HASAN YİĞİT
Geçen yazımızda konumuz ithal ürünlerde yaşanabilecek hukuki sorunlardı. Ama yatırımcıyı bekleyen tek sorun bu değil.
En büyük tehlike işletmenin ikinci yılından sonra ortaya çıkacak. Ben şimdiden iddia edebilirim, 2017’de kurulan güneş enerjisi santrallerinin yarısından fazlasında sorun yaşanacak. İleride Hasan demişti demeyin, şimdiden önleminizi alın.
Şimdi kafanızda yine o soru var. Hasan ne zaman konuya girecek? Sizi çok bekletmeyelim. Bildiğimiz gibi modül, inverter ve başka sistemlerde görebileceğimiz hatalardan daha çok işçilik hataları da olacak.
İşlerin çoğu taşeronlara verildiği için, orada da çoğunda kalifiye eleman yoktu. Bana gelen resimler ve videolarda nasıl çalışıldığını maalesef gördüm ve Türkiye’nin GES çöplüğü yolunda olduğu kanısına vardım.
Üreticilerin kurulum koşulları o kadar ağır ki, Türkiye’de kurulan çoğu santrallerde kurulum aşamasında üreticilerin ürünleri garanti kapsamı içine giriyor. En başta nakliye, çoğunda orada yazılan koşulların dışında nakliye işlemleri yapılıyor.
Şimdi gelelim ana konuya. Kuran firma hukuken iki yıl işçilik garantisi verme zorunda. Çoğu da o iki yıllık garanti süresi içinde kendileri servis dahil veriyor. Sorun burada başlıyor.
Ben bunu iddia edebilirim, iki yıl işçilik garanti süresi biter bitmez GES’lerde büyük sorunlar ortaya çıkacak. Neden mi? İki yıl süresince sistemi kuran firma servis işlemleri yaptığı için, çoğu yaşanan küçük hataları pembe gözlük ile yatırımcıya gösterecek, o kadar da önemli olmadığını söyleyecek.
Burada markalı EPC firmalarını dışarıda tutmak isterdim. Yalnız Almanya’da bu tür EPC firmaların kurduğu santrallerde ikinci yıllardan sonra yaşanan vakalardan dolayı mahkemelere gidildiğini bilmekteyim. Türkiye’de 2017 de bazı büyük EPC firmalarının da taşeronlara iş verdiklerini biliyoruz, görüyoruz.
İlk iki yılda yaşanan bu küçük vakalar zamanla büyüyecek ve ikinci yıldan sonra yaşanan küçük çatlak ve küçük leke zamanla büyüyecek ve sisteminize büyük zararlar yaşatacak.
Evet, gelelim ikinci yıl sonra ne olacağına… Yaşanan vakada siz kuran firmayı arayıp şikayet edeceksiniz, onlar suçu üreticiye atacak. Üreticiyi arayacaksınız, o da sistemi kuran şirketi suçlayacak. Kendi şartlarına uyularak kurulmadığını iddia edecek. Kuran firmanın iki yıl işçilik garanti süresi bittiği için siz yatırımcı olarak ortada kalacaksınız.
Peki ne yapacaksınız? İki yol var. Birincisi mahkemelerde yıllarcana sürünmek. Orada haklı olduğunuzu kanıtlayıp kazanabilir misiniz? Pek kolay da değil.
İkinci yol da bozulan ürünleri, parçaları yeniden almak ve üstüne soğuk su içmek. Çoğu zaman bu sizin bir yıllık kazancınızın üzerine çıkabilir.
Bunun için tavsiyem şimdiden iki yıllık işçilik garantisi bitmeden bağımsız kuruluşlardan, örneğin TSE ve bazı özel denetim şirketlerinden santralinizin a’dan z’ye kadar bir denetimini yaptırmanız.
Bir seferlik ödeyeceğiniz bu para sizin ileride bir yıllık kazancınızı kurtarır. Bu bağımsız kuruluşlar yaptıkları denetimden sonra hazırlanan rapora göre kuran firmaya ya da ekipman üreticisine üreticiye gidebilirsiniz ve düzeltme talep edebilirsiniz.
Yoksa ikinci yıldan sonra yaşanacak vakalardan dolayı mahkeme salonlarında dolaşmaktan kendi esas işinize zaman bulamayacaksınız. Sigortam var, sigorta öder derseniz, bu da başka bir sorun. Sigorta burada işçilik hatası var derse ne yapacaksınız?
Burada bir özel denetim firmasının yaşadığı durumu size aktarmak isterim. Müşterisi çin 1 MW modül üretim süresinde Modül üretim fabrikasında ürünleri onlar da denetlemişler. 1 MW’lık üretimde 500 adetten fazla modülü hatalı bulup sevkiyata verilmeden geri iade etmişler.
Bir de üç yıl önce TÜV Rheinland’ın Almanya’da yaptıkları 100 adet saha denetimlerinde her üç santralde hatalar bulduklarını da buradan hatırlatmak isterim. O zamanlar bu konuyu Enerji Günlüğünde de gündeme getirmiştik.
Bu sefer son sözüm “Güvenmek iyidir, yalnız denetim daha iyidir”
Hasan YİĞİT - Enerji Günlüğü / Antalya