2019’un bu son yazısında öncelikle herkese mutlu yıllar diler, 2020 yılının sektör açısından enerjik ve sinerjik bir yıl olmasını temenni ederim.
2019 yılı, elektrik üretimindeki yatırımlar açısından durağan bir yıl oldu, diyebiliriz. Bunun başlıca sebepleri:
Elektrik arzının fazlalığı, ekonomide durağan bir yıl geçirmemiz ve talebin azalması, son kullanıcı elektrik fiyatlarındaki artış ve son kullanıcıların tasarrufa yönelmesi temel etkenler oldu. Saydığımız bu sebeplere ilave olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, arz fazlası nedeniyle, yatırımların önünü açmak için özel bir gayrete de girmedi.
Peki, yatırımcıların yatırım iştahını ve hevesini başka hangi faktörler etkiledi?
Bilindiği üzere, enerji yatırım tutarının neredeyse yüzde 85’i yabancı kaynaklı. Döviz kurundaki önemli artış ve bankaların faiz oranlarını oldukça yukarılara çekmesi yatırımcıyı çok ciddi biçimde ürküttü.
Diğer taraftan yenilenebilir enerjide YEKDEM mekanizmasının 2020’de bitecek olması; sürenin uzayıp uzamayacağının bilinmemesi veya bazı değişikliklerin yapılıp yapılmayacağı ya da yeni bir mekanizmanın açıklanıp açıklanmayacağı hep belirsizliğini korudu. Ne yazık ki hâlâ bu konuda kimse bir şey bilmiyor.
Bir diğer önemli konu da kamu kurum ve kuruluşlarından alınan izinler...
Elektrik enerjisi üreten santralların inşasındaki ana sorunların başında orman izinleri geliyor. Her ne kadar yılın son çeyreğinde bir miktar düzelme olduysa da halen bekleyen pek çok dosya var. Ayrıca izin bedellerin yüksekliği de yatırımcıyı korkutan bir başka etken.
Kömür, rüzgâr ve jeotermal yatırımlarında “zeytinlikler” konusu yatırımcıyı en çok rahatsız eden konuların başında yer aldı. Hidroelektrik yatırımlarında ise havza planlaması ve katkı payı çözüm bekleyen diğer konular oldu.
Yatırımcı tarafından yapılan şalt sahaları ile ENH devirleri ile bedellerinin geç ödenmesi, bir başka yatırımcı sorunu olmaya devam ediyor. Rüzgâr santralı yatırımcılarını en çok mağdur eden ve çözüm bekleyen sorun ise yapı ruhsatlarında yaşanan sıkıntılar ile kapasite artış problemleri ve katkı paylarının tekrar düzenlenmesi. Jeotermal santrallarda ise imar sorunları, en temel sorunların başında geliyor. Güneş yatırımları açısından bakıldığında da yeni kapasite açıklanmaması en temel sorun. Ortak problem ise kamulaştırmada yaşanan sorunlar ile yatırım teşviklerinin yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacı olarak gözüküyor.
Peki 2020 yılında elektrik üretimine yatırım yapacakları neler bekliyor?
Sektörün en önemli beklentisi, yukarıda açıkladığımız problemlere ilişkin çözümlerin bulunması. Ayrıca yeni YEKDEM mekanizmasının bir an önce açıklanması, sektörün önündeki tıkanmayı açacaktır. Yeni mekanizmadan beklentilere gelince, teknoloji ve kaynak bazlı fiyatların yeniden güncellenmesi, alım garantilerinin devam etmesi en ön sırada yer alıyor. Yerli kaynakların sonuna kadar kullanılması ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi ile EPDK’nın 2020 başında Hibrit Santrallar ve İç İhtiyaç Yönetmeliği’ni yayınlaması en önemli temennilerimiz diyebiliriz.
Yeni yılda görüşmek üzere...