Geçtiğimiz hafta, 10, 15 ve 20’şer megavat (MW) gücünde mini güneş enerji santralleri (Mini GES) kurmak isteyenlere yönelik ihaleler tamamlandı. 36 ilde 74 saha için toplam 1000 MW’lik kurulu güce sahip santraller için bağlantı hakkı yarışmalarında ihaleler, kilovatsaat (kWh) başına en düşük elektrik fiyatını teklif edenlere kaldı.
Sektörde Mini YEKA GES-3 olarak ihalelerde 1 kWh elektrik için önerilen en düşük fiyat 18.2 kuruş ile Osmaniye-2 Bölgesi’ndeki 15 MW’lik santral için teklif edildi. En yüksek fiyat teklifi ise 32 kuruş ile 10 MW’lik Hakkari-2 bölgesindeki proje için verildi. İhalelerde verilen tekliflerin aritmetik ortalaması 21.77 kuruş olarak belirlendi. Fiyatın yanı sıra tesislerin kurulu güçlerinin de dikkate alınmasıyla 1000 MW’lik projeler için hesaplanan ağırlıklı ortalama elektrik satış fiyatı ise 21.52 kuruş.
Peki bu ihalelerde oluşan fiyatlar bize ne söylüyor?
Şu anda piyasadaki 37 kuruşluk (4.3 cent) yakın elektrik fiyatlarını düşününce, ihalede oluşan fiyatlar çok düşük gelebilir. Ancak sektördeki aktörlerle konuşunca fiyatları çok şaşırtıcı bulanların sayısı epey az. Yine de tek tük de olsa “Bu iş bu kadar düşük fiyata yapılmaz, teminatını yakıp projeden vazgeçenler çıkabilir” diyenler yok değil.
Şahsen ben de fiyatlar düşük görünse de bu projelerin ağırlıklı bölümünün hayata geçirileceğini düşünüyorum. Peki neden?
Birincisi, bu ihalelere katılanlar ciddi teminatlar yatırdılar ve mecbur kalmadıkça bunu yakmak isteyeceklerini sanmam.
İkincisi kurulacak bu santrallerin elektriğine ödenecek tutar, enflasyona endeksli şekilde zamanla artacak. Son iki yıldır çok hızlı yükseldiği için doların ciddi bir kriz çıkmadığı takdirde yakın beride şaşırtıcı şekilde yükselmesi düşük ihtimal. Yani bu santrallerin kWh başına elektrik satış fiyatı enflasyondan korunduğu gibi döviz karşısında da kayıp yapamayacak denilebilir.
Ayrıca, ihalelerde ipi göğüsleyenler arasında Eksim Yatırım Holding, Aksa Enerji, Kalyon Enerji gibi sektördeki devlerin de bulunması önemli bir işaret. Ayrıca kalanların arasında, geniş kamuoyunda çok tanınmamakla birlikte, sektördekilerin çok iyi bildiği başka ciddi oyuncular da var. Tüm bu oyuncuların yaş tahtaya basmayacaklarını söylemekte bir sakınca yok.
Son ihalelerde ilk çıkan fiyatları gördükten sonra isteklilerin duraksamak yerine inatla fiyat kırmayı sürdürmesi de bir başka işaret.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, ihalelerden sonraki değerlendirmelerinde, bu yıl içinde yeni yarışmaların açılacağına dair açıklamaları da iyimser olmak gerektiğine dair bir başka ipucu sayılabilir.
Bu arada unutmayalım, solar teknolojilerinin gelişmesiyle, güneşten elektrik üretmenin maliyeti 10 yıl öncesinin 10’da biri seviyesine düştü diyebiliriz. Ve bu gerileme devam ediyor. Zira sadece daha yüksek verimli paneller değil söz konusu olan, diğer ekipmanlardaki gelişmeler de verimliliği ciddi şekilde yükseltiyor.
Yani güneşte gelecek var!