Enerji Günlüğü - Türkiye’de 2030 yılına kadar yapılması planlanan enerji üretim yatırımlarında en az 135 milyar dolarlık ithal ekipman kullanılacağına dikkat çekilirken, bu ekipmanın yurt içinde üretiminin teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye’nin artan elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla 2030 yılına kadar 225 milyar dolarlık enerji üretim yatırımına ihtiyacı var. Söz konusu yatırımlarda kullanılacak ekipmanlar halen büyük oranda ithalat yoluyla karşılansa da, bu durum Türkiye’deki girişimciler açısından önemli iş fırsatları da sunuyor. Bu gerçekten hareketle kurulan ve Türkiye’deki enerji ekipmanı üreticilerini bir araya getirerek, bu alandaki büyümeye katkıda bulunmak amacıyla kurulan Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA), ilk geniş kapsamlı etkinliğini, Ege Bölgesi Sanayi Odası işbirliğiyle Ekonomi, Bilim Sanayi Teknoloji ve Enerji bakanlıklarının katkılarıyla İzmir’de gerçekleştirdi.
Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Vizyonu: Yerli Ekipman Üretimi başlıklı panelin gerçekleştirilmesine Enerji Günlüğü de katkı sundu. DÜNYA Gazetesi Enerji Editörü/Yazarı ve Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Kara’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Proje Dairesi Başkanı Zafer Karayılanoğlu, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden, Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA) Başkanı Hüseyin Vatansever, İzmir Kalkınma Ajansı Planlama Koordinasyon Birimi Başkanı Murat Çelik ile sektör temsilcileri katıldı.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARLA YOLA DEVAM
EBSO Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu açılış konuşmasında, dünyanın ilginç bir sürecin içinden geçtiğini belirterek şunları söyledi:
"Siyasi ve ekonomik olarak atılan adımları şekillendiren enerjide kendi içinde bir dönüşüm yaşanıyor. Savaşların ana sebebi olan petrolün tükenmekte olduğu herkes tarafından kabul görmüş bir gerçek. Tüm senaryolar yenilenebilir enerji, kayagazı ve benzer yöntemler üzerinden gidiyor. Almanya hükümeti, 2030 yılından itibaren yeni benzinli otomobil üretimine izin verilmeyeceğini resmen ilan etti. Birçok Avrupa ülkesi de benzer bir kararın eşiğinde. Elektrikli arabalarla yola devam kararı alındı. ABD, yıllardır kaya gazında önemli bir mesafe kat etti. Dünyanın seyri yenilenebilir enerjiye doğru giderken, biz de İzmir için bir hedef belirledik ve bu yönde de önemli yol kat ettik."
İZMİR YENİLENEBİLİR ENERJİ MERKEZİ YAPMALIYIZ
İzmir'in finans sektöründe rekabete İstanbul'la aynı yerden başlayamayacağını belirten Gökçüoğlu, "Turizmde Antalya ile otomotivde Bursa ile de rekabete aynı yerden başlayamayız. Yenilenebilir enerji konusunda bugüne kadar oluşturduğumuz altyapıyla, vizyonla, yenilenebilir enerji ihtisas OSB’yle, kurduğumuz kümeyle, kooperatif çalışmalarımızla mukayeseli bir üstünlüğümüz var. İzmir’i dünyadaki tüm şehirlerle rekabet eden bir yenilenebilir enerji merkezi haline getirebilirsek, ülkemizdeki tüm diğer şehirleri de bu alanda daha ileriye taşımamız mümkün olacaktır" diye konuştu.
YENİ TEŞVİKLER SONUÇ VERİYOR
Ekonomi Bakanı Başdanışmanı Adnan Yıldırım da konuşmasında yenilenebilir enerji üretimine yönelik ekipman imalatı yatırımlarının teşvik kapsamına alındığını anlattı. Yıldırım enerji konusunu enerji kaynakları ve ekipmanlarının üretimi olarak iki boyutlu düşünmek gerektiğinin altını çizen Yıldırım şöyle devam etti:
"Gelecek yüzyıl içinde bu ekipmanların ihracatını düşünmek zorundayız. Dünyaya enerji satma hedefimiz vardı o konuda yol alıyoruz. 3. serbest bölgemiz içerisinde 16 şirket teşvik için başvurdu. 16 şirketin 13'ü yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteriyor. Yenilenebilir enerji ekipmanları denince İzmir akla geliyor. Önümüzdeki 5 ila 10 sene içinde yan sanayi üretimi de gelecektir. Ege bölgesi ve İzmir'de yenilenebilir enerji sektörünün öne çıkacağını şimdiden görmüş oluyoruz."
225-280 MİLYAR DOLAR YATIRIM İHTİYACI
"Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden ise konuşmasında 2035 yılında dünyadaki enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 63-75'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılanacağı öngörülerine dikkat çekti. Türkiye’de ekonomik büyümeye paralel olarak enerji talebinin hızla arttığına işaret eden Özden, “Bu artış 2000 yılından itibaren yılda yüzde 5 olarak seyrediyor. Artan bu enerji talebimiz büyük ölçüde ithalata dayalı birincil enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. 2021'de elektrik talebi düşük senaryoya göre bile talep 425 milyar kWh olacak” dedi.
