Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bir mektup ulaştı. Mektubun altında biyokütle hariç, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim yatırımcılarını temsil eden 6 derneğin imzası var. Ortak talep, yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizmasının (YEKDEM) bitiş tarihinin 2020 sonu yerine 2021 sonu olarak güncellenmesi.
Peki YEKDEM kapsamındaki kaynak sayısı 5 ile sınırlı ve biyokütleciler de imzacılar arasında yokken 6 dernek de nereden çıktı? Bunun nedeni, imzacılardan üçünün güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren derneklerin ve başkanlarının (GÜNDER - Kutay Kaleli, GENSED - Halil Demirdağ, GÜYAD - Cem Özkök) olması. Diğer üçü ise Hidroelektrik Santralları Sanayi İşadamları Derneği (HESİAD) Başkanı Fahrettin Arman, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Hakan Yıldırım ve Jeotermal Elektrik Santrali Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ali Kındap.
Peki YEKDEM uygulaması 2020 ya da 2021’de sona erince, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim yatırımlarına verilen destekler tamamen sıfırlanacak mı? Aslında hayır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve ilgili bürokratların da zaman zaman ifade ettiği gibi, bu yatırımlara yönelik destekler bir şekilde devam edecek. Ancak destek miktarı ve/veya oranı için yeni formüller kullanılacak. Enerji ve ekonomi bürokrasisi ile sektörel kurum ve kuruluşlar bu formüller üzerinde ayrı ayrı ve beraberce çeşitli çalışmalar yürütüyorlar.
Aslına bakarsanız ilgili sektör yatırımcılarının gönlünden geçen, adı sanı ve mevzuatı değişse bile YEKDEM desteklerinin kesinti ve kısıntıya pek uğramadan devam etmesi. Jeotermal, biyokütle, hidroelektrik ve güneş sektöründeki ilgili derneklerin başkanlarından mevcudun çok altında bir rakama rıza gösterildiğini gösteren ifadeleri bugüne kadar pek duymamıştık.
Ancak geçtiğimiz günlerde bu genel yaklaşımın dışında bir açıklama duyduk. YEKDEM’in bitiş tarihinin 2021’e ötelenmesi talebinin altında diğer dernek başkanları ile birlikte imzası bulunan TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, “Yaptığımız çalışmalar bu fiyatın kilovatsaat başına 5,22 dolar/cent olarak belirlenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor” dedi.
Açıklamada TÜREB’in bu rakama nasıl ulaştığının ayrıntısı yok ama uzun yıllardır RES projesi geliştirmiş, hayata geçirip 7.3 dolar/cent destekten yararlanmış, ellerinde de henüz hayata geçmemiş projeler bulunan girişimcilerin 5.22 dolar/cent rakamından hoşnut olmadığı kesin. Yani TÜREB yönetimi, henüz YEKDEM pazarlık masasına oturulmamışken kartlarını erken açtığı eleştirilerine maruz kalmasına şaşmamalı.