Enerji Günlüğü - 2013 yılından bu yana artan Türkiye’nin linyit kömürü üretimi 2020 yılında koronavirüs salgınının etkisiyle yüzde 25 oranında azaldı.
Türkiye’de ilk vakanın bir buçuk yıl önce görüldüğü koronavirüs salgınının kömür üretimini de vurduğu ortaya çıktı. 2019 yılında 83 milyon tonu geçen Türkiye’deki linyit üretimi, 2020 yılında yüzde 25 oranında düşerek 63 milyon tona geriledi. Salgın koşullarına bağlanan bu gerileme ile Türkiye linyit üretimi uzun bir aradan sonra yeniden düşüşe geçti ve 2014 yılındaki seviyeye geldi.
Güncellenen Türkiye’de Kömür (turkiyedekomur.org) sitesinde yer alan veriler, taşkömürü üretiminin de gerileyerek 2020 yılında 1 milyon 65 bin tona düştüğünü gösteriyor. Taşkömürü üretimi bir önceki yıl 1 milyon 206 bin tondu.
İTHAL KÖMÜRÜN YARISI TERMİK SANTRALLERE
Türkiye Kömür İşletmeleri’nin “Kömür (Linyit) Sektör Raporu”’nda üretimdeki gerilemenin salgından kaynaklandığı belirtiliyor. 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 12’si linyit kömürü yakan termik santrallardan karşılanıyor. İthal kömürle çalışan santralların elektrik üretimindeki payı ise yüzde 20. 2020 yılında yerli kömür üretimi düşerken ithal kömür tüketimi artmaya devam etti. İthal edilen taşkömürün yarısı da termik santrallarında yakıldı. 10 yıl önce ithal kömürün termik santrallarda kullanım oranı yüzde 20’ydi.
“ELEKTRİK ÜRETİMİNDE YERLİ KÖMÜRÜN PAYI AZALIYOR”
Türkiye’de Kömür sitesini hazırlayan Ekosfer Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji Analisti Özgür Gürbüz, salgınla birlikte elektrik üretiminde doğalgazın ve ithal kömürün payının arttığına, yerli kömürle çalışan santralların payının ise azaldığına dikkat çekiyor. “Yerli kömür üretiminin salgından ciddi şekilde etkilendiği görülüyor. Bu da kömür üretimi konusundaki belirsizliklere bir yenisini ekliyor” diyen Gürbüz, “Yerli kömür için görmezden gelinen çevresel sorunlar ve iklim krizi, dönüp dolaşıp ithal kömür ve doğalgaza yarıyor. Doğalgaza ödediğimiz paradan şikayet ediyoruz ama çok yakında ithal kömüre de aynı miktarlarda ödeme yapmaya başlayacağız” açıklamasını yapıyor.
Gürbüz, “Termik santralların üretiminin çevresel eksiklikler ve itirazlar nedeniyle durdurulması, kömürün yenilenebilir enerji karşısında ekonomik açıdan pahalı kalması, salgın, kaza gibi nedenlerden dolayı üretimde yaşanan dalgalanmalar, kömürün güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları karşısındaki “güvenilir liman” algısını değiştirdi” yorumunu yapıyor.