Enerji Günlüğü - Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı, bir grup gazeteciyle İstanbul’da yaptığı toplantıda Türkiye dış ticaretinde cari açığın nasıl kapanacağına ilişkin yaptıkları çalışmalar ve oluşturdukları on yıllık plan hakkında bilgi verdi. Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu adına Başkan Prof. Dr. Güven Önal, Türkiye’nin dış ticaret açığının şu anda 100 milyar dolar olduğunu, bunun da 98 milyar dolarının hammaddeler ve bazı maden ürünlerinin ithalatından kaynaklandığını kaydetti.
Türkiye’nin maden rezervleri açısından oldukça zengin olduğuna dikkat çeken Önal, madenlerin yerel kaynaklardan sağlanması halinde cari açığın kapanmasının yanında işsizliğin alıp yürüdüğü günümüzde 500 bin kişiye iş alanı açılacağını kaydetti. Önal, Türkiye'nin enerji ve endüstri hammaddelerini %80 oranında kendi kaynaklarından sağlayabileceğine vurgu yaptı.
GSMH’DA MADENCİLİK PAYI %10 OLMALI
Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içinde madenciliğin payının gelişmiş ülkelerde bile %4’ten aşağı olmadığına dikkat çeken Önal, “Türkiye’de madenciliğin GSMH içindeki payı 1,5 civarında. Arada çok büyük fark var. Bunun en azından %10 olması lazım” dedi.
KÖMÜRDEN PETROL VE DOĞAL GAZ ÜRETİLEBİLİR
Önal, Türkiye'nin 20 milyar ton linyit kömürü rezervi olduğunu ve bu kömürlerin 30 trilyon metreküp doğalgaz içerdiğini, kömürden doğalgaz ve petrol üretilerek, Türkiye'nin bu konudaki ithalatlarının azaltılabileceğini söyledi. İthal edilen diğer ham ve yarı mamul maddelerin Türkiye'de üretilebileceğini, bunun için Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'nın ilgililere sunulmak üzere stratejik bir çalışma yaptığını belirtti.
DEPREM ÖLDÜRMEZ, BİNA ÖLDÜRÜR
6 Şubat deprem felaketinin yıldönümü nedeniyle deprem konusuna da değinen Önal, depremdeki can kayıpların telafisinin olmadığını ama mal kayıplarının önlenebileceğini kaydederek, bu konuda da madenciliğin önemli bir rol oynadığını ifade etti. “Deprem öldürmez, bina öldürür” diyen Önal, binalarda kullanılan madencilik ürünlerinin niteliğinin bina yıkımlarında önemli olduğunu ve nitelikli ürünlerle yıkımların yarıdan fazla önlenebileceğini belirtti.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİR TUZAK”
Enerji Günlüğü’nün sorduğu soru üzerine iklim değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Önal, iklim değişikliğinin gelişmiş ülkelerin bizim gibi ülkeler için hazırladıkları bir tuzak olduğunu söyledi. “Günah keçisi de kömür seçildi” diyen Önal, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşmasını imzaladığını ama son olarak eklenen ve ekonomik gelişmenin gözetileceğini vurgulayan madde sayesinde biraz rahat edeceğini ifade etti. Önal ayrıca bireysel düşüncesine göre 10 yıl sonra Paris Anlaşması'nın da kalmayacağını iddia etti.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/İstanbul
