1. YAZARLAR

  2. Dr. Nejat TAMZOK

  3. Enerjide ithalden alıp yerliye verme politikası
Dr. Nejat TAMZOK

Dr. Nejat TAMZOK

Yazarın Tüm Yazıları >

Enerjide ithalden alıp yerliye verme politikası

DR. NEJAT TAMZOK 

İki Bakanlar Kurulu kararı peş peşe geldi.

İlki, Ağustos’un ilk haftasında yayınlandı. Elektrik üretiminde kullanılmak üzere ithal edilen kömürün tonuna 15 dolar ek mali yükümlülük getiriyordu.

Bir hafta sonra ikinci karar çıktı. Kamunun, yerli kömür santrallerini işleten özel şirketlerden alacağı elektrik enerjisi için miktar ve fiyat garantilerini belirlemekteydi.

Birbiriyle ilişkili olan bu iki düzenlemenin de Türkiye elektrik sektöründeki dengeleri değiştirme potansiyeli bulunmakta. Bu nedenle, kararların muhtemel etkilerine yakından bakmakta yarar var.

DÜNYANIN 8. BÜYÜK İTHALATÇISI

Önce ithalata bakalım…

Kömür ithalatında, özellikle son yıllarda ciddi artışlar oldu.

2000 yılına kadar 10 milyon tonun altında seyreden ithalat, daha sonra hızla yükselişe geçti ve bugün neredeyse 35 milyon ton düzeyine kadar tırmandı. Böylelikle, Türkiye, dünyanın sekizinci büyük kömür ithalatçısı konumuna geldi.

Bu hızlı yükselişin ardındaki en önemli neden ise elektrik üretiminde ithal kömürün giderek daha fazla kullanılmasıydı. 2000 yılı öncesine kadar elektrik üretiminde kullanılmayan ithal kömürler, son yıllarda santral yatırımcısı tarafından en fazla tercih edilen santral yakıtı haline geldi. Öyle ki son iki yılda hidrolik santrallerden sonra en fazla kapasite ithal kömür santrallerinde yaratıldı.

LİSANS KUYRUĞU

Böyle olunca, elektrik üretimi amaçlı kömür ithalatı da hızla arttı. Yakın senelere kadar ithal edilen kömürün büyük kısmı ısınmada kullanılırken, bugün yarısına yakını elektrik santrallerinde tüketilmekte. Üstelik mevcut ithal kömür kurulu gücünün yaklaşık 4 katı büyüklüğünde inşaat halinde ya da lisans kuyruğunda santral projesi bulunduğu dikkate alındığında, ithalatın önümüzdeki yıllarda daha da artarak devam edeceği öngörülebilir. 

EK YÜK İTHALATI ENGELLER Mİ?

Peki, ton başına getirilen 15 dolarlık yük ithal kömürün bu yükselişini engeller mi?

Çok fazla engellemez.

Son 2-3 yılda neredeyse yüzde 30’un üzerinde ucuzlayan ithalat maliyetlerinin, ithal kömürü sadece yerli kömür değil diğer yakıtlar karşısında da son derece cazip hale getirdiği bilinmekte. Ek mali yükümlülük, söz konusu maliyetleri neredeyse yüzde 25’e varan oranlarda yukarı çekmekte. Bununla beraber, bu noktada bile ithal kömürün yerli karşısında - pek çok bakımdan - daha avantajlı olduğu söylenebilir.

Dahası, özellikle Çin ekonomisinde yaşanan yapısal değişiklikler nedeniyle ithalat maliyetlerinin daha da düşmesi ya da en azından mevcut seviyesini daha uzun süre koruması son derece muhtemeldir. Dolayısıyla, uluslararası piyasalardaki gelişmeler de dikkate alındığında, toplam kömür ithalatının sadece yarısı üzerine konulan bu ek mali yükümlülüğün ithalat eğilimi üzerinde çok fazla etkili olması beklenmemelidir.

