Enerji Günlüğü – Maden Mühendisleri Odası, Ermenek maden kazasının en önemli nedeninin MİGEM’in ruhsat verirken havza madenciliğini göz önünde bulundurmaması olduğunu söyledi.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Karaman’da yaşanan maden faciası ile ilgili bir basın açıklaması yaparak, Ermenek‘te meydana gelen kazanın en önemli nedeninin havza madenciliği yapılmamasının bir sonucu olduğunu ve MİGEM’in ruhsat verirken havza madenciliğini göz önünde bulundurmaması olduğunu söyledi.
Kazanın meydana geldiği sahada, 3 ayrı firma tarafından aynı anda rodövans yöntemi ile üretim yapılmakta olduğuna dikkat çeken MMO, havza madenciliği yapılmadığı için, ocaklarda yapılan üretimle mücavir alanlarda daha önceki yıllarda yapılan imalatların birbirini nasıl etkileyebileceği bilinmeden planlama ve üretim gerçekleştirildiğini belirtti.
Açıklamada, “Ermenek‘te meydana gelen kaza da havza madenciliği yapılmamasının bir sonucudur. Havza madenciliği, bir havzada bulunan madenlerin, bütüncül bakış açısı ile planlanması ve üretilmesi anlamına gelmektedir.Aynı havzada farklı firmaların, değişik ya da aynı zamanda yaptıkları planlama ve üretimi birbirlerinden bağımsız, habersiz, birbirlerini olumsuz etkileyebilecek şekilde yerine getirilmesi politikası sürdükçe Soma‘da, Elbistan‘da ve son olarak Ermenek‘te yaşanan facialar gelecekte de yaşanabilecektir” ifadeleri kullanıldı.
Madencilik faaliyetlerine ilişkin tüm bilgilerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB)/Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nde (MİGEM) toplandığını ve tüm izinlerin MİGEM tarafından verildiğine değinilen açıklamada, “MİGEM ruhsat verirken havza madenciliğini göz önünde bulundurmamakta, bu da planlama ve işletmede parçalı durum doğurmaktadır. Bunun sonucunda aynı sahadaki işletmelerden kaynaklanacak gaz ve su baskınları gibi tehlikeler bilinememekte, önlem alamamaktadır. Bu kazanın en önemli nedenini bu durum oluşturmaktadır. Sektörde uygulanan rodövans ve taşeronlaştırma uygulamaları da parçalı üretim mantığı ile yürütüldüğü için kazanın başka bir diğer önemli nedenidir. Dolayısı ile kazanın ve kaybedilen canların en büyük sorumluluğu MİGEM‘e aittir” denildi.
2014’TE 400 MADEN ÖLÜMÜ
MMO kayıtlarına göre, 2008 yılında 43 maden çalışanı iş kazası sonucu yaşamını yitirmişken, 2009 yılında bu sayının 92‘ye, 2010 yılında 105’e, 2011 yılında 77’ye, 2012 yılında 61’e çıktığı bilgisi verilerek, 2014 yılında maden sektöründe iş kazaları sonucu 400 civarında insanın hayatını kaybettiği belirtildi.
Madencilik sektörü de dahil, işçi sağlığı iş güvenliğine ilişkin kararların tek başına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından alındığı belirtilen açıklamada, üniversiteler, sendikalar, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin(TTB, TMMOB) görüşlerinin alınmadığı ve iletilen görüşlerin de dikkate alınmadığı ifade edildi. “Tüm kuralları tek başına belirleyen, uygulamasını izleyen ÇSGB yıllardır artan iş kazalarının ve can kayıplarının diğer sorumlusudur.” ifadesi kullanıldı.
GÖRÜŞ VE ÖNERİLER
Açıklamada görüş ve öneriler şöyle sıralandı:
• Rodövans ve taşeronlaşma uygulamaları acilen iptal edilmelidir.
• Madenlerimiz; kamu yararı öncelikli olarak, mühendislik bilim ve tekniğine, ölçek ekonomisine ve havza madenciliğine uygun olarak planlanmalı ve işletilmelidir.
• Ucuz işgücüne dayalı ve örgütlenmeyi engelleyen çalışma anlayışı terk edilmelidir.
• İSG‘ye ilişkin kararların alınmasında, üniversiteler, sendikalar, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının(TTB, TMMOB) görüşlerini alınmalı, ulusal düzeyde karar alma mekanizmasında çoğunluğu emek örgütlerinin oluşturduğu bir yapı oluşturulmalıdır.
• Bundan önce olduğu gibi "gerekenler yapılacaktır" gerekçesinin arkasına sığınılmadan gerçek sorumlular belirlenmeli, maden mühendisleri, teknik nezaretçi ve diğer çalışanlar günah keçisi olarak seçilmemelidir.