Türkiye’nin bir yılda tükettiği enerji miktarı son 10 yılda yüzde 40’ın üzerinde arttı. Enerjide dışa bağımlılığımız ise aynı dönemde fazla değişmedi: Tükettiğimizin yaklaşık dörtte üçünü ithal etmekteyiz.
Enerjide dışa bağımlı ülkeler sıralamasında en yukarılarda yer alan Türkiye, ithalatının önemli bir kısmını da tek bir ülkeden, Rusya Federasyonu’ndan yapmakta. Üstelik bu ülkeye olan bağımlılık düzeyi, son dönemlerde büyük ölçüde arttı ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte enerji ithalatında Rusya ağırlığı iyice belirgin hale geldi.
Örneğin ham petrol ve petrol ürünleri ithalatımızda Rusya’nın payı, tek bir yıl dışında son 10 yıldır sürekli arttı. Bu ülkenin 2012’de yüzde 10’un altında olan payı 2019’da yüzde 35’in de üzerine çıktı. Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi sonrasındaysa -Avrupa Birliği ülkelerinin ambargo nedeniyle almadıkları- Rusya petrolü dünya piyasalarının altında fiyatlarla Türkiye’ye girdi. Böyle olunca, Rusya’dan ham petrol ithalatımız geçtiğimiz yıl aylık ortalama 450 bin ton civarındayken ve bu yılın Mart ayında sadece yaklaşık 300 bin ton düzeyinde gerçekleşmişken, Nisan ayından itibaren 1 milyon ton düzeyini aştı. Bu yılın ikinci çeyreğinde Rusya’dan ithal edilen ham petrol miktarı geçen yılın aynı dönemine göre tam 2,5 kat arttı. Geçen yıl ikinci çeyrekte Rusya’nın ham petrol ithalatımızdaki payı yüzde 16 seviyesindeyken bu yıl yüzde 36 düzeyine ulaştı.
Diğer taraftan, kömür ithalatımızda da Rusya’nın payı artmakta. Bu ülkeden ithalatımızın toplam kömür ithalatı içindeki payı 2020 yılına kadar yüzde 30-35 aralığında seyrederken son 3 yıldır yüzde 40’lar düzeyini zorlamakta. Savaşın başlamasından sonraysa Rusya’dan kömür ithalatı çok daha hızlı arttı: Savaş öncesi aylık 1 milyon tonun altında seyreden ithalat, Haziran ve Temmuz aylarında 1,5 milyon tonu aştı. Böylelikle, Rusya’nın toplam kömür ithalatı içindeki payı Haziran ayında yüzde 58 ve Temmuz ayında ise yüzde 51 olarak gerçekleşti.
Petrolde olduğu gibi kömürde de Rusya’dan ithalat artışının arkasında Avrupa Birliği’nin ambargosu ve -uluslararası piyasalara göre yüzde 20’lerin üzerinde daha ucuz olduğunu tahmin ettiğim- fiyat avantajı bulunmakta.
Doğal gaz ithalatında ise 10 yıl önce yüzde 60’lar seviyesine yaklaşan Rusya’nın payı 2019 ve 2020 yıllarında yüzde 33 seviyesine kadar çekilebilmişti. Ancak 2020 yılı sonrasında tekrar yükselişe geçen Rusya’nın doğal gazdaki ithalat payı 2021 yılında yaklaşık yüzde 45 ve 2022 yılı ilk 6 ayında ise yüzde 42 seviyesinde gerçekleşti. Son günlerde, Rus yetkililer tarafından yapılan -ve yine Avrupa ambargosundan kaynaklandığı anlaşılan- istenirse Türkiye’ye ilave doğal gaz verilebileceği yönündeki açıklamalara bakıldığında, Rusya’nın gaz ithalatındaki payının önümüzdeki dönemde daha da artacağı söylenebilir.
Tüm bu verileri alt alta koyduğumuzda; Rusya’nın toplam enerji ithalatımızdaki payının son dönemde belirgin bir artış eğilimi içerisinde olduğunu görebiliyoruz. Buna göre; Türkiye’nin toplam enerji ithalatında Rusya’nın payı sadece 8 yıl önce yüzde 20 seviyesinin altındayken geçtiğimiz yıl yüzde 30’lara yaklaştı. Bununla birlikte, içinde bulunduğumuz yıl dengelerin iyice bozulduğu anlaşılmakta. Bu yılın ilk 6 ayında yüzde 34 düzeyine kadar yükselen Rusya payının, ikinci çeyrek gerçekleşmelerine bakarsak yüzde 40 seviyesine kadar yaklaştığını görüyoruz.
Dolayısıyla, enerji ithalatımızda Rusya’nın payının son dönemde kabul edilebilir seviyelerin de üzerine çıkmakta olduğu açıktır. Ancak, bu eğilimin devam etmesi halinde ülkemiz enerji güvenliğinin büyük ölçüde riskli hale gelmekte olduğunu da söylemek gerekir.
Bugünlerde Rusya ile aramızın hiç de fena olmadığı doğrudur. Bununla birlikte, “dünyanın bin bir türlü hali olduğu” akılda tutulmalı, konjonktürel iyimserliklerin hangi zaman diliminde hangi olumsuzluklara yol açacağının belli olmayacağı unutulmamalıdır. Enerjide Rusya’ya bağımlılıkları bu derecede bile olmayan ve yakın tarihlere kadar “Rusya hiçbir zaman gazımızı kesemez” rahatlığındaki Avrupa ülkelerinin son dönemde yaşadıklarına hep birlikte şahit olmaktayız.
Sonuç olarak, Türkiye’nin enerji ihtiyacının en az üçte birini sağlayan tek bir ülkeyle öngörülemez sorunlar yaşandığında ortaya çıkan sonuçlar, hiç de arzu ettiğimiz gibi olmayabilir. Bu bakımdan, Rusya’nın enerji vanalarını kesmesinin Türkiye için ciddi sonuçlar doğuracağını akılda tutmamızda yarar var.
Ankara/Eylül 2022
Kaynaklar:
Bloomberght, Rusya'dan Türkiye'ye ilave gaz sinyali, https://www.bloomberght.com/rusya-dan-turkiye-ye-ilave-gaz-sinyali-2315092, 15.09.2022.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Petrol Piyasası Sektör Raporları.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Doğal Gaz Piyasası Sektör Raporları.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulusal Enerji Denge Tabloları.
Türkiye İstatistik Kurumu, Kömür İthalat İstatistikleri, İstatistik Veri Portalı, Dış Ticaret İstatistikleri.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Petrol ve Doğal Gaz Sektör Raporları.