Enerji Günlüğü - Turcas Petrol CEO'su Batu Aksoy, İsrail doğalgazının Türkiye'ye getirilmesi projesinde rol üstlenmeye hazır olduklarını söyledi.
Turcas Petrol Üst Yöneticisi Batu Aksoy Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği (EGAD) üyeleriyle bir araya geldi. Aksoy, Türkiye-Rusya ilişkilerinin gerilmesiyle yoğun şekilde tartışılmaya başlanan Türkiye'nin doğalgaz tedarik güvenliği ve gaz fiyatları konusunda açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin enerjide bir pazar olmanın avantajlarını kullanması gerektiğini belirten Aksoy, bunun yolunun da öncelikle kaynak ve tedarikçi çeşitliliği sağlamaktan geçtiğini vurguladı.
Türkiye'nin gaz ihtiyacını esas itibariyle boru hatlarıyla tedarik ettiğini hatırlatan Aksoy, boru gazının her zaman sıvılaştırılmış gazdan daha ucuz olduğunu vurguladı. Aksoy, LNG fiyatlarının yüksek oluşunun sıvılaştırma, gemilerle taşıma ve tekrar gazlaştırma yatırımları gerektirmesinden kaynaklandığını vurguladı. Aksoy, LNG'nin pahalı olmasına rağmen acil ihtiyaçların karşılanmasında çok önemli bir rol üstlendiğinin altını çizdi.
Aksoy, mevcut önemli ana gaz tedarik hatlarına yakın bir konumdaki Türkiye'nin Irak ve Doğu Akdeniz gazına da bağlanması gerektiğini belirterek "Doğu Akdeniz gazının değer katacağını yıllardır söylüyorduk. Siyasette yaşanan gelişmeler kaynak çeşitliliğinin önemini gösterdi" dedi. Aksoy şöyle devam etti:
"Türkiye-Rusya gerilimini İsrail ile yaşananlara benzetiyorum. Bu gerilimlerin aşılacağını düşünüyorum. Bu kaynakların her biri Türkiye’nin diğer kaynaklarla pazarlık yapmasını sağlayacak."
Doğu Akdeniz gazının Türkiye'ye taşınması için 1-3 milyar dolarlık yatırım gerektiğini ifade eden Batu Aksoy, "Ama Kıbrıs’tan geçişinde siyasi bir takım sorunlar yaşanabilir. Bu konuda yaşanan aksaklık diğer ülkeleri de birebir etkileyebilir. Ben Doğu Akdeniz gazının Türkiye’nin enerji HUB’ı olma stratejisine uygun bir proje olarak görüyorum" diye konuştu.
Son 10 yılın en büyük doğalgaz keşiflerinin Doğu Akdeniz’de gerçekleştirildiğine işaret eden Batu Aksoy şöyle dedi:
"1.1 trilyon metre küplük keşif olduğu söyleniyor. Bu keşfin yarısı olan 540 milyar metreküp, Leviathan sahasında. Tamar Sahası ise İsrail’in kendi ihtiyacı için kullanılmak isteniyor. Leviathan Sahası’nın ise dış ticaret için kullanımı düşünülüyor. 500 milyar metre küpün yarısı Türkiye’ye gelse bu 250 milyar metreküplük bir potansiyeldir. Bu gazın önümüzdeki 20-30 yılda Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. 2020’ye kadar yılda 8 milyar metre küpün Türkiye’ye akacağını düşünüyorum. Bu gazın fiyatı konusu ise her zaman spekülasyona açık."
FİYAT FORMÜLÜ RUSLAR'DAN
Bugün doğalgaz piyasasındaki fiyatlandırma formülünü, dünyanın en büyük doğalgaz tedarikçisi ve ihracatçısı konumundaki Rusya'nın ortaya koyduğunu ifade eden Batu AKsoy, "Özünde doğalgaz petrolün bir alternatifiydi. Fuel oil’in fiyatının petrole dayalı olması sebebiyle doğal gaz bir alternatif olarak piyasaya girdi. Rusya’nın bu formülü piyasadaki fuel oil ve petrol fiyatlarındaki gelişimi gösteriyor. Son 10 yıldır tarihin gördüğü en yüksek petrol fiyatlarını yaşıyoruz. Petrol artmasaydı, doğal gaz fiyatlarının da bu kadar arttığını göremeyecektik" dedi.
