1. YAZARLAR

  2. Birol OĞUZ

  3. Irak ve Türkiye arasında Kerkük-Ceyhan muamması
Birol OĞUZ

Birol OĞUZ

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Irak ve Türkiye arasında Kerkük-Ceyhan muamması

Bir iki haftadır, tam olarak 23 Mart 2023 tarihinden beri, Irak ile Türkiye arasında bir tazminat muamması dolaşıyor ortalıkta. 

Konu, Kerkük-Ceyhan Ham Petrol Boru hattı üzerinden Irak hükümetinin izni dışında, Irak topraklarından ham petrol sevkiyatı ve satışı yapılmış/yapılıyor olması.

Irak hükümeti, 2014 yılından beri, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY), kendi izinleri olmadan Türkiye üzerinden petrol sevkiyat ve satışı yaptığını belirtiyor. Bağdat yönetimi, Türkiye’nin de, 1973 tarihli sözleşmeye aykırı olarak bu sevkiyat ve satışa göz yumduğunu öne sürüyor. IKBY ile ilgili olarak ne girişimde bulundukları ise bizim ve yazımızın konusu değil, kendi iç meseleleri.

Bağdat hükümeti, konunun Türkiye kısmı ile ilgili olarak 2014 yılında Uluslararası Ticaret Odası’nın Tahkim Kurulu’na başvuruyor. Ve kurul 23 Mart tarihinde ilk kararını vererek tazminata hükmediyor.

İşte yazının başında sözünü ettiğimiz muammamız da tam burada başlıyor. Tazminat ne için ödenecek ve kim ödeyecek?

Irak tarafı diyor ki; tahkim bizi haklı buldu, Türkiye bize 2014-2018 yılları için 1.5 milyar ABD doları tazminat ödeyecek. Irak’ın asıl talebinin 30 milyar ABD dolarının üzerinde bir tutar olduğu belirtiliyor. Bu arada Tahkim, 2018 yılı sonrası petrol trafiği konusundaki kararını ise daha sonra verecek. Petrol sevkiyatı da derhal durdurulacak. Uluslararası medyada ağırlıklı olarak konu bu şekilde yer buluyor.

Türkiye tarafında ise önce 3-5 gün süren bir sessizlik yaşandı. Daha sonra “Davanın gelinen bu aşamasında hakem heyeti, Irak’ın beş talebinden dördünü reddetmiştir. Ülkemizin taleplerinin ise büyük çoğunluğunu kabul ederek Irak’ın bu ihlaller sebebiyle Türkiye’ye tazminat ödemesine hükmetmiştir” yönünde bir açıklama geliyor ve kafalarımız karışmaya başlıyor.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, kararın ilk sonucu derhal uygulamaya sokuluyor ve Türkiye hükümeti tarafından boru hattından petrol yükleme işleri hemen durduruluyor. Yani anlıyoruz ki, yaklaşık 10 yıldır, IKBY ile işbirliği yaparak, Irak’la olan sözleşmeye aykırı bir işlemde bulunuyor, Irak hükümeti ile mevcut sözleşmeyi ihlal ediyormuşuz.

Boru hattından günlük 75 bin varil Irak petrolü, 350 bin varil civarı ise IKBY petrolü sevk edildiği ve bunun durdurulması ile petrol fiyatlarında ufak bir artışın yaşandığı belirtiliyor.

Gördüğünüz gibi her kafadan bir ses misali ortalıkta farklı görüşler dolaşıyor. Buraya kadar durumu özetlemeye çalıştım ve şimdi kendi öğrendiklerimi ve anladıklarımı paylaşmaya geldi sıra.

Uluslararası kaynaklar, Irak’ın bu işten pek de kârlı çıkmadığını, çünkü tahkimin, taleplerinin çoğunu kabul etmediğini belirtiyor.

Irak, boru hattının kullanımı, petrolün nakliyesi, depolaması, satışı ile ilgili olarak 2022 dahil olmak üzere toplamda 60 milyar ABD doları bir tazminat talep etmişken, tahkim sadece Türkiye’nin yükleme kısmında sözleşmeyi ihlal ettiğine karar veriyor.

Bu doğrultuda tazminat miktarı 2018’e kadar, faizi ile birlikte 3.1 milyar ABD doları.

Tahkimin, Irak’ın taleplerinin çoğunu kabul etmeme gerekçesi ise şu: IKBY Irak’ın anayasal bir birimi ve petrol hattı üzerinde Irak anayasası kapsamında söz sahibi konumunda.

Tahkimin Türkiye’yi haksız bulma gerekçesi ise 1973 tarihli sözleşme üzerinde, 2010 tarihinde, Taner Yıldız’ın bakan olduğu dönemde yapılan bir değişiklik.

Bu değişiklik kapsamında, petrol boru hattı üzerinden yükleme talep etme yetkisinin sadece Irak Petrol Bakanlığı’na bağlı SOMO şirketine tanınmış olması. Dolayısıyla, tahkim IKBY’nin petrolü sevk etmesi, hattın kullanılması, Ceyhan’da depolanması vb. konularında Bağdat’ın taleplerini kabul etmiyor ama yükleme konusunda SOMO onayının olması gerektiğine karar veriyor.

Buna karşılık Türkiye’nin de farklı konularda tazminat talepleri söz konusu.

Türkiye diyor ki; 1973 tarihli sözleşme kapsamında hat üzerinden sevk edilmesi gereken minimum ham petrol miktarları var ama Irak bunlara uymadı, az sevkiyat yaptı. Ayrıca, çok uzun yıllardır, Irak tarafı boru hattından nakledilen petrol için nakliye ücreti ödemeliydi, bunları tam olarak ödemedi.

Tahkim bu konularda da Türkiye’yi haklı buluyor ve Irak’ın faizleriyle birlikte 2.6 milyar ABD doları tazminat ödemesine karar veriyor.

Sonuç olarak, benim öğrenebildiklerimden anladığım kadarıyla, Türkiye, Kerkük-Yumurtalık (Ceyhan) petrol boru hattı üzerinden yükleme işlemlerini, Irak resmi hükümeti onay verene kadar askıya almış durumda. Ve alacak/verecek düşüldükten sonra Ankara Bağdat’a 500 bin ABD doları tazminat ödeyecek gibi görünüyor. 2010 tarihli, AKP dönemindeki yapılan değişiklik olmasaydı buna da gerek olmayacaktı… sanırım…

Son olarak belirtmek lazım ki; tahkimin bu kararı 2018’e kadar olan durum için geçerli ve muhatap BOTAŞ, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti hükümeti.

2018 sonrası ne olur, araya özel şirketler mi girer, onu da göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar