Enerji Günlüğü - Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), özel sektöre devir hazırlıkları süren Akdeniz, Boğaziçi ve Gediz EDAŞ şirketlerinin özelleştirilmesi işlemlerine karşı Danıştay'a başvurdu.
EMO, Akdeniz, Boğaziçi ve Gediz elektrik dağıtım şirketlerinin özeleştirilmesine ilişkin yapılan ihalelere karşı, 18 Nisan 2013 tarihinde Danıştay'a başvuru yaptı. Dava dilekçelerinde, özelleştirme işlemlerinin, Özelleştirme Yüksek Kurulu‘nun (ÖYK) 2 Nisan 2004 tarihli kararına dayandırıldığı hatırlatılırken, söz konusu ÖYK kararının yalnızca Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TEDAŞ) özelleştirme kapsam ve programına alınmasını içerdiği vurgulandı. Dağıtım şirketlerinin özelleştirme kapsamına alınması için ÖYK kararı alınmadığının altı çizilen dilekçelerde şöyle denildi:
"Özelleştirilmesi hedeflenen dağıtım şirketleri için değil de, kamu adına dağıtım altyapısının mülkiyetini elinde tutmaya devam edecek, dolayısıyla varlığını kamu bünyesinde sürdürecek olan TEDAŞ hakkında verilmiş ÖYK kararına dayalı olarak yapılan dava konusu özelleştirme işlemi, 4046 sayılı Yasa‘ya açıkça aykırılık taşımaktadır."
"İHALEYE KATILAMAZLAR" İDDİASI
İhale Şartnamesi‘nde "ilgili mevzuat hükümleri gereği geçici veya sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan men edilmiş olanlar"ın ihaleye katılamayacakları kuralına yer verildiğinin kaydedildiği dilekçelerde, Kamu İhale Kanunu‘nda yer alan "üzerine ihale yapıldığı halde mücbir sebep halleri dışında usulüne göre sözleşme yapmayanlar hakkında ise altı aydan az olmamak üzere bir yıla kadar ihalelerden yasaklanacağı" şeklindeki hüküm de hatırlatıldı.
CENGİZ-KOLİN-LİMAK, ENERJİSA DAHA ÖNCE İMZALAMADI
Boğaziçi EDAŞ ve Akdeniz EDAŞ hisselerinin satılacağı duyurulan Cengiz-Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu ile Gediz EDAŞ hisselerinin satılacağı duyurulan Enerjisa ve Park Holding‘in daha önce elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirme ihalelerine katıldıkları ve ihalelerin üzerlerinde kalmasına rağmen sözleşme imzalamaktan imtina ettiklerinin vurgulandığı dilekçelerde, şöyle denildi:
"Herhangi bir kamu ihalesine katıldığı halde sözleşme imzalamaktan kaçınan şirketlerin dava konusu ihaleye katılmaları yasaklanmışken, ihale konusu aynı olan bir başka ihalede bu kurala aykırı hareket etmiş olan şirketlerin ihaleye katılmış olması hukuka açık bir aykırılık taşımaktadır."
İMTİYAZ SÖZZLEŞMESİ EKSİK
Kamu şirketlerinin hisse devri sonunda özel hukuk kurallarına tabii şirketlere dönüşeceğine yer verilen dilekçelerde, bu şirketlerle bir imtiyaz sözleşmesi imzalanmasının söz konusu olmadığı dile getirildi. "Elektrik Piyasası Yasası ile elektrik üretim ve dağıtım faaliyetlerinin özel kişilere gördürülmesinin düzenlenmiş olması ve EPDK‘nın bu hizmeti yerine getirecek olan tüzel kişiliklere lisans veriyor olması, bir kamu hizmeti olan elektrik dağıtım hizmetinin özel kişilere devredilmesinde imtiyaz sözleşmesi düzenlenmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır" denilen dilekçelerde konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi kararına da atıfta bulunuldu.
Danıştay‘a Anayasa ile verilen "kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek" görevinin, temel kamu hizmetlerinden olan elektrik dağıtım faaliyetlerinin, imtiyaz sözleşmesi yapılmaksızın özel kişilere devredilmesi ile engelleneceğinin vurgulandığı dilekçelerde, durumun Anayasa‘ya ve kamu yararına aykırılık teşkil edeceğine dikkat çekildi.
DEVİR SÜRESİ BELİRSİZ
Mevzuat hükümlerine göre işletme hakkı devrinin belirli bir süre için verilmesi ve bu sürenin ise en fazla 49 yıl olması gerektiğinin belirtildiği dilekçelerde, "Oysa yapılan ihale işleminde işletme hakkının ne kadar süreyle kullanılacağı belirlenmediği gibi, EPDK tarafından verilen lisanslar dışında süreye ilişkin herhangi bir belirleme de bulunmamaktadır" denildi. TEDAŞ tarafından özelleştirme öncesinde imzalanan işletme hakkı devir sözleşmelerinde ve Elektrik Piyasası Yasası‘nda süreyle ilgili kesin bir düzenlemenin de bulunmadığının hatırlatıldığı dilekçelerde, "Özelleştirme sonucunda özel sektöre devredilen işletme hakkının hangi süreyle uygulanacağı kesin bir şekilde belirlenmemiş olması nedeniyle, yapılan ihale işlemi yasal mevzuata aykırılık taşımaktadır" ifadesine yer verildi.
"KAZANAN BAŞKA DEVRALAN BAŞKA"
İhale Şartnamesi‘nde hisse satış sözleşmesinin belirlenecek süre için kurulacak olan ve teklif sahibinin sermayesinin yüzde 51‘ne sahip olacağı bir şirket ile yapılmasının öngörüldüğüne işaret edilen dilekçelerde, Özelleştirme Yasası ve Özelleştirme Uygulamaları‘nda Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği‘nde ihale kararının ardından teklif sahibinin hisse yapısında değişiklik yapılabileceğine dair bir hüküm bulunmadığının altı çizildi. Dilekçelerde söz konusu Yönetmeliğin 19. Maddesi‘nde teklif sahibiyle sözleşme imzalanmasının açıkça kural altına alındığı belirtildi. İhale Şartnamesi‘nde yer verilen bu düzenlemenin ihale sürecini sakatlayabileceğinin vurgulandığı dilekçelerde, daha önce gerçekleştirilen Meram EDAŞ‘ın özelleştirilmesi ihalesinde birinci teklif sahibi ile üçüncü teklif sahibinin birleşmesine olanak tanıdığı hatırlatıldı.
"TEKLİF EDİLEN BEDELLER DÜŞÜK"
Önceki ihalenin yapıldığı tarihten bu yana gerçekleştirilen mevzuat ve tarife değişiklikleri ile elektrik dağıtım şirketleri lehine düzenlemeler yapıldığının kaydedildiği dilekçelerde, elektrik dağıtım şirketlerinin bürüt kar marjı tavanın yüzde 49,8 artırıldığına yer verildi. "Şirketler lehine yapılan yeni teşvikler ile kar oranlarının artırılmış olması karşısında, önceki ihale ile dava konusu yapılan ihalede ortaya çıkan ihale bedelleri, ihale bedelinin düşük kaldığını göstermektedir. Yapılan ihale ile ortaya çıkan ihale bedeli, önemli bir kamu zararının doğduğunu göstermektedir" denilen dava dilekçelerinde, dava konusu işlemlerin iptali ve dava sonuna kadar yürütülmesinin durdurulması istendi.