Elektrik Üretim Anonim Şirketi geçtiğimiz hafta doğalgazla çalışan ve her biri 25 MW’lik yedi adet mobil elektrik santralini portföyüne kattı. Santraller, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de katıldığı bir törenle hizmete girdi.
İstanbul Avcılar’daki Ambarlı Termik Santrali tesislerinin arazisinde yapılan törende EÜAŞ Genel Müdürü İzzet Alagöz, oldukça heyecanlı konuşmasında, santrallerin yüzde 40 oranında yerli ekipman katkısıyla hayata geçirildiğinin altını çizdi.
Yerli katkı oranını yüzde 60-70’in üzerine çıkarmak mümkün mü? Neden olmasın? Tabii çok ama aynı zamanda kesinlikle kesintisiz çalışmak şart. Bu yüzden de buradaki yetişmiş insan kaynağının iyi korunması ve değerlendirilmesi, liyakate önem verilmesi şart.
Bu santrallerin devreye alınması, özellikle de kamu eliyle kurulması oldukça anlamlı.
Çünkü devlet elektrikte yıllardır yeni bir üretim yatırımına imza atmıyor. Hatta elindeki santralleri özel sektöre devretmeyi sürdürüyor. İyi de, yedi ayrı parçadan oluşsa da, toplam 175 MW gibi ciddi bir kurulu gücü neden devlet kendi eliyle kurdu?
Türkiye’nin elektrik şebekesiyle ilgili eksiklikleri var. Bu eksiklikler, sistem kullanım bedeli adı altında, elektrik tedarik maliyetini arttırıyor. Nedeni de elektriğin bolca üretildiği noktalardan, çokça talep edildiği tüketim noktalarına taşınmasının önünde şebeke kısıtları bulunması.
İşte yedi adet mobil santralin kurulup, emre amade hale getirilmesinin arkasında bu sıkıntıları aşma çabası yatıyor. Söz konusu 7 santral, elektriğin çok tüketildiği ya da mevsimsel dalgalanmalara konu olduğu bölgelerdeki 7 farklı noktadan şebekeye bağlanabilecek.
Turizm sezonunda Antalya’dan şebekeye elektrik verecek. Sanayinin tam kapasite çalıştığı ama Trakya’ya Anadolu yakasından elektrik aktarımının yetersiz kalabildiği durumlarda Marmara’nın kuzey kıyılarından sisteme destek sunabilecek. Ya da aşırı sıcakların yol açtığı talep artışı karşılayabilmek için Adana-Çukurova yakınlarında acil durum yedeği olarak hizmete girebilecek.
Her ne kadar doğalgaz görece pahalı bir kaynak olsa da bu santraller, elektriğin taşınmasıyla ilgili kısıtların yol açtığı ilave sistem kullanım maliyetlerini bertaraf ederek, totalde maliyeti artıran değil, düşüren bir rol üstlenecekler.
Bu projenin kararını alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı, projeyi hayata geçirip santralleri devreye alan Elektrik Üretim AŞ yönetici ve çalışanlarını tebrik etmek lazım.
Ama tabii Türkiye’nin şebeke yetersizliği sorununa kalıcı çözüm değil bu santraller, bunu da belirtmeden geçmeyelim.