YERLİ KÖMÜR SANTRALİNE İLGİ YOK

Gelelim yerli kömür cephesine…

İthal kömürün elektrik üretimindeki payı son yıllarda hızla artarken, yerli kömürün payı aynı hızda düştü. 2000 yılı öncesinde elektrik üretiminde yüzde 30’un üzerinde ağırlığı olan yerli kömürlerin payı, artık yüzde 15 ile ithal kömür payının da altında.

Santral yatırımcısı tarafından çok fazla tercih edilmeyen yerli kömüre dayalı kurulu güç, son 10 yılda sadece yüzde 15 oranında arttırılabildi. Söz konusu artış, aynı dönemde doğal gaz santrallerindeki kapasite artışının neredeyse onda biri ve ithal kömür santrallerindeki artışın ise dörtte biri kadar oldu.

Üstelik yerli kömür santral kapasitesinin artacağına ilişkin ufukta fazla bir gelişme de görünmüyor. Yerli kömür santrali kurma yönünde kayda değer bir talep yok. Üretim lisansı alabilmiş az sayıdaki yerli kömür santralinin çoğunda proje gerçekleşmeleri neredeyse sıfır noktasında. 

Bir taraftan yeni yatırımlar gerçekleştirilemezken, diğer taraftan bu yatırımları gerçekleştirme potansiyeline sahip sermaye de kamuya ait kömür santrallerinin sahalarla birlikte özelleştirilmelerine gitti. Üstelik gittiği yerde yeni sorunlar ortaya çıkardı. İhaleler sonrası anlaşıldı ki ihaleleri kazanan firmaların bir kısmı hesaplarını doğru yapamamış ve olması gerekenin çok üzerinde teklifler vermişlerdi. 

HESAPLARI DOĞRU YAPAMAYANLAR

Böyle olunca, zaten eskime nedeniyle oldukça yükselmiş olan işletme maliyetlerine bir de firmaların özelleştirmeler için yüklendikleri finansman maliyetleri eklendi. Piyasada oluşan elektrik fiyatları da söz konusu maliyetleri karşılamayınca, firmalar darboğaza girdi. Şikâyetlere başladılar, fiyat ve alım garantileri istediler.

Sonunda istedikleri oldu. Garantiler geldi. Buna göre; bu yılın kalan 5 ayında, kamu, kömürden elektrik üreten şirketlerden 6 milyon megavat-saat elektriği birim fiyatı 185 TL’den satın alacak. Daha sonra bu rakamlar, her yıl için yeniden belirlenecek. 

2016 yılı piyasa takas fiyatı ortalamasının 127 TL/megavat-saat olduğu dikkate alındığında, kömürlü santral işletmecilerinin, ürettikleri elektriği neredeyse yüzde 50 daha pahalı bir fiyattan kamuya satabilmeleri mümkün olacak.

ALIM GARANTİSİ YATIRIMI CAZİP KILAR MI? 

Peki, verilen bu fiyat yerli kömür yatırımlarının önünü açar mı?

Çok zor.

Çünkü bu alanda, sadece teşvik mekanizmalarıyla çözülmesi mümkün olmayacak – daha önceki yazılarımda da aktardığım –başka yapısal sorunlar bulunmakta.  Bu sorunların, sadece fiyat garantileriyle çözülebilmesi mümkün değil.

Ayrıca,  zaten son derece zorlu ve riskli bir alanda yatırım yapacak olan girişimcilerin, önlerini görmek istemeleri de son derece doğaldır. Bununla beraber, yapılan yeni düzenleme ile yatırımcının görüş alanı, sadece 2016 yılı sonuna kadar olan dönemi kapsamakta.

Son bir soru kaldı… Yapılan düzenleme zordaki firmaları ayağa kaldırır mı?

Kısmen.

Firmaların bir kısmı için söz konusu alım ve fiyat garantileri büyük bir avantaj olacaktır. Ancak, bu alana bir adım sonrasını dahi hesaplamadan giren firmaların mevcut garantilere rağmen ayağa kalkması hala son derece zor görünmekte.

Ankara/Ağustos 2016

e-Posta nejattamzok(at)yahoo nokta com

Önceki ve Sonraki Yazılar