Enerji Günlüğü - Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, teknolojinin artık enerji sektöründe daha başat bir rolde olması gerektiğini ve bunun için güçlü bir dijital altyapıya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
7. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG İstanbul 2019) açılışına video konferans yoluyla bağlanan Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, nesnelerin interneti, ev otomasyonları, verimlilik ve izleme sistemlerinde güçlü bir dijital altyapıya ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Bu yöndeki değişim ve dönüşüm için teknolojinin artık enerji sektöründe daha başat bir rolde olması gerekiyor. Ülkemiz adına, yapay zekânın, robotik teknolojilerin gelişimini yakından takip etmenin ötesinde bu trende ayak uydurmamız çok önemli” ifadesini kullandı.
YAPAY ZEKA TEKNOLOJİLERİNİN ÖNEMİ ARTIYOR
Ar-Ge ve İnovasyon kavramlarının bugün dünyanın yönünü belirleyen çok önemli bir kavramlar olduğunu belirten Dönmez, “Bugün göz tarama teknolojisi ile yapılan bankacılık işlemlerinden, hastalıkların teşhisinde akıllı telefonların kullanılmasına, sürücüsüz taşıtlardan akıllı evlere kadar günlük hayatımızın neredeyse her alanında yapay zekâyı görmek mümkün.
Enerji sektörü özelinde baktığımızda, özellikle şebeke sistemlerinde yapay zekânın kullanılması yönündeki çalışmalar ilerleyen dönemde sektördeki dönüşüme dair ipuçları taşımaktadır. Arz güvenliğinin temin edilmesinde, enerji verimliliği ve tasarrufu noktasında yapay zekâ teknolojileri önemini ve etkisini giderek artırıyor” dedi.
AR-GE VE İNOVASYON ARTI BİR MALİYET OLARAK GÖRÜLMEMELİ
Ar-Ge yatırımını, inovasyonu artı bir maliyet olarak değerlendirmekten ziyade her alanda, her sektörde piyasa şartlarını geliştirecek birer enstrüman olarak görmek gerektiğini belirten Dönmez, “ Hedeflediğimiz dönüşümü, bu anlayışı sermaye kültürünün bir parçası haline getirdiğimiz ölçüde başarabiliriz. Bizler de Bakanlık olarak bu süreci orta ve uzun vadeli olarak değerlendiriyoruz. “Yerli teknoloji, yüksek katma değer” anlayışıyla gerek enerji altyapımızı daha modern sistemlerle rehabilite ederken, yenilebilir enerji, nükleer, enerji verimliliği gibi alanlarda da Türkiye’nin teknoloji üretim merkezi olmasını sağlayacak adımları birer birer atıyoruz. Enerji teknolojileri gelecekteki en güçlü argümanımız olacak. Çünkü yeniliğe, gelişime, değişime açık bir nüfusumuz var. Gençlerimizde ve girişimcilerimizde bu konuda yüksek bir motivasyon var” ifadesini kullandı.
AKILLI ŞEBEKELER ENERJİ ALTYAPILARINDA VAZGEÇİLMEZ ROLE SAHİP OLACAK
Enerji sistemlerinde doğal afetler ve terör saldırıları karşısında güçlü bir altyapı için akıllı şebekelerin de önümüzdeki dönemde enerji altyapılarında vazgeçilmez role sahip olacağını kaydeden Dönmez, “Biz bir yandan şebeke altyapımızı rehabilite ederken bir yandan da yeni trendleri, yaklaşımları yakından takip etmek suretiyle çağın standartlarında bir enerji altyapısı meydana getirmenin gayreti içerisindeyiz. Akıllı şebekeler bu anlamda bizler için ayrı bir önem taşıyor. Özellikle ürün-hizmet kalitesinin artırılmasında dijital hizmetler tüketicilerin memnuniyet düzeyini de artırıyor” ifadesini kullandı.
AKILLI ŞEBEKELER İLE DAHA AKILLI YATIRIMLAR YAPABİLİYORUZ
Dönmez, akıllı şebekelerin büyük bir data sunarak enerji tüketimlerinde yeni trendleri tespit etmeyi, mevcut eksiklikleri gidermeyi ya da ihtiyaç duyulan yeni yatırımları akıllı ve efektif bir şekilde yapmayı sağladığını vurguladı. Dönmez, “Örneğin akıllı şebekeler sayesinde elektrik tüketim değerlerini, ani dalgalanmaları en önemlisi de tüketim alışkanlıklarını kolayca öğrenebiliyoruz. Bu durum bizlere yatırım yapılacak alanlarda önceliklendirme yapmamıza ya da mevcut yatırımları nasıl rehabilite etmemiz gerektiğine dair önemli doneler sağlıyor. Akıllı şebekeler böylece sistemi bir bütün olarak ve an be an izlemimizde büyük ve önemli kolaylıklar sağlıyor. Bu durumun bizler için en önemli kazancı ise hiç kuşkusuz teknik ve finansal öngörülebilirlik sağlamasıdır. Çünkü ölçemediğimiz enerjiyi üretmemiz, iletmemiz, dağıtmamız bir başka deyişle yönetmemiz mümkün değildir. İhtiyaç kadar tüketim anlayışının yaygınlaşmasında mevcut değerlerimizi önümüze koyup detaylı analizini yapmamız gerekiyor. Bunun için de akıllı şebekeler bizlerin ihtiyaç duyduğu hayati bilginin sağlanmasından büyük bir role sahip. Çünkü enerji kaynakları sonsuz değil. Önemli olan kıt kaynakları maksimum verimlilikte kullanabilecek gerekli altyapıya ve kültürel alışkanlıklara sahip olmaktır. Bu anlamda sürdürülebilir bir enerji geleceği için akıllı şehirlerin her geçen gün daha fazla yaygınlaşmasına ihtiyacımız var” dedi.
Sabiha KÖTEK – Enerji Günlüğü/İstanbul