Enerji Günlüğü - Yenilenebilir kaynaklara dayalı santralleriyle Türkiye elektrik üretim sektörünün önde gelen aktörleri arasında yer alan Zorlu Enerji, hibrit santral yatırımları konusunda bir ilki gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Şirket, ana ünitesini jeotermal elektrik santralinin, yardımcı üniteleri ise güneş ve rüzgâr santrallerinin oluşturacağı bütünleşik elektrik üretim tesisi projesi üzerinde çalışıyor. Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.
Gündeminizde elektrik üretimine dönük yeni yatırımlar var mı?
Zorlu Enerji olarak biz 2018’de aktif olarak yatırımlarımızı tamamladık. 2018 krizi ile beraber sektör durağanlaştı, bizim de proje stoğumuz kalmamıştı, o yüzden yatırımlarımıza ara vermiştik. 2018’den 2023’e kadar, beş senede çok önemli bir proje stoğu hazırladık. Rüzgârından, güneşine, hibritinden jeotermaline kadar yenilenebilir kaynaklara dayalı bir proje stoku oluşturduk. Şu anda finansal ortamdaki zorlukların aşılmasını bekliyoruz. Yaklaşık 1000 MW’a yakın bir yenilenebilir portföyünü hayata geçirmeye hazır durumdayız. Bunları önümüzdeki yıllarda başlatıp hızlı bir şekilde aktif hale getirmeye başlayacağız.
Lisanslanmış olanları var mı bunların?
Bunların hepsinin önlisansı var. Bazıları lisans aşamasına geldi. Bazılarının lisanslanması tamamlamış durumda. Önlisansla, lisans arasında devam eden projelerimiz yaklaşık 3’te 2’sini o projeler oluşturuyor. 3’te 1’ini şu an lisansı tamamlamış projeler.
Depolamalı elektrik üretim tesisleri konusunda neler yapıyorsunuz?
Biz orada çok aktifiz. Zorlu Enerji olarak konuya çok ilgiliyiz. Şu an 375 MW’lık depolamalı rüzgâr santrallerinin ön lisanslarını aldık. Yine depolamalı olarak yaklaşık 250 MW’lik bir güneş santrali projemiz var, onun da ön lisansını alma aşamasındayız. Önümüzdeki aylarda lisanslarını almayı hedefliyoruz.
2024’te ilk devreye alacağınız yatırım hangisi olur
Bu hibrit projeler üzerinde çok uğraşmıştık. Özellikle yenilenebilir kaynakların desteklenmesi, mevzuatın geliştirilmesi noktasında çok emek harcamıştık. O mevzuat geldi üç sene önce. Şu an o mevzuat çerçevesinde biz de Zorlu Enerji olarak yaklaşık 100 MW’lık hibrit santral yatırımı için ön lisan aldık ve yatırımına başladık.
Bunlar jeotermal santrallerin yanına ilave kaynak mı?
Bizde ağırlıklı olarak jeotermaller var. Onun dışında hidro ve rüzgâr santrallerimiz de var. Hem jeotermal hem de rüzgâr ve hidroelektrik santrallere hibrit santraller kuracağız. Ve onlarla ilgili lisanslarımız da var. Bir kısmını kurduk. Yenilenebilir ile yenilenebilir olmak üzere , tümüyle yenilenebilir kaynakların oluşturduğu bir demet gibi projelerimiz var. Bir kısmını devreye aldık. Önümüzdeki üç sene içerisinde 100 MW devralmayı düşünüyoruz.
İkiden fazla kaynaktan elektrik üreten hibrit projeniz var mı?
Şimdi bir tane lisansımız var o anlamda. Jeotermal ana ünite, yardımcı üniteler olarak güneş ve rüzgâr var. Böyle bir saha bulduk. Hem lisans çalışmasını hem ÇED çalışmasını tamamladık. Yani önümüzdeki dönemde jeotermal projenin yanında hem güneş, hem rüzgâr santrali kurmuş olacağız. Öyle bir proje de Türkiye’de ilk olacağız sanırım.
Peki bunun kurulu güç açısından büyüklüğü nedir?
Şimdi mevzuat 50 MW’a kadar birebir kurmaya imkan sağlıyor. Yani diyelim ki 50 MW’lık bir ana üniteniz, ana santraliniz var. 50 MW’a kadar yardımcı tesis kurabiliyorsunuz. Kaynak çeşidi sınırlaması yok, ister güneş olur, ister rüzgâr olur, ister güneş ve rüzgâr birlikte olur.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Zorlu Enerji olarak önümüzdeki dönemde kapasitemizi arttırma ve yeni kapasite ekleme konusundaki çabalarımız, çalışmalarımız devam ediyor.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü