Bunlar, mevcut düzenlemelerde yer almayan ve yeni getirilen değişiklikler...
Neler bunlar, ne gibi sıkıntılar yaratacak?
Yeni Kanun’la getirilen bazı tanımlamaların, geçmiş tanımlamalardan farklı olması sorunlar yaratacak. Dağıtım şirketleri mevcut mevzuattaki bazı haklarını kaybetmekle karşı karşıya kalacak... Örneğin, tarife yapma konusunda, özellikle de makul getiri oranını tespit etmekte Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tek yetkili kılınıyor. Eskiden dağıtım tarifeleri hakkında şirketlerinin görüşünün alınması söz konusuydu. Şu anda onu tamamen kaldırıyorlar.
Görüş bildirme hakkı alınırken sorumluluk ve yükümlülükleri de azalıyor mu?
Hayır. Aksine, yeni Tasarı, dağıtım şirketlerine daha fazla yükümlülükler getiriyor. Özellikle iç tesisat konusunda bazı yeni yükümlülükler... Ceza maddelerinde bu böyle. Dağıtım şirketlerine daha fazla ceza uygulanması yönünde düzenlemeler söz konusu. Özellikle sektör tamamen dağıtım yapan bir konuma getirildiğinde şirketler elde edebilecekleri net gelirin çok çok üstünde bir ceza ile karşı karşıya kalabilecek. Şirketlerin kapanmasına yol açabilecek boyutta cezalar bunlar...
Cezalar nasıl olmalı peki sizce?
Elektrik dağıtım sektöründeki kalite esasları yönetmeliğindekine benzer doğrultuda, doğalgaz dağıtım sektöründe de yapılması gereken işler vardı. Ancak Taslak'ta bununla ilgili ciddi bir düzenleme göremedik. Bu arada elektrik dağıtımında özellikle vatandaşa süresi içinde cevap verilmemesi, süresi içinde elektriğinin verilmemesiyle ilgili maddelerde minör cezalar uygulanıyor. Doğalgaz dağıtım sektöründe ise tamamen tersinden bakılıyor olaya. Çok ağır cezalar öngörülüyor. Uygulanacak en düşük cezanın bedeli yediyüzbin TL’ ye çıkarılıyor. Kurum tarafından istenilen bir bilgiyi her hangi bir kasıt gözetmeksizin hatalı veya eksik vermenin cezası yediyüzbin TL örneğin. Yani önceki kanunda olmayan bazı konular ilave ediliyor.
Bu düzenlemeyle BOTAŞ da üçe bölünecekmiş...
BOTAŞ'ın bölünmesi eski Kanun'da da vardı aslında. Öncelikli olarak hesap ayrıştırması olarak düşünülüyordu. Şimdi fiziksel ayrıştırmaya tabi tutulacak. BOTAŞ'ın üç şirketi birbirinden bağımsız daha serbest çalışabilir hale gelecek. Bu değişikliğin amacı BOTAŞ'tan doğacak her üç şirketin de daha rahat program yapabilmelerini, kârlılıklarını ve maliyetlerini daha iyi kontrol edebilmelerini sağlamak.
Sanırım bir de boru gazı ithalatı serbest bırakılacak...
Evet, Yeni Kanun boru gazı ithalatının tamamen serbest bırakılmasını getirecek. Yani yurtdışındaki ülkelere açılan boru hatlarımızın kapasitesi uygun olduğu sürece, özel sektör oyuncuları bugünkünden çok daha fazla doğalgaz getirebilecek.
Ama burada yeterli kapasite yok sanırım...
Şu anda bizim mevcut boru hattı kapasitelerimizin yaklaşık yüzde 8'i kadar bir boşluk var. O kadarlık bir miktarın getirilmesi söz konusu olacak.
Peki ithalat yapmak isteyene kolaylık var mı?
Bunun için lisans alınması gerekiyor. Halen ithalat lisansı almak herhangi bir ülkeyle yapılmış bir anlaşmanın ibraz edilmesiyle mümkün. Şu anda bu konumda hiç bir şirket yok. Bu lisans alabilmek için sözleşme ibrazı şartı, yeni taslakta da var.
Dağıtım şirketlerinin beklediği değişiklikler?
Türkiye'de doğalgaz dağıtım lisans sayısı çok fazla. Taslağa göre bu lisansların birleştirilmesinin önü açılıyor. Ancak bunu teşvik edecek hiçbir mekanizma kanun hükmü olarak değişiklik taslağına koyulmamış ve düzenleme EPDK’nın çıkartacağı usul, esas ve yönetmeliklere bırakılmış. Bu belirsizlik nedeniyle bu birleşmelerin olup olamayacağı konusunda bir şeyler söylemek için erken...
Birleşmenin cazip olması için ne gerekiyor?
Bir şirket organizmasının kuruluşunda genel müdürden başlayıp aşağıya doğru bir çok görevde insan var. Birleşmeyle bu sayı azalacağı için işletme giderleri de düşecek. Bu da tüketiciye daha düşük tüketim bedeli olarak yansıyacaktır. Ama bu teşvikten dağıtım şirketi olarak benim bir kazancım olacak mı? Ben dağıtım şirketinin de teşvik edilerek bunun gerçekleştirilebilir hale getirilmesi gerektiği kanısındayım.
İşletme giderlerinin azalması işe yaramıyor mu?
İşletme giderlerinin azalması konusu, dağıtım şirketlerine çok fazla bir şey kazandırmıyor. Birleşmeden sonra, yeni şirketin hangi tarifeyi uygulanacağının da önceden belirlenmesi gerekiyor. Örneğin, "bir üst tarifeli şirketin tarifesi uygulanır" gibi bir teşvik edici argüman koyulması gerekiyor.
Bu yöntem düşük tarifeli tüketici aleyhine olmaz mı?
Bunun sadece tek bir dönem etkisi olacak. Sonra ise hep tüketicinin lehine çalışacak bu sistem. Kısaca şöyle izah edeyim. Birleşme neticesinde işletme giderlerindeki düşme tüketiciye olumlu yansıyacak. Ancak tüketiciye yansıyan kısım, dağıtım şirketine hiçbir şekilde avantaj sağlamıyor. Bu nedenle Dağıtım şirketlerine de fayda sağlayacak bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
Not: Bu röportajın kısaltılmış bir versiyonu, DÜNYA'da yayınlanmıştır.
Sizce Tasarı'da yer almaması gereken hususlar var mı?
Dağıtım şirketlerinin şebeke çalışmalarında belediyelere ödedikleri kazı ruhsat harçları ve asfalt giderleri var. Tasarı bunların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirleyeceği bir tarife üzerinden ödenmesini öngörüyor. Ancak asfalt ve kazı ruhsatı bedelleri Belediye Gelirleri Yasası'yla zaten tanımlanmış durumda. O yüzden Tasarı'dan çıkarılmalı.
Çıkarılmasa ne olacak ki?
Yoksa daha büyük sorunlara yol açacak. Ya belediyeler daha büyük paralar isteyecek ya da bu işleri yapmaya yanaşmayabilecek. Bu da doğalgaz hizmetlerinin yayılmasına ve kalitesinin artırılmasına yönelik yatırımları aksatır.
Tasarıda şebeke yetersizliğine çözüm var mı?
İletim şebekesi ihtiyacı olan yerlerde özel sektör iletim yatırımı yapabilecek. Bu yatırımın mülkiyetine de sahip olabilecek. Yani yap işlet modeli uygulanacak. Bu da iletim yatırımlarını hızlandırabilir.
Arz güvenliği için şebekenin yanında depolama da önemli...
Evet. Yeni Tasarı ile LNG terminali yatırımlarına da ilave teşvikler geliyor. Tasarı olduğu gibi yasalaşırsa, 2025 sonuna kadar işletmeye girecek yatırımlara ciddi destekler geliyor. Buna göre LNG terminali yatırımlarına ilk 10 yıl boyunca izin, kira, irtifak hakkı, kullanma izni bedellerine yüzde 85 indirim uygulanacak. Yatırım döneminde yatırıma ilişkin işlemler harçtan ve damga vergisinden muaf olacak. Bu teşvikler LNG terminal yatırımını özendirecektir.
Dağıtım ve perakende satış beraber mi devam edecek?
Kanun'da bu yönde bir düzenleme yok. Biz perakende satışın elektrik sektöründe olduğu gibi düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü perakende satış ve dağıtımın ayrıştırılması tüketiciye ciddi bir avantaj sağlayabilir. Ancak doğalgazın arz tarafındaki gelişmeler henüz istenilen noktaya taşınamadığı için Kanun'da bu konuda bir düzenleme getirilmediğini tahmin ediyoruz.
Mehmet KARA
BOTAŞ ÜÇE BÖLÜNECEK, GAZ İTHALATI KOLAYLAŞIYOR