Sosyal paylaşım ağı LinkedIn`de yaptığım paylaşımın altına yorum yazan bir üye, Solarex 2015`e dair bir değerlendirmesini yapıyor. Yorum çok açık: Panayır felsefesine doğru gidiş var.

Peki bu yoruma yol açan benim paylaşımım neydi? Solarex Fuarı`ndaki bir standın fotoğrafını"Lisanssız GES Proje Borsası`nın yeni adı SolarEx" notuyla paylaşmıştı.

Bir fuar katılımcısının standını gösteren fotoğrafta yer alan afişin üzerinde "1 MW LİSANSSIZ GÜNEŞ ENERJİSİ PROJELERİNİZİ SATIN ALIYORUZ" yazıyordu. Bu ve buna benzer yazıların yer aldığı başka standlar da gördük.

Ayrıca açık açık ilan edenlerin dışında da bu konu pek çok yerde gündemdeydi. Kendi gözlerimle gördüm, kulaklarımla da duydum, bazı EPC firmaları ile kimi yabancı şirketlerin stantlarında çağrı mektubu pazarlıkları yapılıyordu.

Hatta ve hatta, yurt dışından gelen ve kendilerini yabancı bir fon veya finans gurubun danışmanı olarak tanıtan "çantacı"ların Meeting Point`leri 9 ve 10`uncu salonların ortasındaki kafeterya idi. Ve bu Meeting Point`lerde de ana sohbet konusu aynıydı: Çağrı mektubu alım-satım pazarlıkları...

Değerli okuyucular, iş bunlarla da bitmiyor. Fuar kapsamında düzenlenen panel, seminer ve benzeri oturumlarda da açık açık Lisanssız GES Çağrı Mektubu Satış ve Şirket Devir konuları konuşuldu.

Benim mantığım, Solarex`in hedefinin çantacıları teşvik etmek değil, yatırımcıları ve ziyaretçileri doğru tarafa çekmek ve bilgi vermek olmasını gerektiriyor. Tabii buna ben karar veremem, Fuar`ın organizatörü değilim.

Fuara katılan çoğu üretici firmalar, Türkiye`de 2015 yılında 200-250 MWp kurulu güç beklediklerini belirttiler. GÜNDER Başkan Yardımcısı Osman Özberk ile sohbet ederken söylediği bir cümle kafamda kaldı: 2015 yılında bu pazarın büyüklüğü 200 milyon dolara ulaşacak...

Ben o zaman okuyuculara soruyorum, 1000 MW üzerinde Lisanssız Çağrı Mektubu mevcut değil mi? 200 Milyon dolarlık pazar demek, 200 MW civarın da bir proje anlamına geliyor. O zaman projelerin kalan kısmı nerede?

Bana göre bu sorunun cevabı şu: Söz konusu 800 MW`lik proje stoku, Solarex Fuarı koridorlarında ve stantlarında görücüye çıktı.

Bu olayları öngörmelerinden mi, gecen yıllar Solarex Fuar ın önemli oyuncularından ve Dünya fotovoltaik pazarının ilk 10`unda yer alan 3 tane Uzakdoğulu üretici ve Türkiye`nin önde gelen bazı EPC şirketlerini fuarda göremedim. İnşallah 2016 yıllında burada yerlerini yeniden alırlar.

Türkiye`nin güneş enerjisi sektörüne katkı sağlaması beklenen SoalrEx 2016`nın LinkedIn deki yorumcunun yazdığı gibi panayır havasından çıkıp, sektörün büyümesine ve gelişmesine sağlayacak "esaslı" bir ihtisas fuarı olmasını dilerim. Yoksa gidişat bana göre pek iyi değil.

Yazıma son verirken, İstanbul Fuar Merkezi organizatörlerine de bir çift lafım olacak. Görüştüğüm bir yabancı ziyaretçi bana kafeteryada 2 çeşit fiyat politikası mı uygulanıyor diye sordu. Yani Türk katılımcılara farklı, yabancı katılımcılara ayrı fiyat mı uygulanıyor dedi. Sorunun nedeni, bir kutu kolaya 9 TL ödemesi...

Ben de üzülerek "Maalesef burada fiyatlar bu seviyede" karşılığını verdim. Yabancı ziyaretçinin karşılığı ise şu: Almanya`daki fuarlarımızda böyle yüksek fiyatlar olmaz!

Ve benden, IFM yönetimine "Bu fiyatlar normal midir" diye sormamı rica etti, kabul ettim. Verdiğim sözü yerine getirmiş olayım: Ey IFM yönetimi, fuar alanındaki bu fiyatlar sizce normal mi?

Hasan YİĞİT - Enerji Günlüğü