1. YAZARLAR

  2. Dr. Nejat TAMZOK

  3. Enerjide 2021 yılına bakış ve 2022 öngörüleri
Dr. Nejat TAMZOK

Dr. Nejat TAMZOK

Yazarın Tüm Yazıları >

Enerjide 2021 yılına bakış ve 2022 öngörüleri

Covid-19 virüs salgınından 2021 yılında da kurtulamadık. Ancak, 2021 yılına asıl damgasını vuran virüs değil ekonomik kriz oldu. Büyük ölçüde salgının tetiklediği ve özellikle hammadde fiyatlarındaki yüksek artışlar şeklinde kendisini gösteren krizin enerji sektörleri üzerindeki etkilerini yıl boyunca hissettik.

Doğrusunu isterseniz, ülkemiz enerji sektörü açısından 2021 yılı, son yılların en renksiz zaman dilimi oldu. Enerjinin gündeminde en fazla yer alan manşetler, neredeyse yılın tamamında fiyat artışları ve zamlara dairdi. Bunların dışında, sektörü heyecanlandıran gelişmelerin yaşandığını söyleyebilmek ise oldukça zor.

2021 yılında ülkemiz enerji sektöründe meydana gelen bana göre en çarpıcı gelişmeleri, 2022 yılına ilişkin öngörülerimi de ekleyerek aşağıda listeledim.

1) Uluslararası piyasalardaki enerji fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı

Enerji fiyatları 2021 yılında deyim yerindeyse uçtu gitti. Brent petrolün varili yılbaşında 55 dolarlar seviyesindeyken yüzde 50’nin üzerinde bir artışla yılsonunda 85 dolar seviyesine kadar yaklaştı. Spot piyasalardaki doğal gaz fiyatlarında, 2021 yılı Eylül-Ekim aylarında yılbaşına göre astronomik artışlar söz konusu oldu. Doğal gaz fiyatları Kasım ayıyla birlikte tekrar geriledi ve yılsonunda yıllık artış oranı yüzde 50 düzeyinde gerçekleşti. Elektrik üretiminde kullanılan buhar kömürünün ton fiyatı yılın başında 70-80 dolar düzeyindeyken yaklaşık 3 kat artarak Ekim ayında 240 dolar seviyesine kadar yükseldi. Ancak, daha sonra gerileyen kömür fiyatları, yılı 160-180 dolar seviyesinde kapattı.

Enerji fiyatlarındaki artış oranlarının yurtiçine yansıması ise çok daha yüksek oranlarda oldu.

2) Yurtiçinde enerji fiyatları çıldırdı

Enerjide zam yağmurları 2021 yılı boyunca dinmedi. Bir yılda, kurşunsuz benzin ve motorine yüzde 70’in, LPG’ye yüzde 120’nin üzerinde zamlar geldi. Tüketici Fiyat Endeksi bir yılda yüzde 36 oranında artarken, elektrik fiyatları konutlarda yüzde 75-160 arasında, sanayide ise yüzde 160 oranında arttı. Doğalgaz fiyatları; konutlarda yüzde 50’ye, büyük sanayi işletmelerinde yüzde 350’ye, elektrik santrallarinde ise yüzde 300’e yakın yükseldi.

Yurtiçi enerji fiyatlarındaki bu artışlara, elbette tek başına ithal kaynakların maliyeti neden olmadı. Hammadde fiyatlarının üzerine bir de yurtiçi döviz kurlarındaki artışlar eklendi, ithal kaynağın fiyatı değil ama maliyeti o oranda artmış oldu ve Türk Lirası bazında çok daha keskin artışlar karşımıza çıktı. Salgının özellikle yaz aylarına doğru hafiflemesiyle birlikte talebin 2022 yılında büyümeye devam etmesinin beklendiği dikkate alındığında, fiyatların bir süre daha yüksek seyredeceği söylenebilir. Dolayısıyla, yurtiçi enerji fiyatları açısından sorunlar 2022 yılında da devam edecektir.

3) Enerjide ithal kaynak bağımlılığı ve ithalat faturası yeniden arttı

Daha önceki yıllarda yüzde 50’nin üzerinde olan elektrik üretiminde ithal kaynak bağımlılığı 2019 ve 2020 yıllarında yüzde 40 düzeyine kadar çekilebilmişti. Ancak 2021 yılında özellikle doğal gaz kullanımında bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 50’lere yaklaşan artışlar yaşanınca, enerjide ithal kaynağın payı da tekrar yüzde 50’ler düzeyine yaklaştı. Böyle olunca, ithalat faturamız yeniden arttı. Toplam ithalat içerisinde enerjinin payı 2019 yılında yaklaşık yüzde 20 düzeyindeyken, bu oran 2020 yılında yüzde 13 seviyesine kadar gerilemişti. Ancak, 2021 yılında tekrar yüzde 20’lere doğru yaklaştı.

