Enerji Günlüğü - EnBW ve Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü KIT, Almanya’da jeotermal akışkandan yılda 20 bin elektrikli araç bataryasına yetecek miktarda  lityum üretmeyi hedefliyor. 

Jeotermal kaynakların içinde altın, gümüş, magnezyum ve lityum başta olmak üzere çok sayıda maden ve mineral de yer alıyor. Elektrikli araçların hızlı bir şekilde yaygınlaşması bu minerallerin ayrıştırılması çalışmalarını gündeme getirdi. Bunlardan biri de Almanya’da. Alman enerji şirketi EnBW ve Almanya'nın en büyük ve en prestijli araştırma ve eğitim kurumlarından biri olan Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü - KIT, Almanya'da Baden-Württemberg eyaletinde yer alan Bruchsal kentinde jeotermal akışkandan lityum çıkarmayı amaçlıyorlar. EnBW, yalnızca Yukarı Ren Bölgesi'ndeki jeotermal sistemlerden yılda 200 bin elektrikli araba bataryasına yetecek kadar lityumun elde edilebileceğine inanıyor.

PROJE BİR YIL GÖZLEMLENECEK

EnBW ve Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü KIT, üretim için Baden-Württemberg'de ve Almanya'nın Yukarı Ren bölgesinde ilk jeotermal enerji santrali olan 0,5 MW (550 kW) kurulu güce sahip Kalina çevrimli santralde bir prototipi yıl sonunda Bruchsal sahasında faaliyete geçirecek. Prototipin bir yıldan fazla çalışması ve laboratuvarda başarıyla test edilenlerin pratikte de işe yarayıp yaramadığının kontrol edilmesi gerekiyor. 

Proje için ilk kuyu 1983 yılında açılmıştı. İkinci kuyu ise yeniden enjeksiyon için 1984/ 85'te açıldı.

PROJE ÖNEMLİ AVANTAJLAR SUNUYOR

Güney Amerika tuz göllerinden ve Avustralya sert kayalarından elde edilen geleneksel lityum üretim yöntemleriyle karşılaştırıldığında, proje belirleyici avantajlar sunuyor. Mevcut altyapı, her yıl iki milyar litreye kadar termal suyun aktığı jeotermal sistemler tarafından kullanılıyor. Klasik madenciliğin aksine, neredeyse hiç aşırı yük yoktur ve arazi kullanımı minimum düzeyde. Termal su, kullanımdan sonra yer altına geri basıldığı için zararlı bir madde açığa çıkmıyor ve jeotermal elektrik ve ısı üretimi kesintiye uğramıyor. Lityum, jeotermal sistemin termal su döngüsünde saatler içinde sürekli olarak çıkarılabilirken, Güney Amerika tuz göllerinde zenginleştirme birkaç ay sürer ve büyük ölçüde hava durumuna bağlıdır.

Ayrıca proses, lazer ve vakum teknolojisinde gerekli olan rubidyum veya sezyum gibi diğer nadir elementleri termal sudan çıkarma imkanı da sunuyor.