Enerji Günlüğü - Akaryakıt istasyonları işveren sendikaları PÜİS ve EPGİS, bazı dağıtım şirketleriin ulusal stok yükümlülüğü maliyetini direkt bayilere yansıttığını belirterek duruma tepk gösterdi.
Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) tarafından yapılan açıklamada, akaryakıt ve LPG dağıtım şirketlerine yıllık satış miktarlarının 20 günlük bölümüne denk düşen miktarda ulusal petrol stoku tutma zorunluluğu getirildiği hatırlatıldı. Dağıtıcıların depolarındaki stokların daha etkin şekilde izlenmesi amacıyla EPDK tarafından alınan Stok İzleme Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar’ın da 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girdiğine işaret edilen açıklamaya göre, bazı dağıtım şirketlerinin kestikleri faturalarda bayilerden Ulusal Stok Bedeli adı altında bir bedel tahsil ettiklerine dair PÜİS’e şikayetler geldi. Bunun üzerine konu EPDK’ya taşındı. EPDK yetkilileri ise ulusal stok tutma yükümlülüğünün tamamen dağıtıcılara ait olduğunu, bu nedenle bayilerden hiçbir şekilde ulusal stok bedeli gibi adlar altında bir kesinti yapılamayacağını ve bu uygulamayı yapan dağıtım şirketlerine cezai işlem uygulanacağını belirtti. PÜİS’in açıklamasında “Dağıtım şirketleri tarafından kendilerine bu şekilde fatura kesilen bayilerimiz Sendikamızla irtibata geçtikleri takdirde Sendikamız konuyu yakından takip edecektir” denildi.
EPGİS’TEN DAĞITICIYA TEPKİ: YOL YAKINKEN DÜZELTİN
Öte yandan, Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, pazar payının büyük kısmını alan 4-5 dağıtıcı firmanın ulusal stok maliyetini bayi karına dokunmadan perakende satış fiyatına yansıttığını belirtti. Ancak diğer dağıtıcıların bunu bayilere direkt yansıttığını kaydeden Aktaş “Eğer işlem maliyet işlemi ise bize de yansıyan yeni yeni maliyetler var, bunları ne yapacağız? Hep bayiye yüklenerek daha ne kadar bayinin ayakta kalacağını düşünüyorsunuz? Değerli dağıtıcılar
lütfen yol yakınken sizde fiyatlamayı satış fiyatına yansıtın. Yansıtın ki bayiye karşı iyi niyetinizi görelim. Yoksa bu olay bardağı taşıran damla olmasın. Aksi takdirde bu sessizlik yeni büyük bir sorunun seslenişi olacaktır” ifadelerini kullandı.