2030’A KADAR 135 MİLYAR DOLARLIK EKİPMAN LAZIM
Türkiye’nin yıllık yaklaşık 48 milyar metreküplük doğalgaz tüketiminin yüzde 29'unun sanayide, yüzde 31'ini ise evlerde ısınma amaçlı kullandığını kaydeden Özden şunları ekledi:
“2017 yılının sonunda 47 milyar metreküp doğalgaz ithalatı olacak. Doğalgazda yüzde 98 oranında dışa bağımlıyız. Bu arz güvenliği açısından ciddi bir sorun” dedi. Türkiye’de yerli enerji ekipmanı üretiminin iş dünyası için önemli fırsatlar yarattığını da ifade eden Özden şöyle konuştu:
“Türkiye'de 2030 yılına kadar enerji sektöründe 225 ila 280 milyar dolarlık yatırım yapılmasının ön görülüyor. Bu miktarın yaklaşık yüzde 60'ının makine ve ekipman olacağını düşünürsek, 135-168 milyarlık bölümünü makine ithalatına yatırmak durumda kalacağız. Ülkemizde sanayicilerimiz var ama makineleri ithal edeceğiz. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için üretim yapacak sanayiciye teşvik verilmesi hayati önem taşıyor."
PAYDAŞLAR ORTAK HAREKET ETMELİ
ENSİA Başkanı Hüseyin Vatansever ise Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2012-2014 yılları arasında teşvik verilen enerji santrali yatırımlarında kullanılan ekipmanın yüzde 71’inin dışarıdan ithal edildiğine dikkat çekti. “Doğru teşvikler kurgulanmalı” diyen Vatansever şu görüşleri dile getirdi:
“Destek mekanizmaları iyi düşünülüp, ilgili tüm tarafların görüşleri alınarak yapılandırılmalı. Aksi takdirde sunulan teşviğin sağladığı sonuçlar, amaçlanan hedeften çok uzak bir noktada gerçekleşir. Örneğin; yerli linyit kömürü kullanan termik santralleri desteklemek üzere 2012 yılında hazırlanan teşviğin yarattığı sonuç, ithal linyit kömüründe patlamaya yol açmıştır. İzmir başta olmak üzere Ege bölgesi, üretim ve sanayi odaklı politikaları üretmek ve onları hayata geçirmek için doğru vizyona ve yeterli cesarete sahiptir. Yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren tüm kişi ve kuruluşlarımızı derneğimize güç vermeye, ortak projelerin birer paydaşı olarak ülkemizin gelecek inşasına katkı koymaya, çocuklarımıza daha yaşanabilir Türkiye bırakmak için var gücümüzle çalışmaya davet ediyoruz.”
KÜME ÇALIŞMALARI İÇİN İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kümelenme Destek Programı Yöneticisi Tolga Arıcan, işbirliği yaparak rekabet etmek için kümelenmenin en uygun model olduğunu belirtti ve yenilenebilir enerji kümelenme çalışmaları kapsamında kullanılabilecek destek mekanizmaları hakkında bilgi verdi. İzmir Kalkınma Ajansı Planlama Koordinasyon Birimi Başkanı Murat Çelik, “İzmir Bölge Kalkınma Planı kapsamında İzmir’de yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak ve temiz teknolojilerin geliştirilmesine yer verildi. Bu kapsamda Yenilebilir Enerji ve Enerji Verimliliği’ni kapsayan bir kümenin kurulmasını oldukça önemsiyoruz, işbirliği yapmaya hazırız” diye konuştu.
YERLİ ÜRETİM MÜMKÜN
Northel Elektromekanik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ENSİA Kurucu Başkan Yardımcısı Cem Yalçın, Türkiye’de yerli rüzgar türbini üretimi yapıldığını, yerli üretim için akademik ve teknolojik altyapımızın uluslararası alanda rekabet edecek kadar müsait olduğunu vurguladı. Yalçın ayrıca yerli üretim için sertifikasyon konusunun önemine dikkat çekti.
RÜZGAR VE FOTOVOLTAİKTE BÜYÜME
AERO Endüstri Genel Müdürü Alper Kalaycı ise 2015 yılında enerji ihtiyacının yüzde 25’inin rüzgar ve fotovoltaik santrallerinden karşılandığını katılımcılarla paylaştı. Son 15 yıl içinde Avrupa ülkelerinin devreye alınmış santral verilerine bakıldığında rüzgar ve fotovoltaik yatırımlarının 232 bin 880 MW arttığını söyleyen Kalaycı, nükleer, kömür ve fueloil santrallerinde 83 bin 968 MW’lık azalma görüldüğünü bildirdi.
İNVERTÖRDE YERLİ ŞARTI SEKTÖRE FAYDALI
ZENİT Enerji CEO’su, GÜNDER Yönetim Kurulu Üyesi Can Sözen ise dünyanın en büyük ikinci güneş enerjisi tesisinin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) kapsamında 1000 MW kapasite ile Karapınar’da kurulacağını hatırlatırken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından invertör ve diğer ekipmanların Türkiye’de üretilmesi şartı konulmasının sektör için hayırlı olacağını vurguladı.