Enerji Günlüğü - Türkiye’nin 2035 yılında kurulu gücü 190 GW’ye yükseltme hedefi için rüzgar kapasitesinin 3, güneş kapasitesinin 5 katına çıkarılması gerekiyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin ‘Yenilenebilir Enerji Sektörü 2023 Değerlendirmesi ve 2024 Projeksiyonu’ toplantısı bugün İstanbul’da düzenlendi. Toplantıda, 2023’ün enerji fiyatlarının normalleşmeye başladığı bir yıl olduğu, ancak Türkiye’nin ileride fosil yakıtlardaki fiyat dalgalanmalarından etkilenmemek için hızlı bir şekilde yenilenebilir kapasitesini artırması gerektiği vurgulandı.
2024’TE HEDEFLER AKSİYONA DÖNÜŞMELİ
Toplantıda, hedeflerin kısa-orta-uzun vadeli aksiyon planlarına dönüştürülmesi hem elektrik sektöründe hem de son kullanım sektörlerinde destekleyici politikaların belirlenerek uygulamaya konulmasının, gerekli piyasa ve mevzuat düzenlemelerinin yapılmasının önemli olduğu vurgulandı. Dünya zor bir dönemden geçerken ABD seçimleri, İsrail-Filistin savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı gibi küresel olarak enerji sektörünü etkileyebilecek gelişmelerin Türkiye’yi de etkileyeceği anlatıldı.
Bu süreç içinde Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması, enerji verimliliği alanında çalışmalara hız vermesi, elektrifikasyon ile nihai enerji tüketiminde elektriğin payını yüzde 56’ya çıkarması gerektiği kaydedildi. Yeşil finansman ve yeni teknolojiler de 2024’ün gündeminde yer alacak konular arasında.
KURULU GÜÇ ARTIŞININ TAMAMI YENİLENEBİLİRDEN
Toplantıda ayrıca, 2023 yılında yaklaşık 2,5 GW’lık yeni kurulu güç artışı olduğu, ancak bu artış oranının önceki yıllara göre düşük kaldığı belirtildi. Yeni kapasite artışında yaşanan gerilemeye rağmen, kurulu güç artışının neredeyse tamamının yenilenebilir kaynaklarından sağlandığına ise dikkat çekildi. 2012-2022 yılları arasındaki dönemde, yıllık kurulu güç net artışının ortalaması 4,6 GW olmuştu. Talep artışının üzerinde olmakla birlikte bu artışın en önemli nedenlerinden biri, bu dönemde yenilenebilir enerji santrallerine verilen teşviklerdi.
ENERJİ ÜRETİMİNDE ELEKTRİĞİN PAYI %20
2022 sonunda yayınlanan Ulusal Enerji Planı’na göre 2035 yılında kurulu gücün 190 GW’ye yükselmesi, bunun içinde rüzgarın 30 GW, güneşin ise 53 GW payı olması hedefleniyor. Bunu başarmak için yıllık olarak 1,4 GW rüzgar ve 3,3 GW güneş enerjisi kurulumu yapmamız gerekli. Yani 12 yıl içinde rüzgar kapasitesinin 3, güneş kapasitesinin 5 katına çıkarılması gerekiyor. Türkiye’de elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı son 10 senede kayda değer ölçüde arttı. Buna rağmen nihai enerji üretiminde elektriğin payı sadece yüzde 20. Nihai enerji arzında yenilenebilirin payının artması için enerji yoğun son kullanım sektörlerinin de bu kaynağa yönelmesi gerekiyor.
ENERJİDE YENİLENEBİLİRİN PAYI ARTTI
2013-2023 yılları arasında Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 36 artmasına rağmen yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 29’dan yüzde 42’ye çıktı. Türkiye bu başarıyı, yenilenebilir enerji maliyetlerinin yüksek olduğu bir dönemde YEKDEM I kapsamındaki dolar bazlı alım garantisi ile sağladı. Aynı dönemde verilen yerli katkı teşviki ile de Türkiye’de rüzgar ve güneş ekipman imalatı yerli olarak yapılmaya başlandı. Küresel olarak bu dönemde karasal rüzgar enerjisinde seviyelendirilmiş elektrik maliyetinin yüzde 69, güneşte ise yüzde 89 düşmesiyle rüzgar ve güneş enerjisi en ucuz enerji kaynakları haline geldi.
“KÜRESEL ELEKTRİK ÜRETİMİNİN %30’U YENİLENEBİLİRDEN”
Toplantının açılışını yapan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman, küresel çapta enerji talebinde yavaşlama olduğunu aktarırken, birincil enerji tüketiminin yüzde 7,5’ini hidroelektrik hariç yenilenebilir enerji kaynaklarının, yüzde 82’sini ise fosil yakıtların oluşturduğunu belirtti.
Hakman, “Arz kesintisi riski ve yüksek fosil yakıt fiyat değişkenliği, dünya çapında daha fazla enerji tüketicisini dağıtık yenilenebilir enerji sistemlerini benimsemeye ve son kullanım sektörlerinde elektrikli teknolojilere geçmeye teşvik ediyor. Şunu da söylemeliyiz ki elektrik sektörü küresel olarak karbonsuzlaşmaya da öncülük ediyor. Yenilenebilir enerji, toplam küresel elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. 2015 yılından beri istikrarlı bir şekilde artan rüzgar ve güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki toplam payı yüzde 12. Güneş PV, yenilenebilir enerjinin toplam kapasite artışının (348 GW) yüzde 70’ini oluştururken, onu 77 GW (yüzde 22) ile rüzgar ve 22 GW (yüzde 6,3) ile hidroelektrik izliyor. Güneş ve rüzgar enerjisinde en yüksek kapasite artışına sahip ilk üç ülke Çin, ABD ve Hindistan.”
“TÜRKİYE’NİN ÖNCELİĞİ YERLİ VE TEMİZ ENERJİ KAYNAKLARINI GELİŞTİRMEK OLMALI”
2023 yılında yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan değişim ve gelişmeleri aktaran SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü ise iklim krizinin dünyada ciddi bir endişe kaynağı haline geldiğini söyledi. Yaşanan deprem felaketi ile 2023’ün Türkiye için de çok zor başladığını kaydeden Güllü, “Türkiye’nin önceliği, halihazırda en ucuz kaynak olan, teknolojisi gelişmiş ve yerli ekipman imalat kapasitesine sahip olduğu, yerli ve temiz yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek olmalı. Ekonomik kalkınma ve karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşabilmek için sadece yeşil/ikiz dönüşüm odaklı politikalar yerine sürdürülebilir kalkınma/büyüme ile uyumlu, enerji, sanayi, ulaştırma, finans ve ticaret politikalarının bütüncül olarak ele alınması önemli” dedi.