METİN TÜRKYILMAZ
Bir petrol türevi olan doğalgaz, geçmişte petrol üretimi esnasında ortaya çıkan işe yaramayan bir atık olarak görülmüş ve petrol üretim tesislerinde, kullanılmadan yakılıyormuş. Bu yıl ülke olarak doğalgazla tanışmamızın 40’ncı yılı. Türkiye’de doğalgaz ilk kez 1976 yılında kullanılmaya başlamış. Doğalgazın ilk kez Milattan Önce 900’ler Çin’de kullanıldığını biliniyor. Yaygın olarak kullanımı 1790’larda İngiltere’de; boru hattı taşımacılığı ise 1920’lerde başlıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaygınlaşıyor. 1950’lerde enerji tüketimindeki payı yüzde 10’a ulaşamazken, günümüzde bu oran dörtte biri buluyor.
Türkiye’de doğalgaz ilk kez Kırklareli Kurumlar’da 1970 yılında tespit ediliyor. 1976 yılında ise Pınarhisar Çimento Fabrikası’ndan kullanılmaya başlıyor. 1975’de Mardin Çamurlu’da bulunan doğalgaz ise 1982’de Mardin Çimento Fabrikası tarafından kullanıma alınıyor.
Ülkemizde doğalgazın yaygın kullanımı, 1988 yılından itibaren başlıyor. Doğalgaz şehiriçi evsel ve ticari olarak ilk kez 1988’de Ankara’da kullanılıyor. Daha sonra İstanbul, Bursa, Eskişehir ve İzmit’le kullanımı yaygınlaşıyor. Günümüzde doğalgaz gitmemiş il neredeyse kalmadı. Boru hattı uzunluğu da 14 bin kilometreye yaklaştı. Doğalgaz ticaretiyle görevlendirilen Boru Hatlarıyla Petrol Taşıma Şirketi’nin (BOTAŞ) o zamanki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Soyuzgazexport şirketiyle doğalgaz alım anlaşması yapmasının üzerinden 30 yıl geçti. 1986 yılında bu anlaşmayı imzalayan BOTAŞ, 1987 yılında ise fiili olarak ilk doğalgaz ithalatını gerçekleştirdi. 1990 yılında SSCB tarihe karıştı ve Rusya devreye girdi.
Bu girişimin ardından 1988 yılında Cezayir ile 1995 yılında Nijerya ile LNG alım anlaşması imzalandı. 1994 yılında Marmara Ereğlisi LNG terminali devreye alındı. 1996 yılında İran ile doğalgaz alım anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın doğalgaz alımı 2001 yılında yapılabildi.
1997 yılında Rusya ile Karadeniz üzerinden Mavi Akım adı verilen boru hattı döşenmek üzere 25 yıl süreli doğalgaz alım anlaşması imzalandı. Bu anlaşma fiilen 2003 yılında uygulamaya başlandı. 1998 yılında Batı Hattı’ndan Rusya ile 25 yıllık doğalgaz alım anlaşması imzalandı.
Bitmedi; 2001 yılında Azerbaycan ile 15 yıllık doğalgaz alım anlaşması imzalanırken, Doğalgaz Piyasası Kanunu çıktı ve ülke doğalgaz piyasası liberalleştirildi. 2004 yılında BOTAŞ’ın iletim şebekesi üçüncü taraf erişimine açıldı ve ardından kontrat devir ihaleleri ve anlaşmaları yapıldı.
Hep ithalat olacak değil ya; BOTAŞ, 2007 yılında Yunanistan’a ilk doğalgaz ihracatına başladı.
Ülke olarak doğalgaz fakiriyiz. İhtiyacımız olan doğalgazın yüzde 99’unu ithal ediyoruz.
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen zirvede Türk akımı imzalandı. Anlaşmaya göre açık deniz boru hattı Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Anapa yakınlarında denizin içine girecek ve 900 kilometre boyunca Karadeniz’de ilerleyerek Trakya’daki Kıyıköy kasabası yakınlarında Türkiye kıyısına ulaşacak. Buradan ayrı bir boru hattı doğalgazı İpsala’ya taşıyacak. Ormanlı’da kompresör istasyonu kurulacak. Hat, İpsala’dan Yunanistan’a Kipi’ye geçecek. Hattın toplam uzunluğu 1170 kilometre. Karadeniz’de hat, 2 bin 200 metre derinliğe kadar inecek. 2 hattan oluşacak Türk akımı her biri 15,75 milyar metreküpten yılda 31 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak. Birinci hat, Türkiye’nin ihtiyacı için kullanılacak. İkinci hattın doğalgazı Avrupa’ya ihraç edilecek. Hat için 300 bin boru kullanılacak. Türk akımı boru hattından gelecek doğalgaz 19 milyon hanenin doğalgaz ihtiyacını karşılayacak. Maliyeti 12,5 milyar doları bulacak hattan, 2019’dan itibaren Avrupa ülkelerine doğalgaz satışına başlanacak.
Doğalgaz önemli. Bugün elektrik üretimimizin yarıya yakını doğalgaz kullanarak üretiyoruz. Fakat bizde yeterli doğalgaz yok. Dünyada, 2015 yılı sonu itibarıyla 186,9 trilyon metreküp doğalgaz rezervinin 18,7 milyar metreküpü Türkiye’de. Yani dünya rezervlerinin sadece binden 1’i Türkiye’de... Dünyada 3 trilyon 468,6 milyar metreküplük doğalgaz tüketiminin yüzde 1,26’sı olan 43,6 milyar metreküpü Türkiye’de tüketiliyor. Tüm doğalgaz rezervlerimizi çıkarsak, 5 aylık ihtiyacımızı ancak karşılar.
Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra haritayı önünüze alır bakarsanız, bu ülkenin enerjisiz kalmayacağını da anlarsınız. Kuzeyinde, doğusunda, güneyinde zengin petrol ve doğalgaz yatakları olan ülkeler, batısında petrol ve doğalgaz tüketen ülkeler var. Üretici ve tüketici arasında ise boylu boyunca uzanan bir Türkiye var. Un var, yağ var, şeker var. Yapılması gereken helva... İstense de istenmese de Türkiye, boru hatlarının merkezi olacak. Türkiye’den daha kısa, daha az maliyetle ve daha önemlisi daha istikrarlı bir şekilde petrolü ve doğalgazı Avrupa’ya taşıyamazsınız. Yani Türkiye taşıyacak, taşıma parası alacak, hatta petrolü, doğalgazı satın alacak, Avrupa’ya ihraç edecek, kazandığı parayla da enerji ithalatını yapacak. Bunun başka yolu yok.
Metin Türkyılmaz - Enerji Günlüğü / 11.10.2016