1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. RÜZGAR

  4. Yeni YEKDEM bazı RES'lerin gelirini %15 düşürdü

Yeni YEKDEM bazı RES'lerin gelirini %15 düşürdü

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Atasven, YEKDEM kapsamındaki rüzgar santrallerinden bazılarının, gün...

Yeni YEKDEM bazı RES'lerin gelirini %15 düşürdü

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Atasven, YEKDEM kapsamındaki rüzgar santrallerinden bazılarının, gün öncesi piyasasına yönlendirildikten sonra yüzde 15’e varan gelir kayıplarına uğradıklarını söyledi. 

Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en çok öne çıkanlardan biri rüzgar. Rüzgar yatırımcıları geride kalan altı ayda yoğun bir düzenleme değişikliği kaygısı yaşadılar. Kimi santrallerin kaygılanmakta ne kadar haklı oldukları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Elektrik üretim tahmin yükümlülüğünü yerine getirememesi halinde bunun yol açtığı dengesizliğin maliyetine katlanmak zorunda bırakılmak, YEKDEM kapsamındaki bazı rüzgar santrallerini yüzde 15’e varan gelir kayıplarına uğrattı. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven'e, rüzgar enerjisi yatırımlarındaki son durumu, yatırım ortamını ve beklentileri sorduk... 

Rüzgar enerjisi için yatırım ortamı ne durumda?

Şubat ayından itibaren gerek Elektrik Piyasası Kanunu'nda gerekse Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda birtakım değişiklikler gündeme geldi. İlki yerli katkıyla ilgili yönetmelik taslağı idi. Sektör görüşleri alındı. Sonuçta  esasta değil de usulde bazı eksiklikleri gidermeye yönelik bir yönetmelik değişikliği yapıldı ve yayınlandı. Ancak bu geçen süreçte rüzgar sektörünün sanayi kısmına yatırım yapmak isteyenler ve yerli katkıdan yararlanmak isteyen enerji santrali yatırımcıları düzenlemenin nasıl gerçekleşeceğini beklediler. Bu da bir zaman kaybına neden oldu. 

Bir de YEKDEM düzenlemesi yapıldı...

Evet, YEKDEM ile ilgili de bir düzenleme getirildi. Artık yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi de gün öncesi piyasalara dahil edildi. Özellikle belirtmek isterim, bu da elbette olması gereken bir şeydi. Ancak bunun için bir hazırlık dönemi gerekiyordu. Bu olamadı. 29 Nisan’da yayınlandı, 1 Mayıs'ta geçerli hale geldi. Bu gerek yerli, gerekse yabancı yatırımcılar tarafından pek olumlu karşılanmadı. 

Neden peki?

Bir kere sektöre mutlak surette en azından altı aylık bir hazırlık süresi verilmeliydi, verilmedi. İkincisi rüzgar enerjisinin biraz ayrı tutulması gerekiyordu. Çünkü rüzgar tahmini zor enerji kaynağı. Maalesef yayınlanan YEKDEM yönetmeliğinden en olumsuz etkilenen de rüzgar santralleri oldu... 

Nedir bunun olumsuz yansımaları?

Elinde rüzgarın dışında başka kaynaklara dayalı üretim tesisi bulunmayan, yani sadece rüzgar santrali sahibi olan yatırımcılar, özellikle de çok fazla güce sahip olmayan santral sahiplerinin, gün öncesi piyasaya veri girebilecek elemanı bile yoktu, muhasebecisine vs. yaptırmak zorunda kaldılar. Mayıs ayındaki uygulamanın etkileri 20 Haziran’da ortaya çıktı. Bu durumdaki işletmecilerin yüzde 15’e varan gelir kayıpları oldu. Çünkü hem yanlış tahmin yüzünden dengesizliğe düşüyorlar hem de üretimden kayıpları oluyor. Dolayısıyla bu da, bankalara borç geri ödeme süreci bitmemiş santralleri olumsuz etkiledi. Haziran ayı etkisini de 20 Temmuz 20'dan sonra görecekler. 

Bankalara başı derde giren oldu mu peki? 

Uygulamanın üzerinden henüz iki ay geçti. Bankalara ödemeler altı ayda bir. Düzenleme bu şekilde devam ederse sorun büyür. Elbette sektör kendisine bir çeki düzen verecek ama altı aylık süreci biz bunun için istiyorduk. Altı aylık zaman tanınsa da hazırlık yapsalar daha az zarar göreceklerdi.

Ama yüzde 2’lik bir hata payı hakları var...

Evet, yüzde 2'ye kadar bir tahmin hata payı veriliyor. Ama bu payın rüzgarda daha fazla olması lazım. Çünkü bu oran santraller ilk devreye girdiğinde yüzde 8-10 arasına kadar çıkıyor. İkinci yıl yüzde 6-8, üçüncü yıldan itibaren yüzde 4-6 arasına geriliyor. Bunun da dikkate alınması lazım. Çünkü rüzgar santrallerinde sistem belli bir zaman geçtikten oturuyor. Bunun değerlendirmeye alınması ve sapma oranlarının santralin yaşına göre belirlenmesi lazım. 

Rüzgar dışındaki santraller nasıl etkilendi?

Bu düzenlemeden en fazla zarar gören sektör maalesef rüzgar sektörü. HES'çiler bize göre biraz daha avantajlı. Depolamalı HES'lerde fazla sorun yaşanmaz çünkü rezervuardaki suyu kullanarak üretimini tahminine uydurabilir. Ancak rezervuarsız, nehir tipi santraller de rüzgara oranla daha az olmakla birlikte zarar görüyorlar. Yine de onlarda doğru tahmin imkanı biraz daha iyi. Çünkü ellerinde uzun dönemli su rejimi verileri var. Orada tahmin yapmak daha kolay, rüzgarda çok daha zor... 

Peki ne öneriyorsunuz? 

Tahmin hata payı yüzdesinin en azından santralin yaşına ve teknik anlamdaki rüzgar tahminlerine belirlenecek şekilde ayarlanması gerekiyor. Biz bu konuyla ilgili biz bir çalıştay gerçekleştirdik, sektörün görüşlerini aldık, rapor haline getirdik. Bu rapor ve çözüm önerilerimiz ilgili kurumlara sunulacak. Önerilerimizin dikkate alınmasını isteyeceğiz. 

Mehmet KARA