Türkiye ekonomisi, enerji fiyatlarındaki olumsuz gelişmelerden ciddi şekilde etkilenmeye devam edecek, doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte enerji faturamız daha da artacaktır.

4) Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde üçüncü ünitenin temeli atıldı

Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü ünitesinin temeli Mart ayında atıldı. Toplam 4.800 megawatt kurulu gücünde dört üniteye sahip olacak santralin ilk ünitesinin 2023 yılında devreye alınması hedeflenmekte.

5) YEKDEM destekleri düşürüldü

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında, rüzgâr, güneş, jeotermal, hidroelektrik ve biyokütleye dayalı elektrik üretim santrallerine Haziran 2021 sonrasında verilecek teşvik fiyatları 2021 yılı Ocak ayında yeniden belirlendi. Buna göre; yeni destekleme fiyatları eski fiyatların büyük oranda altında kaldı. Düzenlemeyle; kilovatsaat başına döviz cinsinden verilen fiyat alım garantileri Türk Lirası’na çevrilirken, güneş santrallerine verilen destek yüzde 67, rüzgâra verilen destek ise yüzde 40 oranında geriledi.

6) Yenilenebilir yatırımlarındaki artış devam etti

Yenilenebilir enerji yatırımlarında son yıllarda yaşanan artış eğilimi, 2021 yılında da sürdü. Bir yıl boyunca eklenen 3 bin megawatt yeni kapasiteyle; rüzgâr, güneş ve jeotermal toplam kurulu gücü 2021 yılı sonunda 20 bin megawatt’ın üzerine çıkmış oldu. Böylelikle, bu üç kaynağın 5 yıl önce yüzde 10 olan elektrik kurulu gücündeki payı 2021 yılı sonunda yüzde 20’yi buldu.

Bununla birlikte, bir yandan yüksek faizler diğer taraftan destekleme mekanizmasındaki geri çekilmelerle birlikte, yenilenebilir yatırımlarında bundan sonraki gelişim hızının yavaşlaması da muhtemeldir.

7) Yerli kömür yatırımları yerinde saydı

Son 3 yıldır olduğu gibi 2021 yılında da yerli kömür tarafında kayda değer bir gelişme yaşanmadı. İthal kömüre dayalı 600 megawatt büyüklüğünde yeni kapasite devreye girerken, yerli kömür santral kapasitesi yerinde saydı. Daha önce ihale edilen Çayırhan B Santrali’nin yanısıra, Elbistan, Alpu, Dinar ya da Karapınar gibi santral amaçlı planlanan kömür sahalarından neredeyse hiç ses çıkmadı.

Finansman zorlukları ya da çevre sınırlamaları dikkate alındığında, kömür yatırımlarının daha uzun süre rafta beklemesi kaçınılmaz olacaktır. Dolayısıyla, eğer devletten ciddi alım garantileri ya da teşvikler mevcut değilse, yeni özel sektör yatırımlarının ya da kamu ihalelerinin çok fazla gündeme geleceğini zannetmiyorum.

8) Karadeniz gazına ilişkin çalışmalar sürdürüldü

Enerjide 2020 yılının uzak ara en önemli gelişmesi olan Karadeniz gazına ilişkin çalışmalara 2021 yılında da devam edildi ve önceki yıl 405 milyar metreküp olarak belirlenen rezerv 2021 yılında 540 milyar metreküp olarak revize edildi.

Enerji yönetimi, 2023 yılının ilk çeyreğinde üretime başlamayı, başlangıçta günlük 10 milyon metreküp doğalgaz üretilmesini ve bu miktarın ileride 40 milyon metreküpe ulaşmasını hedeflemekte.

9) Paris İklim Anlaşması TBMM’de onaylandı

Paris İklim Anlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oylamaya katılan 353 milletvekilinin oybirliğiyle kabul edilerek 10 Kasım 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında kabul edilen anlaşmayı henüz onaylamayan son 6 ülke arasında bulunuyordu. Anlaşmayı onaylayan ve aynı zamanda 2053 net sıfır taahhüdünü veren Türkiye’den beklenenler arasında; iddialı emisyon azaltım hedefleri belirlemesi, mevcut fosil yakıt teşviklerini sonlandırması ve kömür öncelikli olmak üzere fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkması gibi hususlar bulunmakta.

Ankara/Ocak 2022

Önceki ve Sonraki Yazılar