Türkiye'nin doğalgaz tüketimi hızla arttığı için fiyat artışını da doğrudan hissettiğini kaydeden Batu Aksoy, pPetrolün fiyatı düştükçe doğal gazın alış maliyetinin de düşmeye başladığını anlattı.
SAĞLIKLI BİR HUB OLUŞTURULMALI
İsrail gazının fiyatının gelecek açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Batu Aksoy, doğalgaz fiyatının belirlendiği HUB’ların çok akıllıca kurgulanması gerektiğini anlattı. Aksoy şunları aktardı:
"Petrole dayalı bir fiyatlandırma yerine rekabete dayalı bir fiyatlandırma oluşturabilirsek Türkiye kaynak çeşitliğini de fiyat çeşitliliğini de sağlayacak. Türkiye’de defakto bir fiyatlama var. BOTAŞ’ın fiyatlandırdığı bu piyasanın değişim göstermesi de muhtemel."
HER FİZİBIL PROJE GERÇEKLEŞİR
İsrail gazının gelmesiyle piyasada bir sorun yaşanacağını düşünmediğini ifade eden Batu Aksoy "Türkiye büyük bir devlet, istediği ülkeyle istediği ticarete gireceğini düşünüyorum. Herhangi bir proje fizibıl ise ve ihtiyaç da varsa o proje gerçekleşebilir. Türkiye-İsrail ilişkisinde olduğu gibi boru hatları ile telekomünikasyon aynı bağlantıdan olabilir" diye konuştu.
KAMU ANA OYUNCU OLMASIN
Türkiye'nin ilave doğalgaz tedarik faaliyetlerinde BOTAŞ’ın ana oyuncu olacağını düşünmediğini ifade eden Turcas CEO'su Batu Aksoy şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kamunun ana oyuncu olmasını doğru bulmuyorum. Bunun gelişimi farklı şekillerde gelişebilir ama işin önemli kısmının özel sektörün elinde olmasını daha az riskli buluyorum. Bir tane boru hattını yürütecek ve işin toptan satışını yapacak bir iki farklı konsorsiyumun oluşturulması gerektiğini düşünüyorum, böyle olmasını daha doğru buluyorum."
YERLİ-YABANCI KONSORSİYUMU
İsrail’in, doğalgaz boru hattını geliştirmedeki tavrına da değinen ve "Projenin sahiplerinin özel sektörden gelen ve buna inanan bir konsorsiyum olması, yaşanabilecek değişimi gösteriyor" diyen Aksoy, şöyle devam etti:
"Rusya ile anlaşmaları devletle yapıyordu. Ama yaşanan gelişmelerde Rusya bile özel sektörle iş yapmaya önem gösteriyor. Bu konsorsiyumun alt yapısında olumlu bir gelişme yaşandı. Siyasi gelişmeleri bilemiyoruz. Özel sektör şirketlerinde görüşmelerde önümüz tıkanmadı. Sağlıklı finansal kuvveti olan uluslararası tecrübesi olan yerli yabancı ortaklı ehil bir Türk Konsorsiyumu oluşturabilirsek sağlıklı bir yapı kuracağız."
IRAK GAZINDA DA ROL ÜSTLENİRİZ
Turcas olarak, İsrail doğalgazı konusunda "yatırımcı ve alıcı" konsorsiyumlarda yer almayı düşündüklerini dile getiren Batu Aksoy "İki tarafa da değer katabileceğimizi düşünüyoruz. Bizim için önemli olan rekabetçi bir gaza sahip olmak. Bu sebeple Irak gazı tarafında daha hızlı bir süreç işlerse elbette onu da değerlendireceğiz" dedi.
DEPOLAMAYA ÖNEM VERİLMELİ
Türkiye'nin 50 milyar metreküplük tedarik kapasitesinin tamamını kullanır hale geldiğini ifade eden Batu Aksoy, bu yüzden Ankara'nın tedarikçi ve kaynak çeşitliliğinin yanı sıra depolama yatırımlarına da öncelik vermesi gerektiğini ifade etti. Aksoy, "Pik zamanlarda sıkıntı yaşamamak için doğal gaz depolamasına önem verilmeli. Gazın tedarik sürekliliği emin ellerde olması için Tuz Gölü ve diğer yatırımlarla Türkiye gaz arzını güvenliğe almalı" diye konuştu.
...